Aslında Siem Reap'den başlayan yolculuğumuzda Kamboçya ile aramız pek ısınmadı. İnanılmaz bir yapı olan Angkor Wat tapınağını gezip, Phnom Penh'e geldiğimizin ilk akşamı acaba tatilimizin kalanın iptal edip evimize, Kuala Lumpur'a mı dönsek diye bile düşündük. Neyse ki tatilimiz bir adada sonlanacağı için bundan vazgeçtik ve anın tadını çıkarmaya çalıştık.
Sihanoukville şehrinin o karmakarışık halinden kurtulup feribota bindiğimizde bizi bu kadar güzel bir adanın karşılayacağını ummuyorduk. Adaya yaklaştıkça suyun rengi açıldı, açıldı ve neredeyse şeffaf bir hale geldi. Feribot yavaşladığında altımızdaki turkuaz suyun içine mi yoksa plajda görünen o muhteşem manzaraya mı bakacağımızı şaşırmıştık. Tuğçe ile bir daha göz göze geldik ve iyi ki eve dönmek gibi aptalca bir şey yapmamışız dedik.
Yanaştığımız Rumi iskelesi otelimize yaklaşık 1 km. uzaklıktaydı ama kumlar o kadar sertti ki, bavullarımızla bir problem yaşamadan otelimize yürüdük. Kamboçya adaları arasında değil, dünyada görülmesi gereken ilk on ada arasında adı geçen Koh Rong Samloem adası, gerçekten de gördüğümüz onca tropik ada arasında en güzellerinden biriydi.
Bizim için burasının Koh Rong'a göre bir çok artısı olduğu için biz tatilimizin ada kısmını burada geçirmeye karar verdik. Bunlardan en önemlisi Koh Rong Sanloem'in bir parti adası değil tatil adası olması ve anakaradaki malum Kamboçyalı kızların burada olmaması. Bir diğeri burada "sand fly" denen kum sineklerinin olmaması ki bu çok büyük rahatlık. Ayrıca Koh Rong Samloem plajları, Koh Rong Adası'nınkilerin aksine çok temizdi. Neredeyse hiçbir yerde çöp yoktu. Eğer siz de bacaklarınızın ısırılmadığı ve kafanızı dinlediğiniz bir tatil istiyorsanız burayı seçmelisiniz.
KOH RONG SANLOEM PLAJLARI
Saracen Bay
Koh Rong Sanloem'de görülecek şeylerin başında aynı zamanda bizim otelimizin de üzerinde olduğu 3 km.'lik Saracen plajı geliyor. Burası adanın en büyük ve en kalabalık plajı. Sert ve bembeyaz kumlara sahip plaj, hemen yanındaki jungle ile tam bir göz ziyafeti sunuyor. Tropik bir adaya göre serin olan suyu ise en beğendiğimiz özelliklerinden biri oldu. Ada genelinde su sporlarının olmaması ise bizce plajın harika başka bir özelliği, keza siz kumsalda uzanmış uyuklarken tepenizde dikilip size bir şeyler satmaya çalışan tipler burada yok. Zaten plajı bir baştan diğerine yürüyüp, suyun içindeki salıncaklarda sallanıp, biraz etrafın fotoğrafını çektiğinizde neredeyse bir günün yarısı geçmiş oluyor.
Lazy Beach
Saracen Bay'den yaklaşık 1,5 km'lik kolay bir patikadan yürüyerek adanın batı tarafına geçiyorsunuz ve deyim yerindeyse dünyanız değişiyor. Diğer tarafın beyaz kumlarının aksine burada sarı kumlar var, deniz suyu daha serin ve tertemiz. Açıkçası bize tropikal bir adadan ziyade, iki yazımızı geçirdiğimiz Samos Adası'nın Marathokampos plajını hatırlatttı. Kumsal üzerindeki işletmelerden en göze çarpanı adanın ilk otel işletmesi olan Lazy Beach Resort. Peyzajıyla, çalışanlarıyla ve mimarisiyle hemen batılı birine ait olduğunu fark ettiren işletmede saatlerinizi değil günlerinizi harika bir şekilde geçirebilirsiniz.
