ÜÇÜ BİR ARADA: PENANG ADASI
Ailenizin fahri Malezya Kültür Elçisi gene görev başında efendim. Bu seferki yazımız Malezya'nın incisi, gönlümüzün birincisi Penang ile ilgili. "Nereye yerleşebiliriz?" sıralamasında ilk ona rahatlıkla giren bu güzel adayı Malezya tatil planınızın bir yerine kesinlikle eklemelisiniz.
Aslında Penang'a geldiğiniz zaman sanki üç farklı yere gelmiş gibi oluyorsunuz. Hem dokusu hem de vadettikleri açısından size tarihi bir şehir merkezi, kozmopolit modern bir şehir merkezi ve tropik bir ada deneyimi sunan Penang için rahatlıkla 1 öde 3 al diyebiliriz.
PENANG'DA GEZİLECEK YERLER
GEORGE TOWN
Burası tüm Penang Eyaleti'nin başkenti ve adanın alamet-i farikası. 18. yy ortalarında İngiliz bir asker tarafından Melaka ve Singapur'a alternatif bir İngiliz limanı olarak kolonileştirilmiş. Tabii o zamanlar Kraliçe değil de Kral olduğu için de bu şehre Kral III. George'un adı verilmiş. İngilizlerin el atmasıyla rantı artan adaya Çinliler, Hintliler ve daha bir çok milletten insan akın etmiş ve ada giderek şehirleşmeye başlamış. İşte bu şehir merkezi UNESCO tarafından 2008 yılında koruma altına alınmış ve sonra da turizm patlamış gitmiş. Bu yapılaşmanın en tipik örneği shop-house denilen ince uzun, altı dükkan, üstü ev olan ve Çinlilere özgü binalar. Hala daha bazıları yıkık halde olsa da, turizm gelirleriyle bir çoğu ayağa kaldırılmış ve bazıları cafe, bazıları otel olarak hayata dönmüşler. Eğer güneşe dayanıp, şehrin arka sokaklarına giderseniz, bu yapıların günlük kullanımlarına da rastlayabilirsiniz.
GEORGE TOWN DUVAR RESİMLERİ
Herkesin instagram'dan aşina olduğu o duvar resimleri işte buradaki bu tarihi binaların dışına, bir graffiti sanatçısına para ödenerek özellikle yaptırılmış ve bu resimler tam da istendiği gibi turizmin gelişmesinde çok büyük rol oynamış. Bir turizmci olarak söyleyebilirim ki sadece bu örnekten bile bir tez çıkar, konu falan arıyorsanız aklınızda olsun :) Aslında bu duvar resimlerinin çoğu ilk başta Armenian Street isimli sokağın duvarlarına yapılmış olsa da daha sonra başka sanatçılar tarafından şehrin her tarafına graffitiler yapılmaya başlanmış. İşte bu yüzden şehirde gezdikçe şehrin her tarafında çok güzel graffitilerle karşılacaksınız. Merkezdeki resimlerin hepsini yürüyerek neredeyse bir saatte görebilirsiniz ama âdet olmuş burada herkes bu turu trishaw denen seleli bisikletlerle yapıyor. Burada önemli olan işlev değil deneyim diyorsanız (biz dedik) bu trishawlara binebilirsiniz. Fiyatlar o günkü turist kalabalığına göre değişiyor. Bu gidişimizde 1 saatlik tur fiyatını 50 RM'den çetin bir pazarlıkla anca 30 RM'ye düşürebildik ama geçen geldiğimizde daha kolay bir pazarlıkla 25 RM'ye binmiştik. Kendinizi bir eskicinin selesindeki çocuklar gibi şen hissedip, 1 saatlik hoş bir deneyim yaşamak istiyorsanız biz öneririz. (Sadece Clan Jetty'yi göstermek için karşıdan karşıya geçerken çok korktuk, onun haricinde çok güvenli.)
