Kokla Dünyayı
  • Anasayfa
  • Avrupa
    • Almanya >
      • Bremen
      • Berlin
      • Düsseldorf
    • Azerbaycan >
      • Bakü
    • Hollanda >
      • Amsterdam
    • İspanya >
      • Ciudad Real
      • Madrid
      • Santiago de Compostela
      • Tenerife
      • Valensiya
    • Yunanistan >
      • Midilli
      • Patmos
      • Samos >
        • Karlovasi Photo Blog
        • Samos Plajlari
        • Samos'a Nasil Gidilir?
      • Selanik
      • Simi
    • Sırbistan
    • Slovenya
    • Fransa >
      • Cannes
      • Cote d'Azur Köyleri
      • Monaco
      • Nice
      • Paris
      • Saint Tropez
    • İtalya >
      • Napoli
      • Pisa
      • Puglia
      • Amalfi Kiyilari
      • Venedik
    • BeneLux >
      • Brüksel & Bruges
    • Portekiz >
      • Lizbon
      • Porto
  • Avustralya
    • Gold Coast
  • Kuzey Amerika
    • ABD >
      • New York
      • Amerika'ya Vizem Yanımda Olmadan Nasıl Girdim?
    • Kanada
  • Afrika
    • Kenya >
      • Masai Mara
      • Maasai Köyü
  • Asya
    • Uzakdoğu'ya Giriş 101
    • Hong Kong
    • Kamboçya >
      • Angkor Wat
      • Koh Rong Sanloem
      • Siem Reap
    • Malezya >
      • Cameron Highlands
      • Dang Humması
      • Ipoh
      • Kuala Lumpur
      • Kuala Terengganu
      • Penang
      • Pulau Besar, Johor
      • Redang Adasi
      • Malezya'da Kullandığımız Aplikasyonlar
    • Nepal
    • Qatar
    • Singapur
  • TÜRKİYE
    • Adana
    • Birgi - Ödemiş - Gölcük
    • Kapadokya >
      • Kapadokya'da Nerede Kalınır?
    • Marmaris
    • Mersin
    • Ökse Otunun Peşinde Karacasu
    • ŞEHİRDE >
      • Çeşme
      • İsabey Bağevi
      • İzmir Ticaret Odası Müzesi
      • İzmir Doğal Yaşam Parkı
      • İzmir Teleferik Balçova
      • Şirince ve Tire
      • Aradığını Bulursun Pazarı
      • Lezzet Durakları >
        • Kemeraltı - Bizim Lokanta
        • Antik Köy Kahvaltı Evi
        • Çeşme Kahvaltı Mekanları
  • OTELLER
    • Anema by the Sea Guesthouse - Karlovasi
    • Anemon Hotel Adana
    • Archontariki Suites
    • Bayu Lestari Resort
    • Bizim Ev Datça
    • Cappadocia Cave Suites
    • Doğa Apart Selimiye
    • Hotel Ibis Dusseldorf City
    • W Istanbul
    • 5footway.inn Hostels Singapur
  • ipuclari
    • En Uygun Para Transferi
    • Evden Çalışmak için Öneriler
    • Havayollarından nasıl tazminat alınır?
    • Karbon Ayakizi
    • Vietnam Vizesi
    • Yurtdisina Araba Cikarmak
    • Yurtdışı Telefonu Türkiye'de Kullanma
    • Yurtdışında internet kullanma ipuclari
    • EN İYİ 5 PİZZA MEKANI
  • Serbest Bölge
    • Düğün
    • Bize yardimci olmak isterseniz
  • Hakkimizda
  • iletisim

BELGRAD

Bazen bir an geliyor sadece seyahat etmek için başka şeylerin planını yaparken bulabiliyor insan kendini. Bu sefer de işte tam öyle oldu. Tuğçe yüksek lisans konusuyla ilgili bir makale yazdı ve Belgrad'da bir konferanstan kabul aldı. Bir taşla iki kuş! E zaten vize yok, hele bir de ucuz bilet bulursanız tadından yenmez. 

Resim

Allah Pegasus'un iniş takımlarına zeval vermesin bizi 1,5 saatte Belgrad'a götürdü. Küçücük ama çok da eski olmayan Nikola Tesla Havaalanına indik. İner inmez para bozdurduk. Tabii ki her zamanki gibi bizi sadece şehir merkezine götürecek kadar bozdurduk keza havaalanları her zaman pahalıdır:) Acaba şehre nasıl gideriz diye bakınırken tarifeli bir otobüs olduğunu gördük. Belki kalabalık olsak taksi tutmak ekonomik olabilirdi bilmiyorum ama bu otobüs kesinlikle çok ekonomik; yaklaşık 1 saat yol için ödediğimiz para taksinin 3'te birinden azdı.
Otelimizi booking.com'dan ayarlamıştık. Elimizdeki haritaya göre, otele en yakın noktada indik ki bu da otele yaklaşık 15 dakika bir yürüyüş mesafesiymiş bilemedik. Yürürken bize Sülüman'la Hürrem eşlik etti. Şehrin en görünen billboardlarını parsellemişler. Sanki arkadaşımla karşılaşmış gibi sevindim :) Neyse ki mesafeler çok yakın bu şehirde. Otelimize yerleştik ve  hemen kendimizi dışarı attık.
Resim
Resim
Kışın gelseydik ne gibi yorumlarda bulunurdum bilmiyorum ama bahar bu şehre çok yakışıyor. Her yer yeşil ve park. Tuna ve Sava nehirlerinin kucakladığı şehirde kıyı boyu tamamen eğlence ve dinlence için ayrılmış. Restoranlar, kafeler ve hatta nehirde yüzen club'lar gırla. 

