BAKÜ
Hiç aklımızda yokken kuzenimin iş için Bakü'ye taşınmasını fırsat bilerek araya bir Bakü seyahati sıkıştırdık. Yaz olmasına rağmen biz gittiğimizde (Haziran 2019) henüz çok sıcaklar başlamamıştı. Zaten, yazı da kışı da sert geçen bir coğrafya olarak sanıyorum Azerbaycan seyahatinin en doğru zamanı bahar ayları. Bakü'ye indiğimiz ilk gün inanılmaz bir rüzgar vardı, zaten kuzenim bize gitmeden önce buralar çok eser demişti ama bu kadarını beklemiyorduk açıkçası. Hatta ilk günkü rüzgardan vurgun yemişe döndük ve günümüz sanki jet-lag olmuşuz gibi geçti. Sonraki günler biraz daha normal estiği için (ya da biz alıştık:) ilk günkü kadar zorluk çekmedik.
BAKÜ'DE GEZİLECEK YERLER
Bakü'de gezilecek, görülecek gerçekten çok şey var. Çoğunluğu şehir merkezine dağılmış olsa da, şehrin 30 - 35 km. dışarısında Yanar Dağ, Ateşgâh ve Hazar Denizi kıyılarındaki yazlık yerler de Bakü'de görülecek yerler arasında. En ilginci de şehir merkezinden çıkar çıkmaz petrol sahalarının başlaması oldu. Kaldığımız yerin sadece 15-20 km. dışında at başı denen petrol sondaj makinelerini görmek garipti.
Sadece şehir merkezini gezer, dönerim diyorsanız belki 2 gün yeter ama şehrin civarını da dolaşacağım diyorsanız en az 4 gününüzü Bakü'ye ayırmanızı öneririz. |
İÇERİŞEHER
İçeri Şeher bölgesi Bakü'nün tarihi kent merkezinin kümelendiği yer. 2000 yılından beri UNESCO koruması altında olmasından dolayı başarılı ve sürdürülebilir bir şekilde yenilenmiş. Bakü'de görülmesi gereken yerlerin birçoğu burada. Burada ziyaret edilecek, fotoğraf çekilecek ve oturup dinlenilebilecek bir çok yer var. Eğer hakkıyla gezmek istiyorsanız sadece İçerişeher ve civarına 1 tam gününüzü ayırmanızı öneririz.
Azerbaycan da aynı Türkiye gibi bünyesinde birçok farklı kültürün öğelerini barındırıyor. Mesela yukarıdaki fotoğrafta modern bir metro durağını, Rus zamanından kalma bir binayı ve İçeriŞehir'in sur kapılarını tam olarak aynı karede görebilirsiniz. Bu da dünyadaki çok az şehirde görebileceğimiz bir şey.
ŞİRVANŞAHLAR SARAYI
Saray, İçerişeher bölgesinde bulunan ve 15. yüzyıldan beri sapasağlam ayakta duran bir kale. Biz sadece bahçesine gidip bir kaç fotoğraf çekmekle yetindik. Okuduklarımıza göre içeride değerli halılar, çok güzel vitraylar ve Şirvanşahlar dönemine ait bilgi ve belgeler varmış.
KIZ KALESİ
Hangi amaçla inşa edildiği bilinmese de Azeri folklorunda epeyce yer edinmiş bir yapı. Paralarda, pullarda (Pul Azeri Türkçesinde para demek ama siz takılmayın, posta pulu demek istedim :D ) resmi olan, namına baleler yazılan kulenin adının neden Kız Kalesi olduğunu kimse bilmiyor. Sanıyorum aşk hikâyeleri hep çok iş yaptığı için. Kulenin içine girip tepesine çıkılabiliyor.
HAYDAR ALİYEV KÜLTÜR MERKEZİ
Taksiciye veya Google'a Haydar Aliyev Merkezi veya Haydar Aliyev Müzesi de deseniz size burayı gösterecekler. Şehirdeki her şeyin adı Haydar Aliyev olunca acaba yukarıda yazdıklarımız şehrin başka yerlerindeki yapılar olabilir mi dedik ama değilmiş. Neyse, burası geçenlerde kaybettiğimiz ünlü mimar Zaha Hadid'in tasarladığı ve şimdiden Bakü'nün alamet-i farikası olmuş bir yapı. İçinde müzeler, sergiler, konferans salonları gibi fonksiyonlar barındıran yapının içi de en az dışı kadar etkileyici (ve açıkçası sarsıcı).
