CANNES
Cannes, şu hep adını duyduğumuz şehirlerden biriydi. Cannes Film Festivali ve altın palmiye ile sınırlı Cannes bilgi dağarcığımız, sevgili arkadaşımız Burcu'nun iş için her sene bu şehre gelmesi ve bu sene boş zamanı olacağı için bizi de davet etmesiyle genişledi.
Burcu, her sene Ekim sıralarında, Mipcom isimli televizyon fuarı için Cannes'a gelip sayısız toplantı gerçekleştiriyor. Zaten Cannes bu tip etkinliklerle sürekli canlı tutulan minicik bir şehir. Küçük olması sakın sizi yanıltmasın, bütün ihtişamıyla hayat hiç durmadan akıyor Cannes'da. Küçük ama kozmopolit yapısıyla biz Cannes'ı çok sevdik, şehrin merkezinde palmiyeler ve plaj varsa, hele bir de hava güneşliyse bizden mutlusu olmuyor zaten =)
La Croisette ismiyle bilinen kordon boyunda gerçekten şık insanların yürüyüş yaptığı, şehrin göbeğindeki plajda insaların kokteyllerini yudumladığı, kalbur üstü restaurantlarda her an bir ünlüyü görebileceğiniz gösterişli bir şehir Cannes. Güneşli günlerde palmiyelerle dizili sahilinde çok mutlu vakit geçirebilir, hiç bitmeyen etkinliklere katılabilir veya gece kulüplerinde boy gösterebilirsiniz.
Bunların yanında, tarihi şehir merkezinin canlı sokaklarını turlayabilir, kaleye çıkıp güzel manzaranın tadını çıkarabilir veya limana nazır kafelerde kahve içip geleni geçeni seyredebilirsiniz. Tabii Cannes'ın, daha doğrusu Cote d'Azur'un en güzel taraflarından biri, şehirlerin ve köylerin birbirine çok yakın olması, dolayısıyla gezecek birçok yer olması.
CANNES'DA GEZİLECEK YERLER
La Croisette
Cannes'da görülmesi gereken yerler diyince ilk akla gelen yer ve bizim de en çok vakit geçirdiğimiz yer La Croisette. 2 km'lik bu kordon boyu gerçekten çok keyifli bir yürüyüş alanı. Palmiyelerin yanında, kendi havasında süzülen insanlarla güneşin tadını çıkarmak gibisi yok.
Bu kordon boyunda birkaç tane dondurmacı mevcut. Yolun öbür tarafında da restoran ve kafelerle oldukça pahalı mağazalar ve lüks oteller var. Birkaç basamak aşağıda ise plaj var.
Denizin pırıl pırıl mavisi ve hoş kokusuna karşı oturup dinlenmek isterseniz Cannes'ın bir diğer sembolü olan mavi sandalyeler göreceksiniz. Bunlar aslında yerinden oynatılabiliyor, yani istediğiniz yere iskemlenizi çekip etrafı izleyerek oturabilirsiniz.
Cannes Film Festivali'nin gerçekleştirildiği Palais de Festivals binası da burada. 2017'de yetmişincisi gerçekleşecek olan festival ilk seferinden beri burada yapılıyormuş. Ünlülerin resim çektirdiği o meşhur basamaklar da burada fakat geçiş izni verilmiyor. Televizyondan gördüklerimize oranla oldukça küçük bir yer aslında.
LE SUQUET
Le Suquet, Cannes'ın tarihi merkezi. Dar ve küçük sokaklardan yukarı doğru tırmandığınızda kaleye varıyorsunuz. Gerçekten müthiş bir manzarası var. Tarihi şehir merkezinin sokaklarındaysa sevimli birçok dükkan ve restoran var. Biz kaleye çıkıp şöyle bir etrafa bakınmak dışında bu tarafta çok vakit geçirmedik.
Old Town Sokakları
PLAJLAR
Merkezinde plaj olan şehirlerin yeri bizim için hep ayrıdır. Cannes da bunlardan biri. Cote d'Azur'da nadir bulunan kum bir plaja sahip olan Cannes'da 20 Ekim günü hala denize girildiğini belirtmek isteriz. Bizse o kadar yorgunduk ki, plajda bir kafede kahve içip, ayaklarımızı suya sokmakla yetindik. Fakat o bile muhteşemdi, iri taneli kumları ve kristal berraklığındaki deniziyle Cannes bizden tam puan aldı.
Bu 2 km'lik sahilde bulunan plaja Plage de la Croisette deniyor ve az bir bölümü halk plajı olarak ayrılmış. Kalan yerler gerçekten pahalı plaj işletmeleri. Bu mevsimde pek kullanan yoktu ama yazın şezlong ve şemsiye hizmeti almak isterseniz bir günde 30 Euro civarı tutuyormuş. Fakat halk plajını kullanan birçok kişi de mevcuttu. Biz, oturduğumuz kafede muhteşem bir günbatımı izleyerek uygun fiyatlı bir kahve içtik.
