Yaklaşık 12 günlük Güney İtalya seyahatimizin 2 gününü Amalfi kıyılarını gezerek geçirdik. Napoli'de geçirdiğimiz birkaç günden sonra, Circumvezuviana denen trenle Airbnb'den kiraladığımız evimize geldik. Fiyatlar Sorrento'ya yaklaştıkça arttığı için kalacağımız yeri buraya sadece 3 km uzaklıktaki Sant'Agnello'dan ayırttık. Burası da tıpkı diğer İtalya kasabaları gibi canlı, renkli ve konukseverdi. Geldiğimiz günün sabahında biraz önce bahsettiğim trenle Pompeii antik kentine gitmiş ve orada korkunç bir yağmura yakalanmıştık. Kendimizi trene zor attık ve aynı yönde devam ederek yarım saatlik bir yolculuktan sonra Sant'Agnello'ya vardık. Ev sahibemiz sağolsun, kızları arabasına aldı ve evimiz 20 metre uzaklıkta siz yürüyün diyerek gitti. Ama maalesef ev nerden baksan 600 metre uzaklıktaymış, evi ararken korkunç bir yağmura daha yakalandık ve bir pizzacıya sığındık. Franco ve ailesinin işlettiği bu pizzacı bize kapılarını açmakla kalmadı, gelecek iki gün boyunca nutellalı pizza da dahil olmak üzere tadı hala damaklarımızda olan pizzalar yaptı.
AMAlfİ KIYILARINDA GEZİLECEK GÖRÜLECEK YERLER
Pompeii Antik Kenti
Napoli ve Sorrento'nun tam ortasında Vezüv yanardağının hemen dibine kurulmuş antik bir kent. Kendisi hem Napoli'ye hem de Sorrento'ya yaklaşık yarım saat uzaklıkta. Kısa bir tur yaklaşık 1 gününüzü alabilir ama hakkıyla gezmek istiyorum derseniz neresinden baksan 2-3 gün sürer gibime geliyor keza hem alan büyük hem de hikayesi çok. Biz buraya maalesef sadece yarım günümüzü ayırabildik onda da yağmur vardı.
Sant'Agnello
Burası klasik bir Günay İtalya kasabası. Çevresindeki turistik yerlere nazaran daha uygun konaklama fırsatı sunduğu için tercih ediliyor. Sant'Agnello'da görülecek yerler küçücük bir meydan ve epeyce ünlü bir kilise, yani Sant'Agnello Katedrali.
Sorrento
Amalfi kıyılarını gezmenin en kolay yolu Sorrento'dan kalkan ve SITA bus denen otobüse binmek. Bu yüzden yukarıda da bahsettiğim gibi sadece 3 kilometre uzağımızda olan Sorrento'ya kadar yürümeye karar verdik. Aslında bir yerden bir yere ne zaman yürümeye karar versek her seferinde bu kararımızdan çok memnun kalıyoruz çünkü bir şehri gezmenin en iyi yollarından biri yürümek. Bu kısacık yolun manzarası en güzel Grand Hotel Europe'un terasından görünüyor.
Biz her ne kadar yoldan geçerken merak edip girsek de meğerse herkes tarafından bilinen bir yermiş Grand Hotel Europe'un terası, keza müşteriden çok resim çeken turist vardı. Yürüdüğümüz bu yol bizi güzel güzel bir çok parktan geçirdikten sonra direk olarak Tasso Meydanı'na çıkardı. Sorento'nun ana meydanı olan bu yer kendisi de Sorento'lu olan ünlü şair Torquato Tasso'nun anısına böyle isimlendirilmiş. Madem Tasso dedik, Türkler hakkındaki şu dizeleri de paylaşmadan geçmeyelim;
"Türklerden bahsediyorum. Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur."
Sorrento'nun bütün ana yolları Piazza Tasso'ya çıkıyor. Meydana bakan restoranlar ve hediyelik eşya satan dükkanların yanı sıra sadece soluklanmak için oturabileceğiniz cafeler de size muhteşem Sorrento manzaralarını cömertlikle sunuyorlar.