Artık güneşten mi, yediğimiz rüzgarın etkisinden mi yoksa gerçekten binanın iç tasarımının etkisinden mi bilinmez, içerisi Gökay'ı tuttu. Evet, içerisinin o duvarlar ve zeminler arasındaki yumuşak geçişi Gökay'ın yer algısını tamamen kaybetmesini sağladı ve epeyce bir süre kendisine gelemedi. Gökay'ın önerisi: Eğer kalabalık AVM'ler sizi de tutuyorsa, buradaki tüm hareketlerinizi yavaş yapın, özellikle de göz hareketlerinizi.
BAKÜ FÜNİKÜLERİ VE ÇEVRESİ
Bakü Füniküleri 1960 yılından beri aralıklarla olsa da işleyen bir ulaşım aracı. Tek işi yolcularını aşağıdan yukarıya, kısacık ama bol manzaralı bir yolculukla ulaştırmak. Yukarıya çıktığınızda Bakü Alev Kuleleri, Şehitler Hıyabanı ve harika bir deniz manzarası sizi bekliyor. Şehitler Hıyabanı 1918 yılındaki Bakü Muharebesinde şehit düşmüş Türkiye ve Azerbaycan Türkleri'nin beraberce defnedildiği bir şehitlik. Çevresinde Dağüstü Park (Highland Park) denilen, bir iki kafenin de bulunduğu çok güzel bir park düzenlemesi mevcut. Biz burada manzarayı izleyip bir sürü fotoğraf çekerek ve manzaralı bir kafede çay içerek saatlerce vakit geçirdik.
BAKÜ ALEV KULELERİ
Bir diğer adı da Bakü Flame Towers olan bu yapı yüksekçe bir yere inşa edildiği için şehrin neredeyse her yerinden görünüyor. Biz ise Bakü fünikülerine binip kendisine yakından bakmak için yukarıya çıktık. 3 binanın üçünü de resme alabilmek için tam karşısındaki Azerbaycan Meclis Binasının merdivenlerine çıkmak gerekti. Görevli polisler bundan pek hoşnut olmasalar da merdivenlerin yarısına kadar çıkıp resimlerimizi çekip ve oradan hemen kaçtık çünkü Azeri polisleriyle fazla ters düşmememiz öğütlenmişti. :) Açıkçası güzelim şehrin üzerinde zebella gibi dikilen bu binaları pek haz etmedik. Zaten kendilerini alevden çok da sülüğe benzettik ama şimdi resmini çekmeden de olmaz diye gittik çektik. Yine de geceleri üzerinde led ışıklarla yapılan Azerbaycan Bayrağı ve alev animasyonları uzaktan güzel görünüyor.
FEVVARELER MEYDANI
Burası daha on yıl önce toprak bir sahadan ve çevresindeki birkaç bakkaldan ibaretken, geçtiğimiz yıllarda devlet eliyle projelendirilip muhteşem bir meydan haline getirilmiş. Burada Japon restoranlarından dönere, yerel yemeklerden Meksika yemeklerine kadar her şey mevcut. Aynı şekilde döviz büroları, GSM firmaları, bakkal, market, dondurmacı hepsi burada. Zaten İçeri Şeher'in hemen yanında olduğu için de, içeride gezip yorulduktan sonra hemen burada soluklanabilirsiniz.
Burasının ismi ile ilgili olarak da genel bir kafa karışıklığı mevcut. Targovi Meydanı, Fevvareler Meydanı veya Fontanlar Bağı dedikleri zaman aslında hep aynı yeri kastediyorlar. Sanıyorum zaman içinde değiştirilen isimlerin hepsi hala kullanılıyor halk tarafından.