RUE DE ANTIBES
La Croisette'teki jet set mağazalardansa daha alış veriş yapılabilir Zara, H&M vs. gibi mağazaların sıralandığı işlek bir cadde burası. İkinci Kordon gibi iç tarafta uzayıp giden bu cadde de neredeyse şehri baştan başa geçiyor. Sadece kıyafet değil, kozmetik, parfüm ve hediyelik eşyalar da satın alabilirsiniz.
Bu arada, Cote d'Azur'da gezmenin en kolay yöntemlerinden biri araba kiralamak ama bu mevsimlerde araba bulana aşk olsun. Tam böyle bir çaresizlik anında kayak.com'da keşfettiğimiz bir şey gezimize gün gibi doğdu. Rue de Antibes caddesi'nin sonunda 147 numarada Hertz var ama Hertz'in içinde bir de çok ucuza araba kiralayabildiğiniz Dollar isimli şirket var, aklınızda bulunsun.
CANNES'DA NE YENİR?
Cannes'da yemek yemek gerçekten ciddi bir bütçe gerektiriyor. Özellikle şehir merkezindeki restoranlarda bir ana yemek genelde 20-25 Euro'nun üzerinde. Biz böyle durumlarda, günün bir öğününe çok para veriyorsak diğer öğünü marketten bir şeyler alarak veya çok hoşlanmasak da McDonalds gibi bir opsiyonla dengeliyoruz.
Sevgili Burcu ve eşiyle birlikte La Croisette üzerinde 61 numarada bulunan Le Voilier isimli restoranı denedik. Burcu, hayatınızda yediğiniz en güzel Sezar salata olacak dediğinde abarttığını düşünmüştük açıkçası ama yanılmışız. Gerek sunum, gerekse de Sezar sosuyla son derece başarılıydı. Yanında bir de deniz ürünlü spagetti yedik. Onda da malzemeden kaçınmamışlar, son derece lezzetliydi. Yalnız belirtmekte fayda var, sadece Türkiye için değil aslında Avrupa için bile biraz pahalı bir restorandı, öğlen yemeği için içeceklerle filan toplamda 55 Euro civarı bir şey ödedik.
Daha önce de söylediğimiz gibi, Cannes' ın en sevdiğimiz yanlarından biri şehir merkezindeki kumsalı. Biz de buradaki plaj işletmelerinden biri olan Le Goeland'da gün batımına karşı lezzetli bir kahve içtik. İsterseniz kokteyller ve yiyecekler de mevcut. Aslında kalbu üstü bir mekan olmasına rağmen son derece doğal, plastik masaları ve mavi şemsiyeleri olan tatlı bir yerdi. Bazı insanlar da içkilerini şezlonglarda yudumluyorlardı.
Daha uygun bir şeyler bakarsanız, Rue Buttura'da denediğimiz Ma Nolan's Irish Pub'ı önerebiliriz. 9,5 Euro'ya güzel bir hamburger satıyorlar, bira çeşitleri de göz doldurucu haliyle. İçerisi klasik bir Irish Pub, hafta içleri maç yayınları varken, hafta sonları canlı müzik oluyor.
En ucuz opsiyon olarak da La Croisette'in kale tarafındaki sonunda bir adet McDonalds mevcut. Arada can kurtaran olabiliyor. Bir de tarihi şehir merkezinde meşhur bir macaroncu var, denemek isterseniz ismi Jean Luc Pele.
CANNES'DA NEREDE KALINIR?
Biz 3 gece boyunca Burcu'nun misafiri olarak Residence Carlton Riviera'da konakladık. La Croisette üzerindeki meşhur Carlton Hotel'in arka tarafa bakan kiralık dairelerinin bulunduğu bir apartman burası. Gayet hoş dekorasyonlu, çamaşır makinesinden tost makinesine kadar her şeyi bulunan bir ev gibi düşünebilirsiniz. Oldukça pahalı olan bu odalarda, house keeping'in çarşaflarımızı dahi değiştirmediğini ve yeni kahve bırakmadığını şaşkınlıkla izledik. Bir artısı, ücretsiz otoparkı olması. Cannes otelleri pek ucuz olmasa da çok daha uygun fiyatlara çok daha iyi seçenekler olduğunu belirtmek istiyoruz.
CANNES'A NASIL GİDİLİR?
Cannes'da havalimanı olmasına rağmen nedense Cannes'a pek fazla uçuş bulunmuyor. Onun yerine Türk Hava Yolları ile Nice Cote d'Azur Havalimanı'na gidip oradan Cannes'a geçebilirsiniz. Nice havalimanından Cannes şehir merkezine gitmenin üç yöntemi var, birincisi Havaş tarzı bir otobüse 15 Euro civarı bir ödeme yaparak ekspres olarak gidebilirsiniz, ikincisi yine 10-12 Euro civarı bir şey ödeyerek treni kullanabilirsiniz veya bizim yaptığımız gibi yapıp havaalanının hemen karşısından 1,5 Euro ödeyerek 200 numaralı belediye otobüsüne binip Cannes Tren Garı'na gidebilirsiniz. Yalnız, 200 numaralı otobüsün bayağı uzun sürdüğünü ve her durakta durduğunu belirtelim. Bu arada, daha sonra da otobüs kullanacaksanız 10 adet kombine bileti 10 Euro'ya satın alabilir, birkaç kişi birlikte de kullanabilirsiniz.