Şehir falezlere dayanmış, denizden yüksek bir düzlükte kurulmuş. 10 metrelik bir kumluktan başka bir plajı yok ama kayaların üzerine kurulmuş iskelelerden denize girebilirsiniz. Bu iskeleler aslında birer "beach club" ve girişler ücretliymiş. Biz meydana çıkan sokakları biraz yürüdükten sonra Amalfi kıyılarını gezmek için otobüsümüzü bulduk (Sorrento tren istasyonu aynı zamanda otobüs durağı) ve bir güzel kurulduk. Bu otobüslerin biletleri bakkallarda satılıyor; tek yön bilet alabileceğiniz gibi gece yarısına kadar geçerli olan ve sınırsız kullanabileceğiniz günlük biletlerden de alabilirsiniz. Biz kişi başı 8 euro ödedik ve gün boyu geçerli olan biletlerden aldık.
Araştırma yaparken okuduğum bloglarda bir çok kişi otobüsün onları tuttuğunu, bazıları ise gerçekten fenalaştığını yazsa da ben serde olan Türk umursamazlığıyla bu uyarıları görmezden geldim. -fabrika ayarı böyle, n'apayım- Zannediyorum 10 yaşından beri ilk defa bir araba beni tuttu. Giderken hava aydınlıktı o yüzden çok şiddetli yaşamadım ama akşam dönüş tam bir faciaydı. Önerim, yanınıza bulantı hapı almanız veya çok hareket etmemeniz, mümkünse cam kenarına oturmanız :) Ama gözünüz korkmasın, manzara o kadar güzel ki, aynı yolculuğu daha defalarca yapabilirim.
Küçük bir uyarı olarak yüksek sezonda gelip, zamanı kısıtlı olanlara otobüsü önermiyorlar, çünkü yollar o kadar dar ki hemen tıkanıveriyormuş. Bu yüzden alternatif olarak Amalfi Kıyıları'nda gidip gelen feribotları deneyebilirsiniz. Burası o kadar güzel bir yer ki, açıkçası denizden görülen manzaraları da çok merak ediyorum.
Amalfi
Otobüsün rotası üzerinde bir kaç durak var. İsterseniz aradaki köylerin her birinde inip diğerine gene otobüsle geçebilirsiniz fakat bunu yapmadan güncel otobüs çizelgesini bulmalısınız keza İtalya'da her an her şey değişebilir :) Rota üzerindeki bazı köyler Sorrento, Positano, Amalfi, Praiano, Miori, Maiori, Ravello ve Salerno. İlk planımız Salerno'ya kadar gitmekti fakat hem gün ışığını kaybetmemek için hem de yol bizi yorduğu içib Amalfi'de indik. Bu küçük köy, ülkemizde de Seferihisar ile başlayan CittaSlow yani yavaş şehir akımının bir üyesi. Zaten burada yaşamın hızlı akması bu güzelliğe haksızlık olurdu. Köy, düşük sezonda gitmemize rağmen epeyce kalabalıktı.
Kordon boyu, kocaman limonlar satan dükkanları, cafeleri ve restoranları ile çok şirin görünen Amalfi tüm bu kıyının özeti gibi, insan nereye bakacağını neyin fotoğrafını çekeceğini şaşırıyor. Etrafta kısa bir tur attıktan sonra Piazza dei Dogi'de kendimize yemek için şık bir yer seçtik ve hemen kurulduk. Burada yemek yemeyi planlıyorsanız aklınızda bulundurmanız gereken şey, saat dörtten sonra her yerin akşam yemeğine kadar kapanıyor olması.
Yemekten hemen sonra diğer köylere gitmek amacıyla otobüsten indiğimiz yere gittik, bir de ne görelim emekli kuyruğu gibi bir kuyruk. Meğerse pazar günleri otobüsler daha seyrekmiş hava da güzel olunca buraları turist basmış. Sırada en az 3 otobüslük insan beklemesine rağmen saat başı tek otobüs kalktığını da belirtmeliyim. Biz de bineceğimiz otobüsü değiştirerek sadece Positano'ya kadar giden otobüse bindik.
Positano
Otobüs Amalfi'de sizi köyün hemen önünde indirirken, Positano'da tepede indiriyor. Burada seçim size kalmış; ya yürürsünüz ya da köy içi ring otobüsüne binersiniz. Biz inerken yürümeyi çıkarken otobüsü kullandık. Köy bir tepenin eteklerine kurulmuş, masalsı bir yer. Belki birkaç hayata birden yetecek güzellikte bir manzarası, rengarenk evleri ve bu muhteşem manzaraya bakan taraçalarla insanın hayatını uzatacak cinsten bir yer burası. Unutmadan söyleyelim, burası da bir yavaş şehir.