CLAN JETTIES
Clan Jetties, günümüzde bile hala 6 farklı Çin aşiretinin evi olmaya devam eden, çok ilginç bir yerleşim yeri. Bu ismin dilimizde tam bir karşılığı olmasa da "Aşiret İskeleleri" ya da "Klan İskeleleri" diye Türkçeleştirebiliriz. Burası tahta iskelelerin üzerine kurulan ve ciddi bir kalabalığı barındıran bir köy. Aslında Uzakdoğu'da gördüğünüz ya da göreceğiniz diğer yüzen köylerden bir farkı yok ama UNESCO tarafından koruma altına alınmış olması burayı popüler bir lokasyon haline getirmiş. Köye girdiğiniz zaman dar ve uzun bir iskeleden yürüyüp, denize ulaşıyorsunuz. Gezilmesine izin verilen bu iskelenin adı Chew iskelesi. Sakinleri biraz huysuz ama iskelenin bu insanların yaşam olduğunu düşünüldüğünde pek de haksız sayılmazlar. En uca gidip, geriye baktığınızda aslında burada sürülen bu yaşamın ne kadar ağır şartlarda geçtiğini anlayacaksınız. Ama vergiden muaf olmanın yanında başka artıları da var ki buradan taşınmıyorlar. Bu arada buraya muhtemelen trishaw sürücünüz tarafından getirileceksiniz çünkü burayı dolaşmanız en az yarım saat alacak, o da böylece kapıda bekleyerek sürüş süresini kısaltacak :) O yüzden belki burayı pas geçip sizi başka bir yere götürmesini isteyebilirsiniz. Bu arada başka bir seçenek olarak, merkezden kalkan 307 ve 401E otobüsleri de tam olarak buradan geçiyor.
FORT CORNWALLIS ve KRALİÇE VICTORIA SAAT KULESİ
Cornwallis kalesi ve saat kulesi tam olarak Langkawi ve Payar adalarına giden feribotun kalktığı iskelenin karşısında olduğu için buraları gezme işini Langkawi'ye gideceğimiz son güne bırakmıştık. İskeleye erkenden geldik, biletimizi işlettik ve hemen kaleye doğru gitmeye başladık. Kalenin kapısına 20 metre kala içeriden çıkan bir anne-kız, eğer kaleye gidiyorsak giriş biletlerini bize verebileceklerini söylediler ve hemen bileklik şeklindeki biletlerini bize verdiler. Biz de bileklikleri takıp hiç bozmadan içeriye girdik. İçeriyi gezmek, bir kaç fotoğraf çekmek bizim hızımızla 10 dakika falan sürdü, yapacak bir şey kalmayınca da içeride bulunan cafe'ye oturduk. Eğer giriş ücreti olan 20 ringgiti ödeseydik içeride görmeye değer çok az şey olduğu için çok kızabilirdik ama ödemediğimiz için bu parayla kendimize birer "cendol shake" ısmarlayıp feribotumuzu beklemeye başladık.
Eğer kaleye girmek istemezseniz hemen 500 metre ötede harika mimarisiyle Penang belediye binası bulunuyor. Binanın içi ziyarete açık olsa da biz yakınlardaki bir meyve satıcısından meyve alıp hemen binanın karşısındaki yemyeşil parkta ve sokak satıcılarının mesken tuttuğu kordon boyunda vakit geçirmeyi yeğledik. Şansımıza hava o kadar güzeldi ki buradan ayrılmak bile istemedik, ama bilirsiniz gezmek ciddi bir iştir. O yüzden çok da oyalanmadan bu muhteşem yerden ayrıldık.
PENANG HILL
Bir turist kapanına hoş geldiniz :D Burası Penang'ın en yüksek yeri ve yukarıya tarihi bir füniküler hattından çıkılıyor. Hat tarihi ama vagonlar maalesef yepisyeni. (Mesela Hong Kong, Victoria Peak'te vagonlar da tarihi) Yukarıya çıktığınızda gördüğünüz manzara, özellikle de gün batımı ve aşağıdaki şehrin ışıkları görmeye değer. Aslında burada yapılacak çok şey var ama canlı müzik hariç sanki hepsi 8-12 yaş grubundaki insanları ağırlamak için tasarlanmış gibiler.
