SİNGAPUR
Her gezgin Singapur’a en az bir kez mutlaka uğrayacaktır. 720 kilometrekarelik alanına inat dünyanın ekonomi devleri arasında yer alan bu ülkeye gelmeden önce çeşitli milletlerden birçok insan bize bu ülkenin görmeye değer olmadığını ve çok sıkıcı olduğunu söylemişti. Fakat aslında çok yanılmışlar, çünkü Singapur Asya’nın tüm heyecan verici özelliklerini bünyesinde barındıran mikro bir cennet. Üstelik de tertemiz ve düzenli bir şehir planıyla rahat bir nefes alabileceğiniz tropik, yemyeşil bir şehir. Asya’da uzun süre seyahat edenler veya bulunanlar bunun değerini daha iyi anlayacaktır, zira gerek sokak temizliği, gerek restoran temizliği gibi konularda Asya bazen boğucu olabiliyor.
Singapur’un %75’ini Çinliler, kalanını ise Malaylar, Hintliler ve expatlar oluşturuyor. Bu kültürel canlılığa, dev ışıltılı gökdelenleri, şık restoranları, muhteşem botanik bahçeleri, dünyanın her yerinden gelen markalara ev sahipliği yapan avm’leri ve bir de deniz kokusunu eklediğinizde ortaya gerçekten çok hoş bir şehir çıkıyor. Fakat Singapur sadece alışveriş çılgınlığından veya pahalı otellerden ibaret donuk bir yer değil. Sokak aralarına girmeye başladığınızda ve genel turist rotasından ayrılmaya başladığınızda Çinlilerin esnaf lokantalarına dalabileceğiniz, varlığına hayret edeceğiniz tapınaklarda gezinebileceğiniz, palmiyelerin altında sokak konserlerini dinleyip, nehre inen merdivenlerde kahvenizi alıp keyif yapabileceğiniz bir ortam da var. Singapur pahalı mı derseniz buna kesinlikle evet diye cevap verebiliriz ama donu bırakmadan da gezmenin yolları var ve yine de uygun fiyata yapacak çok şey var.
SİNGAPUR'DA GEZİLECEK YERLER
MARINA BAY
Hiç şüphesiz Singapur’un en ünlü yeri Marina Bay, yani şu ünlü Merlion Heykeli nerede diye sorsanız size gösterecekleri minik körfez. Bu körfez bir ucundan öbür ucuna yürünebiliyor. Marina Bay’in en ünlü simgeleri kimsenin resim çekilmeden geçmediği Merlion, yani ağzından su püskürten deniz aslanı heykeli ve ikonik mimarisiyle Marina Bay Sands Hotel burada bulunuyor. Bize sorarsanız bu ışıl ışıl parlayan ufak körfez gölünün en güzel manzarası Fullerton Bay Hotel bünyesindeki rooftop barı Lantern’dan izleminizi hiç çekinmeden öneririz. Yok, ben çok para harcamak istemiyorum derseniz Marina Bay’in en güzel manzarası Merlion Heykeli’nden Fullerton Bay Hotel’e doğru deniz kenarı boyunca uzanan yürüyüş yolundan izlenebilir. Üstelik bu yolda Starbucks bile var.
Bu muhteşem manzaranın tabii ki en ünlü öğesi Marina Bay Sands Oteli. Üç adet dev gökdelen ve bu gökdelenlerin çatılarını birleştiren koca bir gemiden oluşan Marina Bay sands mimari olarak müthiş bir buluş olmasa da çok ikonik görünen bir yapı. Üstelik bu dev geminin üzerinde bir de sonsuzluk havuzu bulunuyor. Bu havuz, aynı zamanda dünyanın en büyük çatı katı havuzu. Fakat Marina Bay Sands havuzunda yüzebilmek için otelin misafiri olmanız gerekiyor. Yine de Marina Bay Sands’in çatı katına çıkabilir, etrafta gezinebilir veya oradaki restoran/barda bir şeyler içebilirsiniz. Bu arada Marina Bay Sands’in zemin katı da dev bir avm olarak işliyor ve hatta içinde kayıkla dolaşabileceğiniz nehirvari bir havuz bile var.
