SAINT TROPEZ
Muhtemelen St. Tropez'i duymayan kalmamıştır. Anne - babalarımız, (muhtemelen daha çok babalarımız :) bu müstesna yazlık kasabayı Brigitte Bardot'un klasik olmuş filmi Ve Tanrı Kadını Yarattı'dan bilirken 80-90 kuşağı ise Cem Uzan'ın tatillerinden ve Türk televizyonlarının kilometre taşlarından biri olan Televole'den biliyorlar olsa gerek. İşte biz de anca buralardan bildiğimiz kadarıyla gittiğimiz St. Tropez'de yarım gün geçirdik geçirmedik, onu da sizlerle paylaşmadan edemedik :)
SAINT TROPEZ'YE NASIL GİDİLİR?
İşte bu sorunun cevabı tam olarak sizin kesenizin ebatına bağlı. Mesela Cem Uzan buraya süper yatı ile geliyorken, Demet Akalın'la Önder Bekensir ise helikopterle geliyorlar. Ama sizin ortalama bir turist olduğunuzu varsayarak diğer seçenekleri de listelemek istedik. Normalde bu kıyıdaki şehirlerin her birine tren ile ulaşma şansınız varken özellikle St. Tropez'e gelen direk bir tren seferi maalesef yok. Trenle en iyi ihtimalle St. Raphael'e kadar gelebiliyorsunuz. Buradan otobüs veya bota binmelisiniz. Biz araştırdığımızda Lignes D'azur firmasının Cannes'dan ve Nice'den buraya gelen otobüslerinin 1,5 euro olduğunu öğrendik. Hatta Cannes yazısında da belirttiğimiz üzere onluk bilet alırsanız buraya ulaşımı sadece 1 euro'ya da getirebilirsiniz. Ayrıca Nice'den geliyorsanız sabah kalkan gemileri de kullanabilirsiniz. Neyse sonuç olarak biz buraya Cannes'dan kiraladığımız araba ile geldik. Yolda gelirkenden de cici bir kasaba olan Frejus'de bir kahvaltı molası verdik. Bu köy Nice-Cannes-Monako şeytan üçgeni arasında turistlere yönelik bir yer olmadığı için çok hoşumuza gitti. Hatta burada turist görmeye alışkın olmayan fırın sahibesi bizi görünce ne yapacağını şaşırdı ama İspanyolca ve ingilizce soslu Fransızcamızla olayı çözdük. Burada klasik bir Fransız kahvaltısı ettikten sonra yola koyulduk ve bir saat sonra kendimizi Saint Tropez'de bulduk. Aracımızı hemen marinadaki otoparka park ettik ve başladık gezmeye.
SAINT TROPEZ'DE GEZİLECEK YERLER
Burada çok güzel bir sahil boyu var. Zaten neredeyse bütün olay da bu sahil boyu ve onun arkasındaki küçük sokaklarda. Burada yürüyüp marina manzaralı kafelerde kahve içebilir, sokak sanatçılarına portrenizi yaptırabilirsiniz. Marinanın sonuna kadar yürüdüğünüzde ise denizle şehri ayıran duvarların üzerindeki seyir terasından tüm şehri izleyebilir, arkanızdaki masmavi deniz ile harika resimler çekilebilirsiniz.
Buradaki kafelerden biri özellikle ünlü, o da kıpkırmızı sandalyeleri ve tenteleri ile 100 metreden ayırt edebileceğiniz Senequier. Biz sadece önünde fotoğraf çektirmeyi tercih etsek de yorulduysanız soluklanmak için iyi bir seçenek olabilir. Eğer burada konaklayacaksanız ya da uzun zamanınız varsa yapılacak başka şeyler de var tabii ki.
Salı ve Cumartesi günleri kurulan pazarlara gidebilirsiniz, Tepedeki kaleye çıkabilirsiniz, özellikle modern sanat koleksiyonu ile ünlü L'annonciade müzesini veya Türkiye'de çok sevilen Louis de Funes'ün kült filmi Jandarma St. Tropez'de filminin müzesini gezebilirsiniz veya gece hayatına akabilirsiniz.
Saint Tropez'den ne alınır?
Önce ne alınmazla başlamak istiyorum; harita! Turizm ofisi bir a4 üzerine animasyon şeklinde basılmış haritaya 6 euro istedi biz de resmini çekip kaçtık :) Haritaya gerçekten ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız -ki bizce yok- bizden öneri online bir harita indirmeniz. Alınacaklara gelirsek ise buraların en kendine has hediyelikleri tabii ki sinema ile ilgili olanları. Şehrin her yerindeki hediyelik eşya dükkanlarında üzerinde Brigitte Bardot resimleri olan tepsiler, takvimler veya t-shirtler bulabilirsiniz. Ayrıca Jandarma St. Tropez'de filminin magnetleri ile üzerinde başrol oyuncusu Louis de Funes'ün bulunduğu şaraplar da başka bir seçenek.
SAINT TROPEZ'DE NE YENİR?
Tüm kıyı şeridinde bulabileceğiniz deniz ürünleri buradaki restoranların da gözdesi. Civarda bir kaç İtalyan restoranı bulmanız da olası. Burada yemeden dönmeyin denebilecek tek şey ise şehrin kendi adıyla anılan, "Ve Tanrı Kadını Yarattı" filmi çekimleri sırasında ismini Brigitte Bardot'un koyduğu rivayet edilen "La Tarte Tropézienne" isimli harika tatlı. Bizim Alman Pastası dediğimiz tatlıya benzeyen bu tart, beyaz bir hamurun içinde çok hafif, harika bir krema olan hafif bir tatlı. Eğer kafelerde yemek isterseniz fiyatı 10-14 euro arasında değişiyor ama tatlının mucidi olan pastaneden (Micka's Patisserie) alırsanız gerçekten çok büyük bir dilimine 3,5 euro ödüyorsunuz ve bizim yaptığımız gibi sahildeki büfeden bardakta kahve alıp, muhteşem marina manzarasına karşı, bankta yiyorsunuz. Afiyet olsun, tatlıyı yemeye çalışırken çektiğiniz komik resimleri instagrama koyarsanız bizi etiketlemeyi unutmayın zira yemesi biraz zor :)
SAINT TROPEZ'DE NEREDE KALINIR?
Saint Tropez otelleri, hele ki yazın, oldukça pahalı. Her keseye göre bir şeyler olsa da, deniz manzaralı oteller biraz can yakıyor. Tabii dünya sosyetesi buraya tekneleriyle geliyorlar. Bu arada Saint Tropez'nin plajları aslında şehir merkezinin biraz dışında kalıyor, yani şehir merkezine 3-4 km mesafede çok güzel plajlara bakan oteller de mevcut.