W İSTANBUL
W Istanbul, dünyaca ünlü bir otel zincirinin İstanbul'daki şubesi ve çok merkezi bir konumda, Akaretler'de bulunuyor. W Hotels, Starwood Hotels and Resorts'a ait bir lüks otel zinciri ve 24 ülkede 62 oteli var. W Istanbul, aynı zamanda bu zincirin Avrupa'daki ilk oteli. Daha çok genç kesime hitap eden tarzı, neredeyse bir gece kulubünü andıran iç dekorasyonu ile hem iş, hem seyahat için tercih edilebilir. Biz de World Tourism Forum için Gezimanya ve Blogger Casting tarafından davet edilmiştik ve dünyanın ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen 120'den fazla blogger ile birlikte W Hotel'de konakladık.
LOBİ
Otelin girişinden itibaren bir maceraya atıldığınız hissine kapılıyorsunuz. Öncelikle otelin genelinde çok koyu renklerin ve loş ışıkların hakim olduğunu belirtmek gerek. Girişten lobiye geçerken W harflerinden oluşan boşluklu, metal paravanların ardında hareket eden aynaların iki yanda sıralandığı bir koridordan geçiyorsunuz ve gerçeklik algınız anında yok oluyor. Kısa koridorun sonunda iki küçük deskten oluşan resepsiyon var. Orada check-in işlemlerinizi halledip, birkaç basamak yukarıdaki lobiye geçiyorsunuz.
Lobi, bir diğer ismiyle W Lounge, yine çok karanlık bir etkiye sahip. Kocaman, siyah renklerin ağırlıkta olduğu bir bar tam ortada konumlanmış, oturma grupları ve localar da lobiyi çevreleyen duvarlara dizilmiş. Kahvaltı da bu alanda veriliyor. Lobide içki, kahve ve çay gibi şeyler içip dinlenebileceğiniz gibi, hafta sonları farklı partilere de katılabilirsiniz. Bazı oturma gruplarından boğaz görünürken, bazı localar Osmanlı esintileri taşıyor.
ODA
140 tane odası olan otelin bir çok farklı tipte odası var. Bizim için ayrılan oda tipi, 3. kattaki Wonderful Odaydı. Kısa bir check in işlemi sonrası odamıza, çantalarımızı getiren bir görevliyle beraber geçtik. Oda anahtarları da çok orijinal kartlar şeklindeydi.
Odamız bize biraz karanlık geldi ama sanırım bunca kot farkının olduğu bir semtte, tarihi yapının da özelliklerini koruyarak en fazla bu kadar aydınlık sağlayabiliyorlardı. Tabii koyu renkli malzemelerin hakimiyeti odada da mevcuttu.
Odanın antresi diyebileceğimiz ve odanın yarısını kaplayan alan aslında banyoya ve dolaba ev sahipliği yapıyor. Banyo, tuvalet ve lavabo elementlerinin her biri ayrı bir noktaya yerleştirilmiş, bu da bayağı ilginç bir deneyim sunuyor. Mesela lavabo, koyu ahşap renkli dolap kapaklarının ardında, ister açık tutabilir, ister kapatıp gizleyebilirsiniz.
Tuvalet ise 1,5 metrekarelik minik bir odada ve duvarlar kıpkırmızı! Duş ise yine ayrı bir minik oda olarak tasarlanmış ama aslında bir dolap büyüklüğünde ve dört tarafı mermerlerle kaplı olduğundan biraz klostrofobik bir deneyim.
Sağlanan banyo ürünleri limon ve portakal kokulu sabun, şampuan, saç kremi ve vücut kreminden oluşuyor. Ayrıca, kulak çöpü ve makyaj temizleme pamuğu da vardı. Saç kurutma makinesiz çıkmam diyenlerdenseniz, odada bu da mevcuttu.
Odanın diğer yarısı ise, biraz daha aydınlık olan yatak odası bölümü. Bizim odamızda tesadüfen iki yatak vardı. Yatakların her biri tek kişi için düşünülmüş ama rahatlıkla iki kişinin uyuyabileceği kral boy yataklardı. Çarşaf olarak 350 ilmekli çarşaflar kullanılmış, yastıklar kuş tüyü, yorganlar da kaz tüyü idi. Yatağın altından isterseniz kırmızı tonlarında ışık da saçabiliyorsunuz =).
Yatak başı tarafındaki duvarda boydan boya uzanan yatay bir ayna var ve onun da arkasında kırmızı ışık mevcut. Ahşap detaylı çerçevesiyle odayı oldukça ferahlatan bir unsur.