Sunset Beach
Aynen Lazy Beach'e gider gibi, kolay bir patikadan gidilen ve Lazy Beach'e komşu olan gene sarı kumlu bir plaj. Sahildeki birkaç konaklama işletmesinin dışında epeyce ıssız bir yer olan Sunset Beach, adından da anlaşılacağı üzere gün batımıyla ünlü.
KOH RONG SANLOEM'DE NE YAPILIR?
İnsan tropik bir adaya geldiğinde ne yapacağını şaşırıyor açıkçası. Öyle görünmese bile seçenekler sonsuz. Koh Rong Sanloem'de yapılacak şeyler listesi de inanın çok uzun.
En basitinden başlıyorum; hiçbir şey yapmayabilirsiniz. Ne demişler; dolce far niente! Hiçbir şey yapmamaktan daha güzel bir şey olabilir mi? Oradan oraya koşuşturmak yerine bütün gün boyunca kumsalda yatıp güneşlenebilirsiniz. Kumsaldan sıkıldınız mı? Hemen denizin üzerindeki hamaklara geçebilirsiniz. Güneş çok mu yaktı? Adanın muhtelif yerlerindeki ağaç evlere çıkıp, dalga seslerini dinleyerek şekerleme yapabilirsiniz. Biz kendi adımıza koşuşturmalı tatillerden çok yoruluyoruz. Hatırlıyorum da mesela Amerika bizi ne yormuştu :D
Ama illa ki bir şeyler yapacağım derseniz, çoğunluğu Türk olan dalış eğitmenlerinden dalış eğitimi alıp, PADI sertifikanıza kavuşabilirsiniz. Ve eğer bizim gibi dolunaya denk gelmezseniz, geceleri yapılan plankton turlarına çıkabilirsiniz. Gerçi plankton mevsimi olduğunda tura bile ihtiyaç olmuyormuş. Bu da bir nevi kuzey ışıkları deneyimi gibi bir şey. Keşke dolunaya denk gelmeseydik diyor insan.
Bir Kimer köyü görmek isterseniz ise M'pai köyüne gidebilirsiniz. Açıkçası adaya gelmeden önce kendileriyle epeyce hasbihal ettiğimiz için biz gitmemeyi tercih ettik ama köyde uygun fiyatlı hosteller ve restoranlar varmış bizden söylemesi. Ayrıca adada yürüyüş rotaları ve dağ bisikleti rotaları da mevcut. Bazı oteller bisiklet kiralıyormuş ama orada olduğumuz 4 gün içinde tek bir bisiklet görmedik :) Ama illa dolaşacaksanız dikkat edin, ada epey zehirli olan birkaç tür yılana ev sahipliği yapıyor.
Adada gündüzler bir şekilde geçiyor, akşam olduğunda ise ne yapacağım diyorsanız plajda geç saate kadar açık birkaç bar bulabilirsiniz. Bunlardan en bilineni plajın tam ortasındaki Octopussy, yani gözden kaçırmanız imkansız. Octopussy'nin yanındaki patikadan az içeri girdiğinizde göreceğiniz Jungle Republic ise geceleri DJ partileri veya sinema gösterimleri yapıyor.
KOH RONG SANLOEM'DE NE YENİR?
Adada ilk iki günden sonra aslında yemek seçeneklerimizin kısıtlı olduğunu anlasak da, canım Fransız bagetleri ve hayrettir mangalda kurutmadan pişirebildikleri balıklar ve deniz ürünleriyle gönlümüzü almayı bildiler. Akşamüzerleri neredeyse her otelin önünde bulabileceğiniz, plaja kurulan barbekülerde genel olarak iki tane balık mevcut. Bunlardan biri baraküda, bir diğeri ise Red Snapper dedikleri epeyce kılçıklı ama lezzetli bir balık. Böyle bir öğün yaklaşık 7-8 USD. Bu seçeneğinizin dışında klasik uzakdoğu yemekleri olan envai çeşit noodle, karides veya kalamar ızgara da bulabilirsiniz. Yalnız bazı işletmeler bu balıkları direk ızgara yaparken bazıları alüminyum folyo içinde bol baharatlı, sulu yemek gibi yapıyor. Zevkinize göre olan barbeküyü seçmeyi ihmal etmeyin.