Merdivenlerden aşağı inerken meraklı kediler gibi bütün bahçelere kafamızı uzattık ve burada yaşamanın ne kadar güzel bir şey olacağını hayal ettik durduk. Ama 3-5 günden bahsetmiyorum, aylardan yıllardan bahsediyorum. Bizden pek de bir farkı olmayan İtalyanların arasında çok zor olmaz bence. Bu hayallere dalmış bir şekilde uzun uzun basamakları ikişer üçer adımda indik ve köye ulaştık.
Minik dükkanların olduğu, dar sokakları çiçek kokularıyla dolmuş bu köy sezon sonu olmasına karşın hala kalabalıktı. Sokaklarda amaçsızca yürüdük ve sahile çıktık. Tam gün batımını yakaladığımız o an gerçekten bize yıllardır gördüğümüz en güzel manzarayı verdi; denizin hemen yanıbaşında bir tepeye asılmış yüzlerce evin arkasından batan bir güneş. Hemen başladık fotoğraf çekmeye ama bence instagramından daha güzel bir yer varsa orası da Amalfi kıyıları ve özellikle de Positano. Bu arada plajda sevgilisiyle sarmaş dolaş yatanlar mı ararsınız, gün batımına karşı yoga yapanlar mı hepsi buradaydı. Biz de hemen plajın yanındaki cafede americanolarımızı içtik.
Kahvelerimiz bittikten sonra artık gece de epeyce bastırdı ve gitmeye karar verdik. Amalfi'deki otobüs şöförlerinden saat başı otobüs olduğunu öğrenmiştik, bu yüzden de hızlı hızlı durağa döndük. Biraz önce de bahsettiğim gibi burada her an her şey değişebilir, muhtemelen bana cevap veren şöför o günün pazar olduğunu unutmuştu. Meğerse pazar akşamları tek otobüs varmış, biz de o güzel manzaranın karşısında yaklaşık iki saat bekledik, bu arada mahalle barında sosyalleştik ve bir şeyler atıştırdık. Souç olarak otobüsümüz geldi ve akşamı sabahından daha korkunç olan o dönemeçli yoldan midemiz bulana bulana Sorrento'ya geri döndük. Burada bir pizzacıdan pizza yedik ve evimize, Sant'Agnello'ya kadar aradaki mesafeyi de yediğimiz harika pizzayı yakmak için yürüdük :)
amalfİ KIYILARINDA NE YENİR?
Burada da diğer Avrupa ülkeleri gibi hazır bir kahvaltı bulmayı unutun. Dünyaca ünlü peynirleri, zeytinleri ve domatesleri varken kahvaltıyı neden hala keşfedemediklerini hala çözemediğim bir ülke İtalya. (Bir diğeri de İspanya) Yani bütün olanaklar varken, adına "cornetto" dedikleri ve aslında Fransız kruvasanının tıpatıp aynısı olan şeyi neden kahvaltı diye yediklerine akıl sır erdiremiyorum. Neyse, eğer kahvaltı delisiyseniz marketten yapacağınız küçük bir alışveriş -çay hariç- bu problemi çözecektir. Yok efendim tatilde neden kahvaltı hazırlayacağım derseniz imdadınıza Pizza Margarita veya dört peynirli pizza yetişecektir.
Bizim imdadımıza ise Sant'Agnello'daki Il Buon Boccone (Corso Italia, 51) yetişti. Sımsıcak bir aile işletmesi olan mekanın sahibi Franco ne istersek yaptı. Üstelik pizzaları da çok lezzetli. Pizza istemezseniz Güney İtalya'nın klasik kızarmış atıştırmalıkları veya parmiggiana da mevcut. Biz kahvaltıda ne yiyeceğiz diye düşünürken sempatik ve içten Franco bize Nutellalı pizza icat etti, üstelik de bizi mutfağa davet edip yapılışını izletti. Bize parmaklattığı Nutella kavanozunu saymazsak oldukça temizdi =).
