Dün teyzemle ofiste otururken, durduğumuz yerde yeni bir şey öğrendik. İçinin sıkılması sonucu, nasıl mutlu olurum adlı anahtar kelimeleri Google'a giren teyzem mutluluğun ne kadar kolay olduğunu keşfetti, bana da öğretti. Şimdi, insan vücudunda timus bezi diye bir bez var, tam boynunuzla vücudunuzun birleştiği noktada boğazınızın altında bulunuyor. Bu bez, uyarıldığı zaman, insanı mutlu eden, rahatlatan endorfin hormonu salgılıyor, böyle bir gevşeme, bir kahkaha hali geliyor.
Timus bezi, küçükken bir ceviz büyüklüğünde olmasına rağmen, yaş ilerledikçe küçülüp küçülüp oluyor mu sana bir bezelye, işte bu yüzden çocuklar daha mutlu oluyorlarmış teoriye göre. Fakat, timus bezi bazı yetişkinlerde de hala büyük kalabiliyormuş. Timusu uyarmanın en kolay yolu da, dilimizle damağımızı gıdıklamakmış, bir yaşıma daha girdim. Eğer, dilinizi damağınızın üstüne sürtmek suretiyle kendi içinizi gıdıklayabiliyorsanız timus beziniz hala hayatta demekmiş. Buyrun size bir boş iş daha, oturun bütün gün damağınızı gıdıklayın, haydi. Sevgiliniz mi terketti? İşten mi atıldınız? Vergi borcunuz mu var? Kolay, damağa yapılan iki dil darbesiyle hemen mutlu olabilirsiniz, ne gerek var xanax'a, pasiflora'ya? Böyle dalga geçiyorum ama, biz ofiste bunu uyguladıktan sonra bir gülme geldi hakikaten, durumun saçmalığından mı, timus bezinin azizliğinden mi bilemiyorum artık. Görüşmek üzere.