Ciudad Real
2014 yılında ortada hiçbir neden yokken, belki ileride lazım olur diye yüksek lisansa başladım. (Tamam eş durumundan biraz zorlama yaşamış olabilirim:) Başladıktan sonra fark ettim ki, özellikle yurt dışında öğrencilere kapılar ardına kadar açık. Her işini kolaylıyor ve sana yardımcı olmaya çalışıyorlar. Online olarak çalışıyor olmanın verdiği rahatlıkla da Erasmus'a başvurdum. Erasmus son yıllarda gittiği yeniden yapılanma ile hem adını değiştirdi, hem de kapsamını genişletti. Eskiden hayat boyu sadece bir kere katılabildiğiniz Erasmus programı artık her eğitim kademesi için ayrı bir hak veriyor. Yani, lisansta, yüksek lisansta ve hatta doktorada bu programdan yararlanabiliyorsunuz. (sırf lisans hakkımı kullanabilmek için sanırım doktoradan sonra bir daha lisansa başlayacağım :D) Evet işte ben de bu hakkımı kullanıp 34 yaşında ilk Erasmus hakkım ile İspanya'nın Ciudad Real şehrine gelmiş biriyim. Benimle yaşıt ve hatta benden genç hocalarım var :) Buradaki arkadaşlarımla aramda en azından bir on yıl var ama önemli değil. Önemli olan başka bir kültürün içinde, araya kaynamak ve lokal olmayı başarabilmek.
Gelelim Ciudad Real'e. Önce ansiklopedik bilgi, sonra yorum.
Ciudad Real aslında bir başkent, buradaki 17 özerk eyaletten biri olan Castilla la Mancha'nın Ciudad Real bölgesinin başkenti. Anlamaya çalışmayın çünkü İspanya'da yönetim olarak kimin eli kimin cebinde belli değil. 13. yy'da kurulmuş ve geçimini çoğunlukla tarımdan karşılıyor. Sakinlerinin refah seviyesi yüksek, keza ev ararken tanıştığımız insanların çoğunun Portekiz ve Madrid'de başka evleri olduğunu öğrendik. Kışın soğuk olduğu için Portekiz'i tercih ediyorlarmış. İspanya için önemli bir kaç yapıya ev sahipliği yapıyor, bunlardan biri 13. yüzyılda gotik tarzda inşa edilmiş olan Santiago Kilisesi bir diğeri ise 15. yüzyılda yine gotik tarzda inşa edilmiş olan San Pedro Kilisesi. Bizi ilgilendirebilecek en önemli detay ise Don Kişot romanının bu coğrafyada geçiyor olması. Bu konuyla ilgili bir müzemiz ve çok güzel bir saatimiz var. Şehrin en önemli meydanı Plaza Mayor. Belediye binası, çoğu dükkan ve işhanları bu meydanın etrafında dizili halde. Spor yapmak isterseniz ya da güzel bir yerde bir şeyler içmek isterseniz sizi Park Gasset'e veya Park del Pilar'a alabiliriz. Madrid hızlı treninin bir durağı da buraya eklenince şehirde bir hareketlenme olmuş, ama hareketlenmiş hali buysa eski halini gerçekten merak ediyorum. Bizi en zorlayan şey yavaşlıklarına ve siestalarına alışmak oldu. Öğlen 2 dediğinde her yer kapanıyor ve sokak Pazar sessizliğine bürünüyor. Pazarları sevenler için bulunmaz cevher ama biz buna alışana kadar bir çok işimizi ertesi gün halletmek zorunda kaldık. İspanyol vikipedisine göre nüfus 100.000, muhtemelen üniversiteden dolayı kışın biraz daha artıyordur ama bu bir üniversite şehri için çok düşük bir rakam.