Adada Vietnam'lı bir pide ustasının elinden pide yiyeceğimiz hiç aklımıza gelmezdi ama kaldığımız otelin hemen yanında pide, lahmacun, humus gibi bizden lezzetler satan bir restaurant bile vardı. İnsan böyle zamanlarda ne kadar mutlu oluyor tarifi yok. Hele bir de işletmecisi de Türk çıkınca, değmeyin keyfimize. Lezzetler, adada düzgün malzeme bulmanın zorluğundan olsa gerek biraz modifiyeli de olsa bizim çok hoşumuza gitti, özellikle de turistlerin balon ekmeğe verdikleri tepkiyi oturup izleyerek gün geçer burda :D
Başka bir seçenek olarak da adaya gelirken anakaradan erzak getirmek. Biz ada erzağımızı akıllılık edip taa Malezya'lardan taşıdığımız için bir kaç öğle yemeğimizi ekonomik bir şekilde hallettik. Mesela adada su çok pahalı, en azından suyunuzu Sihanoukville'deki marketlerden almayı ihmal etmeyin.
KOH RONG SANLOEM'DE NEREDE KALINIR?
Koh Rong Sanloem otelleri arasında her keseye göre konaklama fırsatı mevcut. Birçok işletmenin hem sırt çantalılar için sunduğu yatakhaneleri hem de diğer müşterileri için sunduğu bungalowları var. Bu bungalowlar da klimalı veya klimasız olarak ayrılıyor. Bizimkinde klima yoktu ama aynı işletmeye ait bazı bungalowlarda klima vardı; onlar herhalde Kral Bungalow diye düşündük. Bizim gittiğimiz mevsimde sadece tepedeki fan yetti de arttı bile.
Adada bulunan bazı işletmeleri booking.com gibi online rezervasyon sitelerinde göremedik. Bunun sebebi ise zaten hazır müşterileri olmasıymış. Yani ada revaçta olduğu için bazı işletmeler satışlarını direk olarak kendi sitelerinden yapıyormuş. Biz bu şekilde fiyat/performans olarak iyi bir seçenek bulamadığımızdan dolayı rezervasyonumuzu gene booking.com'dan yaptık. Bizim bulabildiğimiz en uygun oda fiyatı gecelik 30-35 USD arasındayken, yatakhanelerde konaklamanın bedeli ise gecelik 10 USD dolaylarındaymış. Daha önceki hiçbir seyahatimizde oda seçme işi bu kadar uzun sürmemişti. Kamboçya'nın geneline yayılmış umursamazlık ve müşteri zaten geliyor havası yüzünden cennet gibi bu adadaki çoğu işletmenin aldığı paralar standartlarının çok üzerinde. Bu yüzden de ekonomik bir tatil yapmak için önceden çok iyi çalışmak gerekiyor. Neyse ki çalışmalarımız meyvesini verdi ve tahta kurusu olmayan, temiz bir odada konaklamayı başarabildik. Gerçi adadaki diğer işletmelere ne zaman kaldığımız otelin adını söylesek anlamadığımız bir şekilde burun kıvırsalar da biz okuduğumuz onca olumsuz şeyden sonra otelimizden epey memnun kaldık. Hatta rezervasyonumuzda olmadığı halde bize kahvaltı bile verdiler. Tek problem ülkenin genelinde yaşadığımız, sana hizmet etmekle yükümlü kişilerin kendi hayatlarındaki temizlik standartları çok düşük olduğu için size de aynı standartlarda hizmet veriyor olmaları ve "kişisel alan" deyiminden bihaber olmaları. Yani siz sabahın sekizinde henüz uyurken 4 Kamboç arkadaş sizin odanızın önündeki sandalyelerde oturup, bağıra bağıra sohbet ederek, Youtube'dan video izleyebilirler, çünkü ada onların :D Bu bağlamda eğer bir işletme batılı birine aitse bazen kapısında "Western operated" yazabiliyor. Bunu görürseniz şaşırmayın ve mümkünse ruh sağlığınız için böyle işletmeleri seçin.