GEZİP GÖRÜLECEK YERLER

Şehrin kendisi, başka hiç bir şey yapmadan zaten gezip görülecek bir yer. Tarihi binaları, geniş caddeleri, parkları, sarayları, nehir manzarası ve en önemlisi şehrin her yerini kaplayan graffitileri ile şehir zaten kendiliğinden güzel. 

Resim

Ama gene de her şehrin olmazsa olmazı yerler vardır. Hani herkesin fotoğrafının olduğu yerler.
Bunların başında Kalemegdan geliyor, bildiğimiz "Kale Meydanı." Çok güzel korunmuş, surların birbirinden ayırdığı bir kaç farklı avludan oluşan epey büyükçe bir yer. Tuğçe "Petit Train" gördü mü dayanamadığı için burayı önce gezi treniyle turladık. Gerçi sonra aynı yeri bir de yürüyorsun ama olsun, trenin nostaljisi başka :) Biz gittiğimizde bu avlulardan birinde savaş tankları sergisi vardı, birini de kapatıp tenis kortu yapmışlar. Kortun yan duvarları kale, ilginç :) Yukarıya doğru tırmanınca büyük bir kapıdan kalenin kendi avlusuna giriliyor. Buranın manzarası ise enfes; buradan tam iki nehrin kavuştuğu yeri ve şehrin geri kalanını panoramik olarak görebiliyorsunuz. Bu yüzden de her bankta bir çifti öpüşürken görebilirsiniz. Romance is everywhere :) 
Resim
Resim
Şehir merkezini tam da İstiklal caddesi gibi baştan başa kateden ve her türlü şeyi bulabileceğiniz Knez Miheliova caddesini takip ettiğinizde zaten Kalemegdan'a ulaşıyorsunuz. Bu cadde ve Kalemegdan için 1 gününüzü ayırmanızı tavsiye ederim.
Tam merkezde bulunan Hotel Moskova ise bir can simidi gibi şifresiz wi-fi bağlantsı ile gezginlerin hayatını kurtarıyor. Zaten bu otelin önünden geçerken ayakta dikilip telefon ve tabletlerine bakan insanlardan da bunun aslında ne kadar güzel bir jest olduğunu anlıyorsunuz. Bu otelin tek özelliği tabii ki sadece free wi-fi değil :) Kadim bir tarihi ve harika bir dekoru var. İçeride canlı çalan piyano ve kahvelerin sadece 5 TL olması ise başka bir güzellik.
Resim
Resim
Dünyanın en ünlü mucitlerinden biri olan Nikola Tesla müzesi de doğal olarak burada. Müzede saat başı rehberli turlar var. Giriş  500 dinar (10-12 TL). Başka bir rehber var mı bilmiyorum ama bizimkisi biraz heyecanlıydı. Hem böyle bir bilim adamıyla hemşehri olmanın verdiği gurur hem milliyetçilik aynı potada eriyince turumuz biraz taraflı geçti. Eğer korkmazsanız, rehberin dağıttığı floresanları, devasa bir bobin aracılığıyla, sadece havadaki elektrik akımı ile yakabilirsiniz. Gerçi sonraki 4 saat boyunca saçlarım yatışmadı ama olsun, yaşanması gereken bir deneyimdi. Bir diğeri de Bungee Jumping ama onun sırası henüz gelmemiş olabilir :)

Resim
Resim
Diğer olmazsa olmaz yerlerimizin başında Balkanlar’ın en büyük Ortodoks Kilisesi olma ünvanını taşıyan Aziz Sava Katedrali var, bu ünvanı almış ama aslında hala inşaat halinde. Yani biri elini daha çabuk tutarsa gider güzelim ünvan :) Akşamları kapalı olan bu katedral gündüz sıcağında ise tam bir vaha. Açıkçası içinden pek çıkmak istemedim ama ibadet eden insanlara saygı gereği bir noktada ayrılmamız gerekti :)
Resim
Resim
Biz her zaman bir yeri gezmenin en güzel yolunun yürümek olduğunu düşünürüz ve olabildiğince ulaşım aracı kullanmamaya özen gösteririz. Burada bir şansımız, şehrin neredeysedümdüz olması ve kıyı şeridinde çok uzun bir bisiklet yolu olması oldu. Saatliği 5 tl'den iki bisiklet kiraladık ve O kilometrelerce uzunluktaki sahil şeridinde her deliğe gire çıka en sonuna kadar gittik. Burada ise çok az yerde bahsedilen bir yer bulduk; Zemun. Olduğu coğrafyadan ziyade, Adriyatik kıyısında bir yere benzeyen, eski evlerle dolu bir sahil kasabası. Şehir merkezinde sadece 7-8 km uzaklıkta bir sayfiye yeri. Tam karşısında, nehir üzerinde oluşan bir adacığın plajı var. Karşılıklı iki taraftan denize giriliyor (ya da nehre:) bu uzun bisiklet yolculuğumuzda gözüme çarpan bir ayrıntı da, yaklaşık 50 metre aralıklarla tüm sahil şeridi boyunca dondurmacılar var, hazır paketli dondurmalardan satıyorlar, ama asıl konu hepsinin başında yaşlıların olması oldu. Zannediyorum bu devletin yaşlı vatandaşları da bir şekilde sosyal hayata adapte etme yolu. 
Resim
Resim