Burasının ismi ile ilgili olarak da genel bir kafa karışıklığı mevcut. Targovi Meydanı, Fevvareler Meydanı veya Fontanlar Bağı dedikleri zaman aslında hep aynı yeri kastediyorlar. Sanıyorum zaman içinde değiştirilen isimlerin hepsi hala kullanılıyor halk tarafından.
BULVAR
Bakü Bulvarı veya Denizkenarı Milli Parkı Bakü'nün Hazar Denizi'ne bakan kısmı boyunca inşa edilmiş bir rekreasyon alanı. Burası da ülkedeki neredeyse diğer her yer gibi son on yılda çok değişmiş. Bulvar boyunca kafeler, lunapark oyuncakları, dönme dolap, Kukla Tiyatrosu, Halı müzesi, Küçük Venedik ve Park Bulvar Mall adında bir adet AVM var. Ayrıca dünyanın değişik köşelerinden gelen ağaçların olduğu bir bölüm var. Açıkçası hayatımızda gördüğümüz ilk Baobab ağacının Azerbaycan'da olacağı aklımızın ucundan bile geçmezdi.
Bir de saatlerini öğrenip binemediğimiz bir turistik tren var. Buradaki milli ölçü "10 dakika". Ne sorsanız "10 dk.'ya gelir", "10 dk.ya kalkar" cevabını alsak da o 10 dk. bir türlü gelmiyor. Trenin kalkmasını yarım saat bekledikten sonra pes ettik ve sadece fotoğrafını çekip oradan ayrıldık.
BAKÜ DÖNME DOLABI
Neden Şeytan Çarkı dediklerini anlamasak da manzarası harika. Binmenizi kesinlikle öneriyoruz.
Neden Şeytan Çarkı dediklerini anlamasak da manzarası harika. Binmenizi kesinlikle öneriyoruz.
KÜÇÜK VENEDİK
Burası Bakü Bulvar Parkı'nda, tam Halı Müzesi ile yan yana. Küçük Venedik Su Şehirciği (Kiçik Venesiya şəhərciyi) isimli, normal olarak da İtalyan esintileri taşıyan, sığ bir havuz ve civarına inşa edilmiş mermer köprüler ve bir de kafeden oluşan ciciş bir yer. İsterseniz kafede oturup gondolla gezenleri izleyebilir, isterseniz siz bizzat bilet alıp kısa bir gondol gezisine çıkabilirsiniz. Biz mi? Biz tabii ki gondola bindik :D
ATEŞGÂH
Ateşgâh, dünyanın ilk tek tanrılı dini olan Mecusilik dininin dünyadaki 3 tapınağından biri (diğerleri İran ve Hindistan'da). Merkeze yaklaşık 30 km. uzaklıkta. İçerideki avluda bir restoran ve onlarca hediyelik eşya dükkanı var. Ateşgâh'ın içerisine girdiğinizde ise sizi ortasında ateş yanan bir sunak karşılıyor. Sunağın etrafındaki odalarda ise hem Mecusilik hem de Ateşgâh'ın tarihi hakkında kısa kısa bilgiler var. Sanıyorum beklerseniz bir rehber eşliğinde gezme şansınız da var ama burası ismiyle doğru orantılı olarak sıcaktan yanıyordu, hemen kendi kendimize hızlıca gezip oradan ayrıldık.
BAKÜ'DE NE YENİR?
Azerbaycan yemekleri ile bizim yemeklerimiz gerçekten çok benziyor. Ev yemekleri dışında fast food alışkanlıkları da Türkiye'den göçen vatandaşlarımızın sayesinde çok benzer olmuş. Mesela Bakü'nün bir çok yerinde kaliteli döner yemek mümkün. Türkiye'de bulunan restoranlar da bir bir orada şubelerini açmaya başlamışlar. House Cafe, MADO ve İzmir'in yerel markalarından biri olan Pizza Locale bunlardan sadece birkaçı.