Ciudad Real aslında bir başkent, buradaki 17 özerk eyaletten biri olan Castilla la Mancha'nın Ciudad Real bölgesinin başkenti. Anlamaya çalışmayın çünkü İspanya'da yönetim olarak kimin eli kimin cebinde belli değil. 13. yy'da kurulmuş ve geçimini çoğunlukla tarımdan karşılıyor. Sakinlerinin refah seviyesi yüksek, keza ev ararken tanıştığımız insanların çoğunun Portekiz ve Madrid'de başka evleri olduğunu öğrendik. Kışın soğuk olduğu için Portekiz'i tercih ediyorlarmış. İspanya için önemli bir kaç yapıya ev sahipliği yapıyor, bunlardan biri 13. yüzyılda gotik tarzda inşa edilmiş olan Santiago Kilisesi bir diğeri ise 15. yüzyılda yine gotik tarzda inşa edilmiş olan San Pedro Kilisesi. Bizi ilgilendirebilecek en önemli detay ise Don Kişot romanının bu coğrafyada geçiyor olması. Bu konuyla ilgili bir müzemiz ve çok güzel bir saatimiz var. Şehrin en önemli meydanı Plaza Mayor. Belediye binası, çoğu dükkan ve işhanları bu meydanın etrafında dizili halde. Spor yapmak isterseniz ya da güzel bir yerde bir şeyler içmek isterseniz sizi Park Gasset'e veya Park del Pilar'a alabiliriz. Madrid hızlı treninin bir durağı da buraya eklenince şehirde bir hareketlenme olmuş, ama hareketlenmiş hali buysa eski halini gerçekten merak ediyorum. Bizi en zorlayan şey yavaşlıklarına ve siestalarına alışmak oldu. Öğlen 2 dediğinde her yer kapanıyor ve sokak Pazar sessizliğine bürünüyor. Pazarları sevenler için bulunmaz cevher ama biz buna alışana kadar bir çok işimizi ertesi gün halletmek zorunda kaldık. İspanyol vikipedisine göre nüfus 100.000, muhtemelen üniversiteden dolayı kışın biraz daha artıyordur ama bu bir üniversite şehri için çok düşük bir rakam.
Şehrin baskın bir mimarisi yok. Merkez alelade apartmanlardan oluşuyor, biraz uzaklaştığınızda ise tek katlı evleriyle sanki bir Meksika şehrine dönüşüyor. Okulun olduğu kısım ise turuncu tuğlalı binalarıyla sanki bir Boston.
İnsanlar birbirlerinin yanından selam vermeden kesinlikle geçmiyor. Çok güleryüzlü olmasalar da kesinlikle kaba değiller. Çoğunluk İngilizce bilmese de aynı konuyu kendi dillerinde bıkmadan usanmadan anlatıyorlar. Çok hızlı konuşuyorlar (Hızlı yaptıkları tek şey de bu zaten:) Bizdeki "Bugün git, yarın gel" burada "Bugün git, haftaya gel" şeklinde işliyor. Çok rahatlar, işler nasılsa bir şekilde yetişiyor. Tuttuğumuz evin karşısında tüm pencereleri sökülmüş içinde tadilat olan bir daire var, iki ayda anca salonun boyası bitti, zannediyorum işleri biz dönerken anca bitecek. Geldiğimden beri hiç kavga gürültü görmediğim gibi, sadece 3 kere korna duydum.(Biri banaydı:)
İnsanlar birbirlerinin yanından selam vermeden kesinlikle geçmiyor. Çok güleryüzlü olmasalar da kesinlikle kaba değiller. Çoğunluk İngilizce bilmese de aynı konuyu kendi dillerinde bıkmadan usanmadan anlatıyorlar. Çok hızlı konuşuyorlar (Hızlı yaptıkları tek şey de bu zaten:) Bizdeki "Bugün git, yarın gel" burada "Bugün git, haftaya gel" şeklinde işliyor. Çok rahatlar, işler nasılsa bir şekilde yetişiyor. Tuttuğumuz evin karşısında tüm pencereleri sökülmüş içinde tadilat olan bir daire var, iki ayda anca salonun boyası bitti, zannediyorum işleri biz dönerken anca bitecek. Geldiğimden beri hiç kavga gürültü görmediğim gibi, sadece 3 kere korna duydum.(Biri banaydı:)
Şehirde bir çok bar var ve resmi Erasmus ofisi ESN her hafta farklı birinde bir organizasyon düzenliyor. Temalar genelde kültürlerin birbirleriyle kaynaşmasını amaçlıyor. Bir hafta bayrak partisi yaparlarken diğer hafta geleneksel yemek partisi ya da lisan partisi düzenliyorlar. Partiler genelde çok ekonomik ve eğlenceli geçiyor.