Bir de Amalfi'de öğle yemeğimizi yediğimiz başka bir aile işletmesi var; Trattoria da Barraca (Piazza dei Dogi) Burası deniz ürünlerinden pizzalara kadar geniş bir menüye sahip. Biz öğlen için hazırlanmış avantajlı menülerden yedik. Makarna, salata ve limon soslu ızgara levrekden oluşan bu menü epeyce lezzetli olsa da porsiyonlar küçüktü.
Diğer öğünler için ise Amalfi kıyıları size klasik güney mutfağının tüm örneklerini sunuyor. Benim favorim Parmigiana, nam-ı diğer "melanzane alla parmigiana". Önceden kızartılmış ve ince ince kesilmiş patlıcan dilimlerinin arasına bolca eklenen domates sosu ve peynirin fırınlanması ile yapılıyor. Onun haricinde tabii ki bolca balık yiyebilirsiniz. İlginç olan ise buraların sembolü haline gelen limonla hazırlanan sosların bir çok yemekte kullanılması mesela limon soslu balık. Kimilerine göre balığa limon sıkılmazmış, gelsinler de burayı görsünler. (İmza: Balığa limon sıkan bir dost)
AMALFİ'DE NEREDE KALINIR?
Amalfi otelleri bahsettiğimiz bu köylerin hepsinde mevcut. Bazıları dağların yüksek tepelerine kurulmuş ve yüzlerce merdiven ile ulaşılırken bazıları da hemen plajın yanıbaşındalar. Özellikle çocuklu ailelerin seçimi düz ayak olduğu için Sorrento olurken, tırmanmayı umursamayanların seçimi diğer köyler oluyor. Ayrıca Sorrento'ya hem Napoli'den, hem Capri Adası'ndan feribotla ve trenle ulaşım var. Üstelik de Amalfi kıyılarındaki köyleri gezen SITA Bus Sorrento'dan başlıyor, yani Sorrento, kalmak için ideal bir nokta. Positano ve Amalfi'deki romantik oteller ise aşkınızı tazelemek için bire bir. Ama yukarıda da bahsettiğim gibi biz fiyatı daha uygun olduğu için Airbnb'den kiraladığımız ve Sorrento'ya 3 km uzaklıktaki Sant'Agnello'da kaldık. Evimiz büyükçe bir villanın alt katıydı, oldukça da konforluydu. Villa deyince gözünüz korkmasın, kişibaşı 18 Euro civarı bir şey ödedik iki gece için =).
AMALFİ'DEN NE ALINIR?
Limonun anavatanındasınız! Alabileceğiniz en ilginç şey kavun büyüklüğündeki limonlar olabilir ya da bu limonlarla yapılan limoncellolar. Ayrıca burada her şeyin limon desenlisini bulabilirsiniz; mutfak önlükleri, tuzluklar ya da magnetler.
Bir de dağlardan toplandığı söylenen baharatlar var; kekik, fesleğen gibi. Onun haricindeki her şey turistik herhangi bir yerde bulabileceğiniz şeyler. Yine de minik minik porselenler, takılar, çiçekli biblolar saatlerinizi bu dükkanalrda geçirmenizi sağlayabilir.
Amalfİ'ye NASIL GİDİLİR?
Amalfi kıyılarına gelmek için öncelikle Napoli'ye gelmelisiniz. Napoli'ye indikten sonra yukarıda da bahsettiğim gibi Napoli Garibaldi istasyonundan bineceğiniz, Vezüv dağı etrafında ring yapan circumvesuviana hattı ile yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra Sorrento'dasınız. Bu trenin çok da güvenli olmadığını okusak da biz herhangi bir problem yaşamadık. Özellikle yankesicilik konusunda dikkatli olmanızı öneririz keza Napoli ve çevresi bu konuda sabıkalı. Köyleri tek tek gezmek için de ya yukarıda bahsettiğim SITA otobüsüne ya da özel turlar yapan yatlara binmelisiniz. Tabii ki bir de taksi seçeneğiniz var :)
P.S.: Yazımızda kullandığımız bazı fotoğraflar sevgili dostumuz Mehmet Melih Cin'e aittir, kendisine teşekkür ediyoruz.
P.S.: Yazımızda kullandığımız bazı fotoğraflar sevgili dostumuz Mehmet Melih Cin'e aittir, kendisine teşekkür ediyoruz.