Yemekler bir yana, burada çok güzel bir çay alışkanlığı var. Çay Destisi dedikleri bir set var. Büyük sette çoğunlukla Türk baklavası, Azeri baklavası, reçel, çerez ve demlikte çay varken, küçük sette sadece baklava yok diğerleri aynı. Garip bir şekilde eğer o işletmede yemek yemediyseniz bardakta tek çay içme şansınız sıfıra yakın, deyim yerindeyse bu çay destisini size zorla satıyorlar ama biz çok beğendik. Yemek için gidilecek birkaç yeri ve neler yiyebileceğinizi kısaca listeledik.
ŞİRVANŞAH MÜZE RESTORAN
Azerbaycan'ın yerel yemeklerini yemek için gittiğimiz bu restoran bizi lezzetlerinden çok dekorasyonuyla oyaladı (baş döndüren cinsten bir dekor olduğunu itiraf etmek lazım). Restoranı yapmak için eski bir hamam yenilemişler. Restoran 3 büyük salon ve 10'dan fazla, farklı tema ile dekore edilmiş ve özel gruplara hizmet eden odadan oluşuyor. Bu temalar arasında Ev Mutfağı, Lenin ve Devrim bizim dikkatimizi çekenler oldu. Zaten yemek yedikten sonra en az bir saat daha dolandık. Sanıyorum bize biraz sinir oldular ama bloggerlık böyle bir şey işte. Ana salonlarda da geleneksel Kafkas müziği ve dansları yapan sanatçılar vardı.
Yediklerimiz arasında Lüle kebabı, Bastırma, Tike Kebabı, Mimoza salatası ve Şah Pilavı vardı. Kebaplar çok lezzetliydi çünkü burada henüz bizdeki kadar profesyonel hayvancılığa geçilmemiş. Hayvanların birçoğu serbest takılıyormuş o yüzden de lezzetliymiş. Burasının Şah pilavını çok beğenmesek de eğer Şah pilavı yemek istiyorsanız en az bir saat önceden arayıp haber vermeniz gerekiyor. Bu arada bu pilavın bizdeki perde pilavından pek bir farkı yok. Dedik ya, yemekler gerçekten çok benziyor.
Yediklerimiz arasında Lüle kebabı, Bastırma, Tike Kebabı, Mimoza salatası ve Şah Pilavı vardı. Kebaplar çok lezzetliydi çünkü burada henüz bizdeki kadar profesyonel hayvancılığa geçilmemiş. Hayvanların birçoğu serbest takılıyormuş o yüzden de lezzetliymiş. Burasının Şah pilavını çok beğenmesek de eğer Şah pilavı yemek istiyorsanız en az bir saat önceden arayıp haber vermeniz gerekiyor. Bu arada bu pilavın bizdeki perde pilavından pek bir farkı yok. Dedik ya, yemekler gerçekten çok benziyor.
FİRUZE RESTORAN
Burası çok merkezi bir restoran. Yine bizim yemeklerimize çok benzeyen yemekler var. Burada ısmarladıklarımız arasında ise Düşbere Çorbası, Yarpaq Dolması (Yaprak sarma), Çi börek benzeri kabaklı, etli, otlu ve pendirli (peynirli) Qutab, Aşkarası (güveçte meyveli et) siparişi verdik. Azerbaycan yemek fiyatları ise en turistik yerlerde yememize rağmen hala bir İstanbul'u yakalayabilmiş değil. Bahsettiğim yerlerde ortalama kişi başı fiyat 25 Manatı geçmedi. İçki ile bu fiyat en fazla 50 Manat oluyormuş. Biz burada lokal Armut gazozu içsek de siz Arak (rakı cinsi bir içecek) veya lokal bira Xırdalan'ı deneyebilirsiniz.
HOUSE CAFE
Türkiye'de severek gittiğimiz House Cafe'nin Bakü'de iki restoranı var. Biri Port Baku Mall'un içerisinde diğeri ise tüm halkın aktığı, yemyeşil bir parka bakan ve 7/24 kalabalık olan Fevvareler Meydanı'nda. Biz ikisine de gittik. Port Baku Mall'un içerisindeki şubelerinde harika bir Türk kahvaltısı yaptık. Fontanlar Bağı şubesinde ise serinleyip güzel bir köfte yedik. Eğer alıştığınız lezzetleri arayan bir yapıdaysanız buraları ziyaret etmenizi öneririz.