ORCHID RESORT
Bizim kaldığımız otel olan Orchid Resort'da klimalı ve klimasız farklı iki tip bungalowu vardı. Bizim kaldığımız klimasız bungalow, Kamboçya şartlarına göre temiz ve düzenliydi. İçeride hiç yırtığı olmayan bir cibinliğin asılı olduğu, geniş, iki kişilik bir yatak, iki sandalye ve eğreti bir dolaptan başka hiç bir şey yoktu. Tuvaletinin içinde olması ve sıcak suyu olması ise ada şartlarında büyük rahatlık sağladı. Aldığımız pakette olmamasına rağmen, herhalde yanlışlıkla, ısrarla kahvaltı da verdiler. Bizi rahatsız eden tek şey çarşafların lacivert olması oldu. Siz siz olun koyu renk çarşaf örten otellere çok güvenmeyin. Biz de öyle yaptık ve yanımızda getirdiğimiz çift kişilik çarşafımızı ve yastık kılıflarımızı kullandık. Hatta yırtık olması ihtimaline karşı yanımızda hiç kullanılmamış yedek bir cibinlik de vardı ama neyse ki onu açmadık bile.
GREENBLUE BEACH BUNGALOWS
Plajın bizce en güzel yerine kurulmuş, düzgün bir işletmeye sahip olduğu 300 metreden belli olan bir işletme ve tahmin edin, sahibi ve işletmecisi Türk :D Hatta kasiyer, satın alma, muhasebe falan onlar da Türk. Anlayacağınız "Dünya Türk olacak!" projesinin adımları Almanya'dan sonra Kamboçya'da atılmış da haberimiz yokmuş. Şaka bir yana işletmenin, küçük kuleleri olan bungalowlarında ya da uygun fiyatlı koğuşlarında konaklayıp, adada güzel müzik çalan ender yerlerden biri olan restoranında güzel vakit geçirebilirsiniz. Ama üzülerek söylüyoruz, biz gittiğimizde tavlaları yoktu. Menemen bile var ama tavla yok. Giderseniz bizden selam söyleyin. (Hatırlarlarsa:)
MOONLIGHT
Adada dış görünüşü en harika olan işletme Moonlight. Bembeyaz ve tertemiz bungalowları ve bunların ortasındaki masmavi kubbeden restoranı ile sanki Santorini'den ışınlamış gibi. Restoranında çalışan personel de gayet güleryüzlü ve sıcak.
MAD MONKEY HOSTEL
Koh Rong Sanloem bir parti adası olmamasına rağmen muhtemelen Koh Rong'dan sekenleri kaçırmamak adına adada açılmış bir parti hosteli. Feribotla Saracen Bay'e geldiğinizde hemen buradan hostelin kendi botuna atlıyorsunuz ve sizi Saracen Bay'in hemen yanında bulunan kendi koylarına götürüyorlar. Mad Monkey Hostel, Koh Rong Samloem hostelleri arasında bilinirliği yüksek bir hostel olduğu için burası diğer sırt çantalılarla tanışmak için iyi bir nokta olabilir.
LAZY BEACH RESORT
Adanın belki de en güzel oteli. Odalarını fiziken görmesek de, hakkında okuduklarımız, plajı ve restoranı bir fikir veriyor. Herhangi bir online rezervasyon sitesinden değil, sadece kendi web sitesinden rezervasyon şansı olan otelin tüm odaları biz adaya gitmeden önce uzun bir süre için doluydu. Tek eksisi wifi sağlamaması, ama koyu görünce zaten Instagram'a bakmak istemeyeceksiniz bile.
KOH RONG SANLOEM'E NASIL GİDİLİR?
Sihanoukville'den Koh Rong Sanloem Adası'na gitmek için tek seçeneğiniz anakaradan kalkan feribotlar (hafif tuzlu helikopter seçeneğiniz dışında:). 6 veya 7 farklı feribot firması var. Bunların arasında da hızlı feribot, yavaş feribot, parti botu ve adaya erzak götüren bota yolcu olarak binmek gibi seçenekleriniz var. Hızlı feribot firmalarından en bilineni, sahibinin bir Türk olduğunu sonradan öğrendiğimiz Speed Ferry Cambodia, bir diğeri de Island Speed Ferry. Biz hem gidiş için hem de dönüş için Speed Ferry Cambodia firmasını kullandık. Nedense gidiş için 12 USD öderken dönüş için 10 USD aldılar. Biletimizi satın alırken adadaki otelimizi sordular ve bot adaya vardığında aralarında yaklaşık iki kilometrelik bir mesafe bulunan iki farklı iskeleden otelimize yakın olanına bıraktılar. Siz de adaya vardığınızda otelinize yakın olan iskelede indiğinizden emin olun keza kumda iki kilometre boyunca çanta taşımak epeyce zorlu bir idman olabilir. Bizi az daha yanlış iskeleye bırakıyor olmaları dışında göze çarpan bir aksaklık yaşamadık ve sağ salim adamıza vardık.