Bu dev yapı ve Merlion haricinde Marina Bay’de onlarca restaurant ve bar var. Hatta körfezi Merlion’dan Marina Bay Sands’e doğru yürüyerek geçerseniz sokak yemekleri ve enfes deniz ürünleri satan stantların bulunduğu bir alan bile var. Fakat tüm turistlerin dikkatini cezbeden şey, suyun üzerinde renkli ışık oyunlarıyla yapılan Spectra isimli çok ihtişamlı bir gösteri. Her gün akşam sekizde ve dokuzda tamamen ücretsiz olarak izlenebiliyor. Ek olarak Cuma ve Cumartesi günleri akşam 10’da da Spectra’yı izleyebilirsiniz.
Singapur’un güzel yerleri arasındaki mekanlardan biri de Fullerton Bay Hotel. Lobisi tamamen kamusal alan olarak herkese açık olan otelin yüksek tavanlı ve camlı salonu görmeye değer. Hiç olmazsa bir uğrayıp resim çekmenizi öneririz. Bu lobide bir şeyler içmek isterseniz, akşam 6 ile 9 arası happy hour ve normale göre uygun bir fiyata içkinizi yudumlarken kadife sesli bir Asyalı'dan nostaljik şarkılar dinleyebilirsiniz.
GARDENS BY THE BAY
1000 dönüm büyüklüğündeki bu dev park hemen Marina Bay Sands’in arkasında yer alıyor ve kendi içerisinde üç büyük bahçeye ayrılıyor. Bunlardan birinin içerisinde bulunan Flower Dome, dünyanın en büyük serası ve içinde hayal edemeyeceğiniz kadar çok çeşitte bitki var. Eğer parkın tümünü gezmek isterseniz sanırım iki güne ihtiyacınız olabilir, ayrıca park içerisinde öğlen 1 ile 9 arasında dolaşan bir shuttle da var ve ücreti 3 Singapur Doları. Marina Bay Sands'in içerisinden buraya yürüyerek geçiliyor ama ben Singapur hop on hop off bus ile gezeceğim derseniz onu da buradan alabilirsiniz.
Fakat Gardens by the Bay’in en ünlü yeri Süper Ağaçlar’ın yani Supertree’lerin olduğu kısım. Marina Bay Sands’in içinden Gardens by the Bay’e geçtiğinizde tabelaları takip ederek bu ağaçlara ulaşabilirsiniz. Yükseklikleri 25 ile 50 metre arasında değişen süper ağaçlar güneş enerjisi ve yağmur suyuyla kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen yüksek yapılar ve her akşam 7:45 ile 8:45’te müzik eşliğinde harika bir ışık gösterisi sunuyorlar.
Bu gösteriye de ücretsiz katılabiliyorsunuz. Herkes gibi yere uzanıp veya yere oturup izleyebileceğiniz bu gösteri oldukça fütüristik ve kendinizi bir film setinde sanmanıza sebep olabilir. Yükseklik korkunuz yoksa ve Supertrees Skywalk’da yani ağaçların arasında dolaşan asma yolda yürümek isterseniz 8 Singapur doları ödemeniz ve uzun bir sıra beklemeniz gerekiyor. Gardens by the Bay ve Skywalk turları da satılıyor tabii.
SİNGAPUR NEHRİ KIYISI
Marina Bay’den içeriye, Singapur Nehri boyunca yürürseniz birçok otel ve restoranın sıralandığı capcanlı yerlere rastlayacaksınız. Buralar aslında aynı nehrin kıyısı olsa da farklı isimlerle bölgelerle ayrılmış quay’ler. Marina Bay’i sırtınıza aldığınızda nehrin ilk kısmı Boat Quay ismiyle anılıyor. Boat Quay’in sol kısmı balık restoranları ve hosteller ile doluyken hemen karşısında Asian Civilisations Museum bulunuyor. Bu müzenin hemen önünde Empress isimli bir cafe var, yorgunluk kahvesi için harika bir nokta.