PARİS BİSTRO
Burası gerçekten Paris'teki cafeler gibi dekore edilmiş ve çok güzel müzikler çalan bir mekan. Cumartesi akşamı gittiğimizde çok kalabalıktı ve çirkin müzikler çalıyordu, zaten oturmadık da ama gündüz geldiğimizde kendi kimliğine dönmüş ve tam bir Fransız bistrosu olmuştu. Bulvar'a ve İçerişeher'e çok yakın olduğu dinlenip nefeslenmek için harika bir yer. Kahvesi de çok lezzetli.
BACCANALE RESTORAN
Baccanale de Port Baku Mall içerisindeki bir başka güzel restoran. Burada da kahvaltı ettik. Çayları hariç gayet güzel ve doyurucu bir kahvaltıydı. Eğer Bakü'de güzel çay içmek istiyorsanız "gara olsun" veya "tünt olsun" demeyi ihmal etmeyin yoksa inanılmaz açık bir çay servis ediyorlar.
TRATTORIA L'OLIVA
L'oliva, Bakü'de ciddi anlamda lezzetli İtalyan yemekleri yediğimiz bir yerdi. Konumu da çok merkezi olduğu için hiç düşünmeden oturduk. Bakü'de bir İtalyan restoranında hem de canlı piyano eşliğinde pizza, lazanya yedik ve çorba içtik. Yerel yemeklere mola vermek isterseniz iyi bir seçenek olarak kenara not alabilirsiniz.
MAYA MEXICAN RESTAURANT
Değişiklik yapıp bir akşam Bulvar'da bulunan bu harika Meksika restoranına geldik. Özellikle Cumartesi akşamları birçok mekanda rezervasyonsuz yer bulmak zor ama bir şekilde aradan sıyrılarak kendimize 4 kişilik bir masa ayarlatabildik. Yemekleri uzun süredir yediğimiz en iyi Meksika yemeğiydi (Tabii henüz Meksika'ya gitmediğimiz için, karşılaştırma kriterlerimiz düşük olabilir:D ) Yemekleri dışında burada en hoşumuza giden şey 4 kişilik bir Mariachi grubunun tüm dükkanı dolaşarak masaların başında kısa kısa Meksika ezgileri çalmaları oldu.
BARREL PLAYGROUNG
"Bakü'de elektronik müziğin kalbi burada atıyor" dediler bize. Bir ara İzmir'de de çok iyi bir elektronik gece hayatı vardı, şimdilerde bir iki iyi mekân dışında bir şey kalmadı. İşte tam da o İzmir'in serpilme yıllarını hatırlattı bana. Tabii ki 3-5 sene önce Barrel'ın olduğu yerler de dutlukmuş ama şimdi kapısında iri iri abilerin olduğu, biletle girilen bir yer olmuş. Tam deniz kenarında olması, geniş ve havadar olması bizim çok hoşumuza gitti. Kokteyllerle müzik de güzeldi; daha ne olsundu?
SHERLOCK'S BEACH
Burası şehir merkezinden yaklaşık 35 km. uzaklıkta, Bakü sakinlerinin çoğunlukla yazlık olarak kullandığı, Hazar Denizi manzaralı bir yerde bulunuyor. Birçok farklı kapalı alan ve farklı büyüklüklerdeki teraslardan oluşan manzaralı bir kafe. Eğer seyahatiniz bizim gibi yaza denk geldiyse serinlemek için birebir. Ege ve Akdeniz kıyılarının o muhteşem sularına alışmış biri olarak tabii ki Hazar Denizinin petrolden zengin sularına girmedik ama esintisi çok güzeldi.
LANDMARK HOTEL
Port Baku Mall'a sadece bir km. uzaklıkta olan Landmark Hotel'in terası da manzarası harika bir restoran olarak hizmet veriyor. Menüsü Batı mutfağı ağırlıklı olan terasta biz yerel bira Xırdalan'ı deneyip yanında da patates kızartması yedik. Sadece manzarası için bile gidilebilir.