Peki buraya neden mi turist kapanı dedik? Yukarıya çıkış yerliler için kişi başı 8, bizim için 30 ringgit. Yukarıdaki yemekler ve içkiler aşağıya göre hem daha lezzetsiz hem de daha pahalı. Bir de muhtemelen hafta sonu olduğu için, geriye dönüş sırası yaklaşık 2 saat sürüyor. VIP bilet almak isteseniz bile yok, yani o sırayı bekleyeceksiniz. Eğer Penang'a hafta sonu veya Malezya için resmi bir tatil gününde geldiyseniz burayı pas geçebilirsiniz, ama hafta içi geldiyseniz bi çıkın deriz.
Peki buraya neden mi turist kapanı dedik? Yukarıya çıkış yerliler için kişi başı 8, bizim için 30 ringgit. Yukarıdaki yemekler ve içkiler aşağıya göre hem daha lezzetsiz hem de daha pahalı. Bir de muhtemelen hafta sonu olduğu için, geriye dönüş sırası yaklaşık 2 saat sürüyor. VIP bilet almak isteseniz bile yok, yani o sırayı bekleyeceksiniz. Eğer Penang'a hafta sonu veya Malezya için resmi bir tatil gününde geldiyseniz burayı pas geçebilirsiniz, ama hafta içi geldiyseniz bi çıkın deriz.
GURNEY DRIVE
Burası adanın tam göbeğinde, denize sıfır, yeşillikler içinde harika bir yer. Bir yanında kuleler, diğer tarafında deniz olan cadde, adanın hem en Avrupai hem de en pahalı yerlerinden biri. Zaten kulelerin altındaki AVM'lerdeki mağazaları ve kapıdaki arabaları görünce insan kendini Penang'da değil de, Miami'de zannediyor. Eğer şehrin tarihi kısmındaki kalabalıktan ve karmaşadan sıkıldıysanız burası size güzel yemek, iyi kahve ve serin bir ortam vadediyor. Biz kaçırmadık, siz de kaçırmayın. Özellikle Gurney Paragon Mall ve Plaza Gurney'i çok beğendik. Ayrıca bu sahil yolunun hemen başındaki muhteşem restoranları da birazdan ne yenir kısmında anlatacağım.
BATU FERRINGHI
İşte burası adanın tropik tarafı. George Town'daki Komtar Mall'un önünden kalkan belediye otobüsüyle sadece 2 RM'ye (tam para vermelisiniz) yarım saatte varabileceğiniz bir cennet. İnsan Penang'dayken şehre ve binalara o kadar dalıyor ki bir adada olduğunu unutuyor. Ama buraya geldiğinizde, tropik bir adada olduğunuz gerçeği tüm şiddetiyle yüzünüze çarpıyor. Evet bir Redang değil ama yine de geniş plajı ve berrak suyuyla epeyce güzel. Zaten adadaki lüks bir çok otelin burada yan yana dizilmiş olması da bu yüzden. Plajdaki ve civarındaki cafeler ve restoranlarda yerel, lezzetli ve ucuz bir şeyler atıştırabilirsiniz. Buraya gelecekseniz planınızı önce muhteşem gün batımını izleyip daha sonra da hemen yol kenarındaki kaldırımların üzerine kurulan gece pazarında biraz dolaşacak şekilde ayarlamanızı öneririz. Kelime anlamı tam olarak gece pazarı demek olan Pasar Malam da otantik ürünler alıp, yerel lezzetleri tadabilirsiniz.
STRAITS QUAY MARINA
Burası adından da anlaşılacağı üzere bir marina :) Malaylar geleneklerini bozmayarak burayı da bir AVM kompleksine dönüştürseler de, burası dizi dizi yatlar, güzel bir yürüyüş yolu ve değişik bir manzara sunan cici bir yer. Eğer programınızda bir boşluk varsa buraya gelerek doldurabilirsiniz. Özellikle yoldaki Beverly Hills tipi malikâneler çok hoşumuza gitti.