Aslında biletimizi almadan önce fiyatı hızlı feribot biletinin yarısından bile ucuz olan erzak botuna bilet almaya çalıştık ama herkes ısrarla o botun artık çalışmadığını ve sadece hızlı botların çalıştığını söylediler. Israrla yalan söyleyen insanlar oldukları için biz de ısrarla onlara inanmadık ama en sonunda bu erzak botunun 5-6 km uzaklıktaki başka bir limandan kalktığını öğrendik. Tuk tuk için vereceğimiz parayı da botun parasına eklediğimizde aynı hesaba geldiği için hızlı feribota binmeye karar verdik. Ama bu erzak botunun gerçekten çalışıp çalışmadığını hala doğrulayabilmiş değiliz.
Aslında biletimizi almadan önce fiyatı hızlı feribot biletinin yarısından bile ucuz olan erzak botuna bilet almaya çalıştık ama herkes ısrarla o botun artık çalışmadığını ve sadece hızlı botların çalıştığını söylediler. Israrla yalan söyleyen insanlar oldukları için biz de ısrarla onlara inanmadık ama en sonunda bu erzak botunun 5-6 km uzaklıktaki başka bir limandan kalktığını öğrendik. Tuk tuk için vereceğimiz parayı da botun parasına eklediğimizde aynı hesaba geldiği için hızlı feribota binmeye karar verdik. Ama bu erzak botunun gerçekten çalışıp çalışmadığını hala doğrulayabilmiş değiliz.
Diğer bir seçenek olan parti botunu denemeyi düşünmedik bile. Köpük partilerinin falan yapıldığı ve neredeyse tüm gün süren bir bot yolculuğuyla adaya varmak eğlenceli olsa gerek ama biz bir an önce ana karanın bunaltan atmosferinden çıkıp kendimizi adaya atmak istediğimiz için en hızlı olanını seçtik. Birden fazla hızlı feribot firması olduğu için de bilet bulmak gibi bir sıkıntı yaşamadık. Tabii bunda havanın süt liman olmasının da büyük payı vardı. Bizden önceki tüm feribotlar saatinde kalktığı için bizimkinde bir yığılma olmadı. Fakat adadan ana karaya, yani Sihanoukville'e dönerken dalgalar azıtınca aksayan bir iki feribotun tüm yolcularını aynı feribota bindirdikleri için yolcuların bir kısmı neredeyse ayakta kalıyordu. Bu bağlamda Koh Rong Samloem'e gelirken bindiğimiz feribot bir katamaranken, dönerken bindiğimiz feribot hız motorundan hallice, basık ve epeyce su alan küçük bir bottu. Yani bu ülkede her an her şey değişebilir, hatta biz aynı cümle içinde bile değiştiklerini gördük. Her şeyi üç-beş defa ve farklı kişilerden kontrol etmeden ne otobüse ne de feribota binmedik. Sizi sadece bilet satmak için başka bir şehre veya adaya bile bırakabilirler bizden söylemesi.
Biletinizi aldıktan sonra, ana karadaysanız feribot saatine 1 saat kala check-in yaptırmanız gerekiyor. Biz check-in için gittiğimizde bizden biletimizi alıp yerine hangi ada ve iskelede ineceğimizi belirten bir isimlik verdiler. Ama adadan binecekseniz bir gün öncesinden ya bizzat oradaki restoranlardan birinin içindeki ofislerine biletinizle gidip check-in yaptıracaksınız ya da bunu sizin için oteliniz yapacak. Eğer hava rüzgarlıysa ada check-in'i özellikle çok önemli çünkü yığılmadan dolayı yer kalmayabilir.
16 Ocak 2018