Bu şehir, Malezya’nın 13 eyaletinden biri olan Terengganu’nun başkenti. Aslında birçok insan burayı sadece çevredeki tropikal adalara bir geçiş noktası olarak kullanıyor. Redang Adası, Perhentian Adaları ve minik balayı adası Lang Tengah’ya buradan ulaşılıyor ama sanırım gel-gitten dolayı feribotlar erken saatte bitiyor veya bazen iptal oluyor. Bu sebeple herkes, işini garantiye almak için burada bir gece kalıp sabah ilk feribotu yakalıyor. Biz de aynen böyle yapmayı planlamış ve 3 yıldızlı basit bir otel ayırtmıştık ama hakkında biraz araştırma yapınca aslında burada görecek çok şey olduğunu fark ettik ve Redang dönüşü bir gece daha burada kalmaya karar verdik.
Terengannu eyaleti, 244 km ile Malezya’nın en uzun sahil şeridine sahip ve doğu yakasının oldukça geleneksel bir bölgesi. Biz daha önce hep Batı kıyısında seyahat etmiştik, Penang, Langkawi, Pangkor Adası gibi çok popüler destinasyonlarda iyi vakit geçirmiş, ancak plajlar konusunda çok hayal kırıklığına uğramıştık. O yüzden doğu tarafından da çok bir şey beklemiyorduk. Gel gelelim, otobüsümüz yavaş yavaş kırsala girip de aralardan denizin rengini seçmeye başladığımızda doğru seçim yaptığımızı anladık. Yol boyu renk renk, geleneksel tek katlı Malay evlerinin arasından, küçük köylerin içinden geçtik ve 4,5 aydır burada olmamıza rağmen yine de yüzlerce palmiyeyi bir arada görünce hayranlık duymaktan kendimizi alamadık.
Kuala Terengganu, Güney Çin Denizi’ne bakan minicik bir şehir. Kuala Lumpur gibi gökdelenlerin yerine bu şehirde tek katlı ve iki katlı bahçeli konutlar var. Belki lüks olanları da vardır ama biz şehir merkezinde köy tarzında olanları gördük ve çok da beğendik. Bu evler genelde ahşaptan yapılıyor, ince uzun bir plana sahipler ve yerden yükseltilmiş oluyorlar.
Kuala Terengganu’yu çok da sıkışık olmayan bir planla neredeyse yarım günde gezebilirsiniz. Şehir merkezindeki birkaç tarihi bina ve ünlü Kristal Cami dışında her Malezya şehri gibi buranın da bir gece pazarı ve Çin Mahallesi var. Bir de içinden geçen nehrin çevresini düzenlemişler, ağaçları ışıklandırmışlar. Malezya’da genel olarak her yeri süsleme adeti var, hele ki renkli ışıklarla obsesif derecede uğraşıyorlar. Her yer ışıl ışıl oluyor geceleri.
KUALA TERENGGANU'DA GEZİLECEK YERLER
MASJİD KRİSTAL
Adından da anlayacağınız gibi Kristal Cami demek olan bu yapı Kuala Terengganu’nun simgesi haline gelmiş bir cami. Işığı yansıtan cam yüzeylerle kaplanmış kubbeleri ve minareleri, buzlu camdan yapılmış duvarları ile oldukça aydınlık bir yapı. Aslında çok büyük değil ama ışığı yansıttığı için gündüz saatlerinde altın rengine kaçarken, gün batımı saatlerinde kızıl-mor bir renk aldığı için çok güzel görünmesi. Cam yüzeylerdeki altın rengi ile yazılmış dua olduğunu tahmin ettiğim Arapça yazılar iç mekanda çok güzel görünüyordu.