Okulumuzun adı UCLM yani University of Castilla La Mancha. Eyaletin bir çok şehrinde kampüsü olan büyük ve kalabalık bir okul. Yine de şehrin diğer sakinleri gibi İngilizce bilen hoca çok az. Bu kötü mü? Asla! Eğer dersler ingilizce işlenseydi devam etmek zorunda kalıp gezemezdik değil mi?
Eğer bu yola baş koyduysanız önceliğiniz büyük bir şehir olmalı. Roma, Madrid, Sevilla. Ama okulunuzda rekabet çoksa ve bahsettiğim bu şehirlerden birine gidemediyseniz üzülmeyin. Ciudad Real burada sizi bekliyor. Buradan araba kiralayabilir ya da hızlı tren ile kısa süreli seyahatlere çıkabilirsiniz.
----Buraya gelecek öğrencilere ipucu içerir-------
Havaalanından Ciudad Real'e gelmek için bir çok yolunuz var. Bunlardan biri oradan araba kiralayıp burada teslim etmek. Eğer bir kaç kişiyseniz bu trenden daha ucuz bir opsiyon olabilir. Biz ilk seferinde bavullarımız çok olduğu için bu yolu kullandık ve çok da rahat bir şekilde şehrimize geldik. Bir diğeri tren, havaalanının 4. terminalinden direk olarak Madrid Atocha tren istasyonuna, oradan da hızlı trenle Ciudad Real'e ulaşabilirsiniz. Buraya vardığınızda ise tren istasyonu şehre 1 kilometreden az bir uzaklıkta olduğu için korkmadan taksiye binebilirsiniz.
Havaalanından Ciudad Real'e gelmek için bir çok yolunuz var. Bunlardan biri oradan araba kiralayıp burada teslim etmek. Eğer bir kaç kişiyseniz bu trenden daha ucuz bir opsiyon olabilir. Biz ilk seferinde bavullarımız çok olduğu için bu yolu kullandık ve çok da rahat bir şekilde şehrimize geldik. Bir diğeri tren, havaalanının 4. terminalinden direk olarak Madrid Atocha tren istasyonuna, oradan da hızlı trenle Ciudad Real'e ulaşabilirsiniz. Buraya vardığınızda ise tren istasyonu şehre 1 kilometreden az bir uzaklıkta olduğu için korkmadan taksiye binebilirsiniz.
İlk geldiğinizde kalacağınız yeri ayarlamış olmalısınız. En azından 2-3 gün için ya bir otel tutmalısınız ya da bir arkadaşınızda kalmalısınız. Biz ilk gece şehrin hemen girişindeki Cumbria Hotel'de kaldık, sonra da arkadaşlarımızın evine geçtik. Ev tutma konusunda ESN'deki gönüllü çocuklar size yardımcı olacaklardır. Ortalama kira kişi başı 100-150 euro arasında değişiklik gösterebilir. Yanınızda çok olmasa da en azından ilk bir ayı karşılayacak kadar nakit para ile gelmeye çalışın.
Kısacası burası küçük ama insanlarla rahat kaynaşabileceğiniz şirin bir yer. Sorunuz olursa düşünmeden irtibata geçebilirsiniz.
Sevgiler
Kısacası burası küçük ama insanlarla rahat kaynaşabileceğiniz şirin bir yer. Sorunuz olursa düşünmeden irtibata geçebilirsiniz.
Sevgiler