YEME - İÇME

Şahsen ben Kenya ve Zanzibar haricinde Türkiye'den ucuz bir yer görmemiştim. Burası cidden çok ucuz bir ülke. Bize başkent bile ucuz geldiyse diğer şehirleri düşünemiyorum.
Yemeklerimiz neredeyse aynı desem yeri. En ünlü şeyleri ise cevapi, yani bildiğimiz köfte. Aynı bizdeki gibi onlarca farklı tarzda yapılıyor. Yani bir restoranda yediğiniz bir diğerini tutmuyor. Tuzlu olmasının dışında epeyce lezzetli ve daha önce de söylediğim gibi çok ucuz. Eğer köftenizi Belgrad'ın her yerinde bulabileceğiniz "Taze Pljeska'dan" alırsanız cola ile beraber 250 dinar ödersiniz ki bu da yaklaşık 6 TL yapar. Yok ben güzel bir restoranda yemek istiyorum derseniz bunun bedeli de en fazla15 tl olacaktır. Kaymaklı köfteyi denemenizi öneririm, keza taze manda kaymağı ve köftenin harika bir lezzeti oluyormuş. Bu arada aynı kaymağı tatlı olarak da getiriyorlar. O kadar yürüdükten sonra açıkçası pek kalori derdiniz olmuyor. Öneririm.
Resim
Resim
Bu güzel köfteleri yedikten sonra ise Tuğçe'nin keşfi olan bir dondurmacıya gittik; Bacio. Kendisi foursquare'de falan da ciddi popüler ve bunu da sonuna kadar hakediyor. Onlarca çeşit değişik aromalı dondurmanın yanında, külah seçiminiz de size özel. İster bonibonlu kornet seçin isterseniz çikolatayla kaplanmış külah. Dondurma çeşitleri ise iştah açıcı. Bizim favorimiz fesleğenli limonlu oldu. Dondurmanın soğukluğu yanında aromasının verdiği ferahlık dillere destan.
Resim
Resim
Belgrad tarihi bir yer olmanın dışında aynı zamanda bir öğrenci şehri. Bu yüzden de underground kültür kendisini ziyadesiyle hissettiriyor. Şu ara gençler arasında şehrin en gözde yeri Savamala. Burası İstanbul'un Karaköy'ü ya da New York'un Soho'su gibi. Biz fırtınadan dolayı burayı akşam ziyaret edip Belgrad gecelerine akamasak da aynı yerleri gündüz ziyaret etme şansı yakaladık. Bu mekanlardan biri de Mikser'di. Meğerse gündüzleri (belki de pazarları) burada çok güzel bir bohem pazarı kuruluyormuş, ister bir masada oturup kahvaltı edebilir, ister barda oturup kahve içebilir aynı zamanda da yetenekli genç ellerden çıkma orjinal parçalardan alma şansı yakalayabilirsiniz. Biz barda kahvemizi içip arkadaşlarımıza küçük hediyeler almayı tercih ettik. 
Resim
Resim
Bir başka harika  mekan ise şehir merkezinde diyebileceğimiz Süpermarket Concept Store. Burası tüm beklentilerinize aynı anda cevap verebilir; isterseniz küçük hediyelikler alabilir, isterseniz harika mutfağından yemekler yiyebilir ya da sadece oturup bir kokteyl içebilirsiniz, bu arada fonda çalan harika müzikler de cabası. Tuvalete dikkat, kadın erkek karışık ve her yer ayna.
Resim

BELGRAD'DA NEREDE KALINIR?

Belgrad otelleri arasında ne ararsanız mevcut. Hem Hotel Moskva gibi lüks seçenekler, hem de hosteller var. Bizim gittiğimiz tarihte daha uygun bir seçenek bulamadığımız için Villa Forever isimli otel/pansiyon işletmesini tercih ettik. Hem çok merkeziydi, hem de temizdi. Kahvaltı da dahildi. Ayrıca sigara kullanıyorsanız, otelin bir de küçük bir avlusu var.
Destekleyen: Özelleştirilebilir şablonları kullanarak size özel web sitenizi oluşturun.