PENANG'DA NE YENİR?
Penang herkes tarafından bir yemek cenneti olarak kabul edilen bir yer. Biz de bunu bizzat yerinde deneyimleyerek onayladık. Buranın en önemli yemeklerinden biri Char Kway Teow yani wok'ta kızartılarak yapılan bir cins noodle. En yaygın olan çeşidi deniz ürünlü olanı olsa da bazı yerlerde domuz etlisi de satılıyor. Penang'ın bir başka çok ünlü yemeği Assam Laksa olsa da biz keskin amonyak kokusundan dolayı henüz kendisiyle tanışıp, hasbihâl edemedik, belki bu size nasip olur :) Bir de kabaca Penang Pilavı diye çevirebileceğimiz Penang Nasi Kandar var ki, pilavından ziyade yanında gelenlerle mutlu olabileceğiniz değişik bir yemek. Eğer daha önce Nasi Kandar yediyseniz; tavuk, pilav, körili yemek suyu gibi değişik şeylerle servis edilen bir yemek olduğunu bilirsiniz. Buradaki versiyonunda ise, burası ada olduğu için yanında isterseniz tavuk, isterseniz kızarmış balık, karides veya kalamar ile servis ediliyor. Bir de gene buraya özgü Oh Chien yani istiridyeli omlet var ki, insan unutamıyor. Yeni şeyleri denemeye açıksanız bu lezzetleri denemeden dönmeyin deriz.
SOKAK YEMEKLERİ VE YEMEK KAMYONLARI
Penang yemek kamyonları, seyyar satıcıları ve sokak yemekleri konusunda inanılmaz zengin bir yer. Asya kültürünün önemli bir parçası olan ve aslında bu coğrafyadaki birçok şehirde bu tip satıcıları bulsanız da, herkes Penang'dakilerin bu işte bir numara olduğu konusunda hemfikir. Buradaki sokak satıcılarının bazıları o kadar popüler ki, oldukları yerler buranın yerel taksi uygulaması GRAB'de bile işaretli. Bu sokak satıcılarını bulabileceğiniz en ünlü yerlerden bazıları Komtar Mall civarında bulunan New Lane Hawker Street, Gurney Drive'ın hemen girişinde bulunan Gurney Drive Hawker Centre ve Batu Ferringhi'de bulunan Long Beach Food Court. Aşağıdaki Gurney Beach Food Gallery de bunlardan biri.
Uncle BURGER
37 yıldır tam olarak aynı noktadaki arabasından satış yapan bu hamburgerci gerçekten lokal bir efsane. O kadar ki, buradaki yerel halk kendisinden Uncle Burger diye bahsediyor. Burası aynı bizim kokoreççiler veya o ünlü tavuk pilavcılar gibi önünde uzun uzun araba sıraları görebileceğiniz bir yer ve sadece akşamları 7-12 arası açık. (Pazartesi ve Salı kapalı olduğuna dair bir dedikodu var) Fiyatları 7 - 10 ringgit arasında değişiyor. Biz denedik onayladık, sıra sizde. (Jalan Sungai Kelan)
GURNEY BEACH FOOD GALLERY
Burası Gurney Drive'ın hemen sonunda bulunan ve onlarca farklı büfenin bulunduğu bir işletme. İstediğiniz büfeden istediğiniz yemeği alıp hemen ortak alandaki masalarda yiyorsunuz. Biraz önce saydıklarımızın yanında çoğunlukla yerli olan bir çok farklı seçenek bulabilirsiniz. Eğer şanslıysanız ve deniz kenarındaki masalardan kaparsanız oh ne âlâ! Alkollü içecekler de bulabileceğiniz mekânda fiyatlar oldukça uygun. Burada hem Malezya'da, hem de hayatımızda yediğimiz en güzel tatlılardan birini yemiş olabiliriz ama kendisinden beklediğimizin 500 katı performans gösteren tatlının etkisinden başımız dönse gerek ne resim çekmişiz, ne adını biliyoruz ne de internette bulabildik. Kendisi bir mit olarak hayatımızda yerini aldı. Tek hatırladığımız tahinli bir un kurabiyesini andırdığı ve Müslüman bir Malay aile tarafından satıldığı. Eğer olur da bir kez daha gidersek söz tatlını adını öğrenip sizin için yazıyı güncelleyeceğiz.