Şehri o kadar güzel ışıklandırmışlar ki, geceleri muhteşem görünüyor. Zaten Neftçiler Caddesi boyunca cepheleri yenilenmiş eski binalarıyla, parklarıyla, Rus mimarisi yapılarıyla Bakü tam bir dünya şehri gibi görünüyor. Tabii şehre yukarıdan bakınca (üstteki resimde biraz görünüyor) ön cepheleri yenilenen o muhteşem binaların arka cephelerinin ne halde olduğuna da görüyor insan ama işte, göz görmeyince gönül katlanırmış; biz de sadece önden bakarız.
BAKÜ'YE NASIL GİDİLİR?
Eğer havayoluyla gidiyorsanız işiniz çok kolay. Türk Hava Yolları, Pegasus ve AZAL ile İzmir, İstanbul ve Ankara'dan direk seferlerle yaklaşık 3 saatlik bir uçuşun ardından Bakü'ye varabilirsiniz. İzmir kalkışlı direk Pegasus uçuşunun saatleri biraz abuk ama en uygun fiyatlı olan o olduğu için biz onu tercih ettik.
Haydar Aliyev Havalimanı'ndan şehre nasıl gidilir?
Bakü Havalimanı'ndan şehir merkezine gitmek için bir çok yol var. Eğer Bakü'ye normal bir saatte varıyorsanız AeroExpress firmasının otobüsüne binerek çok merkezi olan 28 Mayıs metro durağına kadar sadece 1,3 manat ödeyerek yarım saat gibi kısa bir sürede ulaşabilirsiniz. Gün içinde 30 dk'da bir, gece yarısından ise saatte bir kalkan otobüslerin tarifesine ise buradan ulaşabilirsiniz.
Taksiye binmek isterseniz, maalesef burada da turistleri kazıklamak bir adet. Eğer havalimanında başınıza üşüşen taksi şöförlerinin baskısına yenilir de taksiye binersiniz normal tarifenin en az 3-5 katını ödemeye hazır olun. Biz yaşamadık ama kuzenimin anlattığına göre başta anlaştığınız tutara yolculuk sonunda itiraz edip daha fazlasını istiyorlarmış. Anlayacağınız tam bir sinir harbi. Ama eğer Uber benzeri Taxify uygulamasını indirirseniz şöförle aranızda hiç para alışverişi olmayacağı için sorun da kalmıyor. Biz denedik, aplikasyon gayet iyi çalışıyor. İşte bu da 10 manat değerindeki Taxify promo kodunuz: 3EFFC6
Taksiye binmek isterseniz, maalesef burada da turistleri kazıklamak bir adet. Eğer havalimanında başınıza üşüşen taksi şöförlerinin baskısına yenilir de taksiye binersiniz normal tarifenin en az 3-5 katını ödemeye hazır olun. Biz yaşamadık ama kuzenimin anlattığına göre başta anlaştığınız tutara yolculuk sonunda itiraz edip daha fazlasını istiyorlarmış. Anlayacağınız tam bir sinir harbi. Ama eğer Uber benzeri Taxify uygulamasını indirirseniz şöförle aranızda hiç para alışverişi olmayacağı için sorun da kalmıyor. Biz denedik, aplikasyon gayet iyi çalışıyor. İşte bu da 10 manat değerindeki Taxify promo kodunuz: 3EFFC6
BAKÜ'DE NEREDE KALINIR?
Bakü'de kalınacak yerlerin başında en merkezi lokasyonlardan biri olan Fevvareler Meydanı ve İçerişeher civarı geliyor. Buralarda hem uygun fiyatlı hosteller hem de lüks otelleri bulabilirsiniz. Merkezi olduğu için de, metro ve diğer taşıma araçlarıyla istediğiniz yere gidip gelebilirsiniz.
BAKÜ'DEN NE ALINIR?
Magnet, t-shirt çanta gibi her zamanki turistik şeylerin dışında buradan alınabilecek şeylerin başında bergamotlu çay (Earl Grey) geliyor. Biz hem annelerimize hem de anneannemize Berqa markalı bu çaydan getirdik. Koyu çay seviyorsanız siz de deneyebilirsiniz. Bu arada ince belli çay bardağı figürünü de Azerilere kaptırmışız. Her yerde magneti, süs eşyaları satılıyor; hadi onu geçtim heykellerini bile dikmişler. Yani bizde de var ama illâ ki buradan almak isterseniz el dokuması halıcılık ve cam işçiliği konusunda da iyiler.