Biz Salı günü bu şehirdeydik, meğerse Salı günleri neredeyse birçok yer kapalıymış, yoksa haftanın diğer günleri nehir gezisi ile buraya gelip sudan görünüşüne de şahit olabilirsiniz. Bizse buraya şehrin bedava tarihi otobüslerinden Cas Ligas 2 Numara ile geldik, şehir merkezine yaklaşık 5-6 km uzakta. Kapıda çalışan insanlar çoğu zaman olduğu gibi güler yüzlü ve yardımsever insanlardı. Bize başımızı nasıl örteceğimizi, geleneksel Malay kıyafetlerinin nasıl giyildiğini filan anlatıp, bol bol İstanbul’u sordular. Genel olarak Malezyalılar çok iyi niyetli, sakin ve güler yüzlü oluyorlar.
taman tamadun ISLAM
Burası MiniaTürk’ün İslamiyet versiyonu. Masjid Kristal’in hemen yanıbaşında bulunan bu yeşil parka İslam dünyasından önemli mimari yapıların küçük versiyonlarını serpiştirmişler. Salı günü kapalı olduğu için biz gezemedik ve çok da üzüldük ama siz giderken mutlaka şapka veya şemsiye götürün çünkü güneş üzücü olabiliyor.
Burayı gezemediğimiz gibi akşam 5 sıralarında anladık ki, Cas Ligas’ın saatleri bitmiş, normal belediye otobüsü yokmuş ve o civarda taksi de bulunamıyormuş. Biz de, hiç yorgun olmadığımız için ve akşam saatlerinde güneş az da olsa etkisini kaybettiği için 1.5 km uzaktaki ulusal müzeye yürümeye karar verdik. Herhalde araç bulamamak bizim için bir şanstı çünkü yaklaşık 40 dakika boyunca yemyeşil bir yoldan arada tek tük geleneksel balıkçı kulübeleri görerek, köylülerin inanılmaz sakin yaşamına şahit olarak kendimizi başka bir zamanda hissettiğimiz çok hoş bir yürüyüş yaptık.
Akşam 5-6 sularında ortaya çıkan özel bir cins sivrisineğe dang humması sebebiyle çok dikkat etmeniz gerekse de sinek kovar sürerek bu güzel saatleri boşa harcamak durumunda kalmayabilirsiniz. Yerel insanların Kuala Terengganu’daki suyla iç içe yaşamı da bu yolda çok net bir şekilde görülüyordu.
Balık satan bir amcanın gösterişsiz tezgahını, kim bilir kaç yıllık ağaçlar barındıran tek tük evlerin bahçelerini gördük. Aralardaki minik iskeleler de cabası.
Terrenganu Eyalet Müzesi
1.5 km’lik yürüyüşün ardından, mahallenin futbol oynayan gençlerinin ardında gördük müzeyi. Bize hemen selam verdi gençler, burada yereller turistlerle selamlaşmaktan, hoş geldin beş gittin demekten çok hoşlanıyorlar. Maalesef saat dolayısıyla bu müzenin de kapalı olduğunu gördük ama zaten araştırmalarımıza göre burada esas görmek gereken şey binanın kendisiymiş. Hakikaten etkileyici bir yapıydı.
Fakat esas macera, şehir merkezine dönmek istediğimizde başladı. Şarjlarımız bitmişti ve buralarda taksi, otobüs olmadığını biliyorduk. Müzenin kapısında park etmiş olan bir kadına rica etsek bizim için taksi çağırır mı diye sorduk. Nereye gideceğimizi sordu ve Shahbandar’a gideceğimizi öğrenince, atlayın götüreyim dedi. Gerçekten bazen iyilikleri karşısında hayrete düşüyorum, bir kadının yalnız olduğu halde iki yabancıyı arabasına alacak kadar cesur olmasına maalesef şaşırıyoruz, Türkiye’de olsa ben asla almazdım sanırım. Indah ise 31 yaşında, 4 çocuk annesi ve inşaat yapıyor, bir kez daha ayakta alkışlıyorum.
Central Market ve Gece Pazarı
Shahbandar Meydanı’na çok yakın bulunan bu iki pazarda, genel olarak meyve sebze ve batikli kıyafetler, kumaşlar satıyor. Malezya’da market alışverişi yapıp evde yemek yapmak dışarıda yerel lokantalarda yemek yemekten çok daha pahalı. Bu sebeple genelde 3 öğün dışarıda yiyen bir kültür var burada. Gece pazarları da bu sebeple alışverişten çok yemek yenen, sosyalleşilen bir yer. Bu Pazar biraz küçüktü ama yine de canlıydı.