Edit: Tatlının adını bulduk! Kacang Tumbuk! Marketten paketlisini alır da beğenmezseniz kulaklarımızı çınlatmayın :) Sonuçta biz kendisini taze taze indirmiştik mideye.
Edit: Tatlının adını bulduk! Kacang Tumbuk! Marketten paketlisini alır da beğenmezseniz kulaklarımızı çınlatmayın :) Sonuçta biz kendisini taze taze indirmiştik mideye.
GURNEY PARAGON VE PLAZA GURNEY
Eğer yemek yiyeceğim yer illa ki temiz olsun, batı tarzı yemekler de olsun diyorsanız Gurney Drive'da yan yana bulunan bu iki AVM'de dişinize göre birçok şey bulabilirsiniz. Malezya'daki zincir cafe ve restoranların bir çoğunun şubesinin bulabileceğiniz bu AVM'ler yemek haricinde de iyi birer dinlenme noktası.
PENANG HILL
Yukarıda yazdıklarımıza kulak vermeyip illa da buraya çıktıysanız bari tadını çıkarın :) Burada bizim ağız tadımıza uygun birkaç yer olsa da biz manzarasına ve canlı müziğine kanıp David Brown isimli restoranın cafe-bar kısmına oturduk. Birer hamburger yedik, hamburgerler ortalama olsa da manzara ve müzik çok güzeldi. Aynı işletmenin ağır restoran kısımı da var ama biraz arkada kaldığı için orayı tercih etmedik.
BORA BORA BY SUNSET
Batu Ferringhi plajında, kumların üzerinde oturup palmiyelerin arasından muhteşem bir gün batımı izleyebileceğiniz harika bir cafe. Tamamen rastlantısal olarak oturduğumuz kafede yediğimiz ahtapot, kalamar ve noodle'ın tadı damağımızda. Bu kafeyi planlarınıza mutlaka eklemelisiniz.
LOLLIPOP ROPITIAM
Otelimizin hemen yanında, açık olduğu zamanlarda (burada çalışma saatleri bir ilginç:) önünde her daim sıra olan cici, temize yakın, avrupai bir yaklaşımla lokal yiyecekler servis yapan değişik bir kafe. Otelimizde kahvaltı olmadığı için ve sokağımızdaki o çok ünlü kopitiam'da (Toh Soon Kopitiam) her zaman korkunç bir sıra olduğu için, yemeklerimizi burada yedik. Eğer siz de Georgetown merkezinde kalıyor ve kahvaltılık bir şeyler arıyorsanız, burası iyi bir seçim. (118, Lebuh Campbell)
KOPITAN CLASSIC
Lebuh Pantai bir çok kolonyal ve tarihi binanın yer aldığı güzel bir sokak. Zaten rickshaw'la da üzerinden geçeceğiniz bu sokak üzerinde bulunan Kopitan Classic, yerel kafeler arasında temiz ve hızlı bir seçenek. Hem kahvaltı için hem de öğlen bir şeyler atıştırmak çin buraya gelebilirsiniz. Şehrin başka yerlerinde de şubeleri bulunan kafe özellikle öğlen sıcağında serinlemek için iyi bir seçenek.