İki yatağın arasında siyah bir komidin var ve üzerinde müzik seti var. Zaten odaya girdiğiniz andan itibaren müzik çalıyor, kapatmak sizin insiyatifinizde. Bu arada, eğer isterseniz bir ipod dock da mevcut, yani kendi müziğinizi de dinleyebilirsiniz. Daha önce Hong Kong'da kaldığımız bir otelde gördüğümüz ve inanılmaz faydalandığımız bir de akıllı telefon bırakılmış odaya. Yani yabancıysanız veya İstanbul'u bir turist gibi keşfetmek isterseniz emrinize amade bir cihaz sizi bekliyor.
W Hotel'in ayrıca çok hoşumuza giden bir özelliği de odanın aydınlatmalarını, ihtiyacınıza veya modunuza göre ayarlayabiliyor olmanız. Komidinin üzerindeki elektrik anahtarları, çalışmaya, uyumaya ve rahatlamaya göre sıralanmış, dilediğinizi seçiyorsunuz.
Yatakların karşısında yine siyah, şık bir çalışma masası mevcut. Üzerinde otelin tanıtım broşürleri ve internet kablosu var. Bu taraftaki duvar belki hoşluktan, belki de orijinal taşlardan oluştuğundan bir camekan ile korunmuş, televizyon da bu camla duvar arasına konumlandırılmış.
Cam ile duvar arasında farklı bir de aydınlatma kullanılmış. Harika bir fikir olmasına rağmen, malesef 32" bir televizyon için biraz zorlayıcı bir tasarım sunulmuş çünkü hem ekran çok karanlık görünüyor, hem de ekranın ufaklığından mütevellit bir uzaklık algısı oluşuyor. Tabii ses de aynı şekilde düşük geliyor.
Masanın üzerinde bulunan bir başka şey ise Munchie Box, yani bir çeşit yemek sepeti. İçinde, mini mini içkiler, abur cuburlar, su, hamam seti gibi şeyler bulunan bu kutudaki ürünler tahmin edebileceğiniz gibi oldukça pahalı. Bu arada cam şişelerdeki sular ücretliyken, lavabonun yanındaki raflara bırakılan plastik şişedeki sular ücretsiz.
Genel olarak oldukça karanlık bulduğumuz odamızda çok rahat uyuduk, yatağı ve şampuanları çok beğendik. Fakat televizyon izlemek bizim için çok zor oldu. Bu arada internet oda fiyatlarına dahil değil, ayrıca paket almanız gerekiyor. Biz davetli olduğumuzdan pakedimize dahilmiş ama bize sorarsanız böyle elit bir otelde ücretsiz internet hizmeti sağlanmaması biraz üzücü.
Bu arada odamızda çok sayıda duş havlusu, saç ve el havlusu, iki adet çok kaliteli bornoz ve kullanışlı terlikler mevcuttu.
KAHVALTI
W Istanbul'da oda fiyatlarına kahvaltı da dahil. Daha önce de söylediğimiz gibi lobide verilen kahvaltı hem çeşitlilik hem de sunum açısından başarılı.
Peynir çeşitleri, yeşillik, meyveler, reçeller, çeşitli tatlılar ve ekmekler mevcuttu. Ayrıca sıcaklarda sucuk, sosis, haşlanmış yumurta ve çırpılmış yumurta bulunuyor. Tabii bunların yanı sıra kahve, cornflakes, yoğurt gibi farklı tercihlere hitap eden ürünler de vardı.
Bizim için en ama en önemli kriterlerden biri olan çay konusunda ise W Istanbul tam not aldı. Hem demi açısından, hem de büyükçe bir semaverde sunulması açısından çok başarılıydı.
KONUM
W Istanbul, Akaretler'in tam merkezinde, tarihi sıra evlerin arasında konumlanan bir otel. Beşiktaş'tan Akaretler yokuşuna girip yukarı doğru çıktığınızda yolun ikiye ayrıldığı noktada, yani yolun tam ortasında konumlanıyor. Şehirde gezilecek birçok noktaya gerek taksi, gerek otobüs ve dolmuş, gerekse de vapurla ulaşabilirsiniz. Tabii yürümek de bir seçenek. Ya da bizim gibi bir kongre için geldiyseniz, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'ne sadece 1 km uzaklıkta.
GENEL FİKRİMİZ
W Istanbul, aslında bir iş seyahati oteli fakat İstanbul'a gezmek için gelenler de tercih edebilir çünkü konumu harika. Profesyonel yaklaşımları ve çalışanların ilgisi de on numara. Dekora ve küçük detaylara çok dikkat edilmiş fakat otelin karanlık atmosferi açıkçası bizim biraz içimizi kararttı. Daha açık renkli malzemeler ile daha farklı bir ortam yaratılabilirdi diye düşünüyoruz ama belki başka kişilerin de bu şekilde olması hoşuna gidiyordur, sonuçta zevk ve renk meselesi. Fakat ortada kesin olan bir şey var; bu otel çok havalı.