Çin Mahallesi
Malayca’da Chinatown'lara Bukit Cina deniyor. Buradaki Çin Mahallesi ise şehrin en gözde yeri. Tıklım tıklım dolu yerel Çin Restoranları, bir iki şarap evi ve sokak sanatıyla renkli bir yer. Aslında güzel bir kahve içmek veya içki içmek için tek yer denebilir.
Malezya’nın nüfusunun üçte biri Çinli, o yüzden her şehirde bir Çin Mahallesi var. Çinliler’in bulunduğu yerlerdeki restoranların eli yüzü daha düzgün oluyor ama lezzet açısından her zaman aynı şey geçerli değil. Fakat her daim bu yerlerin sanatsal bir yönü oluyor. Genelde duvar resimleri veya küçük ikonlar görebiliyorsunuz.
Kuala Terengganu'da Nerede Kalınır?
Bu minik şehirde lüks segmentte sayabileceğimiz 1-2 tane otel var ama genelde çok kısa kalındığından gereksiz oluyor. Daha çok 3 yıldızlı ve kahvaltılı, temiz bir yatak ve duş bulabileceğiniz yerler daha mantıklı seçimler. Biz de öyle yaptık ve Redang’a gitmeden önce Hotel Tanjong Vista’da kaldık. Temizdi ama kahvaltısı pek iç açıcı değildi.
Redang’dan dönüşte ise Hotel YT Midtown’da kaldık. Her iki otel de gecesi 100 TL civarındaydı ama bu ikincisi daha merkezi ve daha temizdi. Bu arada bu tip işletmelerde sabah kahvaltısı zorlu oluyor, çünkü Malezyalılar kahvaltıda da akşam yedikleri ağır yemekleri yiyorlar ve bazen ekmek bile olmayabiliyor. Neyse ki ortak paydamız yumurta =).
Kuala Terengganu'da Ne yenir?
Geleneksel Malezya yemeklerinin dışında bu bölgeye özgü olan yiyecek Keropok Lekor diye bilinen bir çeşit balık sosisi. Kulağa kötü geliyor ama aslında oldukça hoş ve doyurucu bir yiyecek. Bildiğiniz sosis şeklinde, kızarmış olarak servis ediliyor.
Akşam yemeği veya biraz içki içmek için iyi bir mekan da Çin Mahallesi'ndeki Cellar. Burada çok ucuz şaraplardan çok pahalı ve kaliteli şaraplara, votkalara veya viskilere kadar birçok içki seçeneği bulunuyor. Menüdeki yemekler de genel olarak batı tarzı yemekler. Biz pepperonili pizza ve kızarmış tavuk göğsü yedik ama çok başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim. Dekoru hoştu yalnız.
Tappers, Malezya'da yerel lezzetleri denemek için biçilmiş kaftan. Hem zincir restoran olduğu için birçok yerde bulabilirsiniz, hem temiz, hem de güzel bir atmosfere sahip. Çalışanlar, batılı birini görünce biraz elleri ayaklarına dolansa da niyetleri iyi. Burada nasi lemak, ayam goreng gibi lezzetlerin yanı sıra spagetti, pizza gibi seçenekler de var. Bu şubelerinde çok hoş duvar resimelri vardı.
Kuala Terengganu'dan ne alınır?
Bu yörenin kendine has ürünü batikler. Çok güzel el emeği batik kumaşlar satılıyor. Renk renk, desen desen dizili oluyorlar. İlginiz varsa Central Market’te saatlerinizi geçirebilirsiniz.
Bunun dışında Kuala Terengganu tekne işçiliğiyle ünlü. Belki minyatür ahşap tekneler bulabilirsiniz.
Kuala Terengganu'ya Nasıl gidilir?
Kuala Terengganu'da havalimanı bulunmasına rağmen genelde uçuşlar çok ucuz olmuyor. Bazen Kuala Lumpur'dan Air Asia uçuşu yakalayabiliyorsunuz. Fakat biz çevreyi görerek gittiğimiz 4-5 saatlik otobüs yolculuklarını çok seviyoruz. Kuala Lumpur'dan Kuala Terengganu'ya sürpriz molalarla birlikte varış 6-7 saati buluyor. Güvenilir diyebileceğimiz otobüs firmaları ise Transnasional, Plusliner ve Maju. Easybook veya Busonlineticket websitelerini kullanarak kolayca otobüs bileti alabilirsiniz.