LAGENDA CAFE
Burası kaldığımız otelin giriş katını tamamen kaplayan, cici bir restoran. Malezya'nın en önemli şarkıcılarından biri olan P. Ramley'e adanmış olan kafede hem lokal yemekleri yiyebilir hem de 60'lara ait muhteşem Malezya müziklerini dinleyebilirsiniz. Bu arada hazır yeri gelmişken bahsetmek lazım, 60'lardaki Malezya, en azından o döneme ait filmlerden gördüğümüz kadarıyla tam olarak bizim Belgin Doruk filmleri gibiymiş. Hem tipler benziyor, hem şarkılar. (43, Lebuh Campbell)
BAA BAA BLACK SHEEP
Burası ilk geldiğimizde kaldığımız Copthorne Orchid Hotel'in tam karşısındaydı. Dışarıdan pek bir şeye benzemese de içerisi şirince dekore edilmiş ufak bir kafe. Tatlıları ve kahveleri lezzetliydi. Civardaysanız uğranabilir. (Tanjung Bungah, 8A)
CHINA HOUSE - KOPI C
Aslında China House içinde birden çok kafe ve restoran barındıran, akşamları da konser veya davet alanı olarak işleyen çok güzel bir işletme, hatta Georgetown'un hip yerlerinden biri. Biz içinde bulunan kafelerden Kopi C'ye oturduk, ev yapımı pastaları ve harika kahveleriyle kendimizden geçtik. Artık siz bir açık hava caz konserine mi denk gelirsiniz yoksa Çin yeni yıl kutlamalarına mı bilemiyoruz ama burası her halükarda bir vaha. Gerçi Georgetown'un o sıcağından sonra klimalı her yer insana vaha gibi gelse de, bu vahada bir de size güzel bir müzik ve kahve de sunuyorlarsa neden olmasın :) (153, Lebuh Pantai)
PENANG'DA NEREDE KALINIR?
Şimdilik Penang'a iki kere geldik :) Birinde Georgetown'da diğerinde ise Tanjung Bungah'da konakladık. Georgetown otelleri Çinlilere ait tarihi binalarda olduğu için adanın diğer taraflarındaki otellerden çok daha tarz ve sevimliler. Bu arada ada epeyce geniş olduğu için Penang otel fiyatları lüks segmentten,bütçe dostu hostellere kadar çok geniş bir yelpazede gidip geliyor.
COPTHORNE ORCHID HOTEL
Penang'a ilk seyatahimizde, kendisine ait özel bir plajı olan ve adanın tropik tarafı diyebileceğimiz Tanjung Bungah tarafındaki Copthorne Orchid Hotel'de kaldık. Otelin sağladığı hizmet, temizlik, odaların genişliği ve muhteşem manzarası karşısında ödediğimiz bedel çok uygundu. Ada aslında büyük bir şehir ve bu yüzden de toplu taşıma seçenekleriyle adanın her yerine gidebiliyorsunuz.Bu yüzden otelin lokasyonu bir problem teşkil etmedi. Hatta deniz manzarasıyla ve küçük havuzuyla gönlümüzde taht kurdu. O kadar ki annelerimiz tatile geldiğinde onlara bile o oteli ayarladık.
SHANGHAI 1910 HERITAGE HOTEL
Penang'a ikinci ziyaretimizde kaldığımız Shanghai 1910 Heritage Hotel, Georgetown'da yapılacak şeylerin neredeyse tümüne yürüme mesafesindeki konumuyla çok işimize yaradı. Malezya'da hava çok sıcak olduğu için görülecek yerlere yürüme mesafesindeki oteller çok işlevsel oluyor. Geceleri hafif boş olsa da, daha çok turistlerin içerek ve sosyalleşerek vakit geçirdiği sokaklara da sadece 200 metre uzaklıktaydı.
Bu arada Penang'a gelmeden hemen önce gittiğimiz Langkawi'de ısırılarak hasta olduğumu düşünüyoruz. Malezya'daki hastalıkların maalesef en önemlilerinden biri başımıza geldi, siz de önleminiz almak isterseniz Dang Humması yazımıza göz atabilirsiniz.
6 Mayıs 2018