AZERBAYCAN VİZESİ NASIL ALINIR?
Azerbaycan vizesi, internette araştırırken karşılaştığım en tartışmalı konulardan biriydi. Herkes madem iki devlet bir millettik, neden vize alıyoruz diye serzenişte bulunmuş. Bunun en önemli sebebi olarak eğer Azerbaycan bize vize serbestisi sağlarsa, mütekabiliyet esasına göre aynı şeyi İran'ın da istemesi. Yani Azerbaycan bize vizeyi kaldırmak istese de işte bu yüzden kaldıramıyormuş. Ama yine de Azerbaycan vize ücreti bizim için 11 USD iken Avrupa vatandaşları için 35€.
Umuma mahsus pasaport sahipleri yani biz faniler vizeye tabiyken Yeşil - Hususi, Hizmet ve Diplomatik Pasaport sahipleri ise vizeden 90 gün boyunca muaflar. Vize almak ise gerçekten çok kolay. Eğer Azerbaycan'a havayoluyla gidiyorsanız Bakü Haydar Aliyev veya Gence Havalimanında hemen kapı vizesi alabilirsiniz. Bu vizeyi yanınızda 11 USD varsa parayla yoksa kredi kartı ile hemen oradaki ATM makinesine benzeyen makinelerden alabiliyorsunuz. Her ne kadar çok kolay bir işlem olsa da orada size yardımcı olan memurlar da var. Yani istediğiniz sorudan başlayabilir, sıkıştığınız bir yer olursa bu memurlara sorabilirsiniz. :D Tek yapmanız gereken kalacağınız yerin adresini hazırda bulundurmak. Onun haricinde işlem totalde 5 dakikadan kısa sürüyor.
Dikkat: Azerbaycan'a karayoluyla gidiyorsanız vizenizi kesinlikle Azerbaycan’ın Türkiye’de bulunan dış temsilciliklerinden almanız gerekmekte ve bu dış temsilciliklerden alınan vizeler ücretsiz.
Umuma mahsus pasaport sahipleri yani biz faniler vizeye tabiyken Yeşil - Hususi, Hizmet ve Diplomatik Pasaport sahipleri ise vizeden 90 gün boyunca muaflar. Vize almak ise gerçekten çok kolay. Eğer Azerbaycan'a havayoluyla gidiyorsanız Bakü Haydar Aliyev veya Gence Havalimanında hemen kapı vizesi alabilirsiniz. Bu vizeyi yanınızda 11 USD varsa parayla yoksa kredi kartı ile hemen oradaki ATM makinesine benzeyen makinelerden alabiliyorsunuz. Her ne kadar çok kolay bir işlem olsa da orada size yardımcı olan memurlar da var. Yani istediğiniz sorudan başlayabilir, sıkıştığınız bir yer olursa bu memurlara sorabilirsiniz. :D Tek yapmanız gereken kalacağınız yerin adresini hazırda bulundurmak. Onun haricinde işlem totalde 5 dakikadan kısa sürüyor.
Dikkat: Azerbaycan'a karayoluyla gidiyorsanız vizenizi kesinlikle Azerbaycan’ın Türkiye’de bulunan dış temsilciliklerinden almanız gerekmekte ve bu dış temsilciliklerden alınan vizeler ücretsiz.
AZERBAYCAN İLE İLGİLİ İPUÇLARI
Azerbaycan priz tipi ile bizimkisi aynı
Azerbaycan Manatı biz gittiğimizde 3,2 idi. Yani eski USD kuru. Alıştık artık dolarla harcamaya.
Azerbaycan saati bizimkinden bir saat ileride.
Azerbaycan Manatı biz gittiğimizde 3,2 idi. Yani eski USD kuru. Alıştık artık dolarla harcamaya.
Azerbaycan saati bizimkinden bir saat ileride.