Nehir boyunca yürümeye devam ettiğinizde Clarke Quay’e geleceksiniz, ki burası çok canlı bir gece hayatı merkezi. Nehrin bir kenarında Dansözden tutun da göz alıcı dekolteleriyle servis yapan garsonlarıyla ünlü bir Hooters Bar bile bulabilirsiniz. Nehrin diğer kısmında ise Clarke Quay Central diye ufak bir avm ve bu avm’nin önünde nehre inen basamaklar var. Bir kahve veya sandviç alıp günbatımında takılmayı en çok sevdiğimiz yerlerden biri de bu basamaklar.
Nehir boyunca yürümeye devam ederseniz Robertson Quay ve bilimum Quay’ler devam ediyor. Robertson Quay’deki birkaç restoran dışında biz daha ileri gitmedik henüz =)
ORCHARD ROAD
Singapur’da alışverişin kalbi diyebileceğimiz bu cadde sayısını bilmediğimiz kadar çok avm’nin sıralandığı geniş bir cadde. Daha çok lüks markaların satıldığı butikleri ile bilinse de günlük hayatta alışveriş yapılan birçok ortalama yeri de içinde barındırıyor. Ayrıca bu kadar binanın arasında koca koca ağaçlar da olduğundan hiç boğulmuyorsunuz ama AVM’lerin içleri bayağı kalabalık. Eğer öğlen saatlerinde buradaysanız pek çok avm’nin yemek katında indirimli öğlen menüleri bulabilirsiniz.
SİNGAPUR BOTANİK BAHÇELERİ
UNESCO Dünya mirası listesinde bulunan 158 yaşındaki botanik bahçeleri Orchard Road’un hemen sonunda bulunuyor ve girişi ücretsiz. Tropik bitkilerle dolu bu rüya gibi parkın içerisindeki ufak gölü sıralayan devasa ağaçlar size, aslında koca bir metropolde değil de ormanın ortasında olduğunuzu hatırlatıyor.
Eğer denk gelirseniz, genelde her Pazar akşamı parkın Palm Valley bölümünde ücretsiz bir konser oluyor. Herkes piknik örtülerini ve yiyeceklerini alıp geliyor. Singapur’da yaşayanları görmek isterseniz bu etkinlik bunun için biçilmiş kaftan, üstelik de oldukça kaliteli müzisyenler geliyor.
ÇİN MAHALLESİ
Singapur’un gezmesi en keyifli yerlerinden biri de bize göre Chinatown, yani Çin Mahallesi. Ne de olsa ülkenin %75’i Çinliler’den oluşuyor, onların kültürünü burada daha yoğun deneyimleyebilirsiniz. North Bridge Road üzerinden yürüyerek veya Chinatown metro istasyonuna gelerek Çin Mahallesi’ne ulaşabilirsiniz. Genel olarak Pagoda Street, Smith Street, Club Street, Mosque Street ve Temple Street sokaklarını içine alan bu ufak mahallede yüksek binalar yerini geleneksel shop house’lara bırakıyor. Çok turistik de olsa mini mini kahve dükkanları, dumplingciler, süslü tapınaklar ve tabii ki yüzlerce çeşit şey satan dükkanlarla dolu bu mahalle neredeyse hep canlı.
Bütün bu curcunanın ortasına bir de her gün kurulan pazarı, rengarenk kağıt sokak fenerlerini ve havalı kafeleri ekleyince burada çok keyifli zaman geçirilebiliyor. Ayrıca deniz ürünleri için de Singapur’un en uygun fiyatlarını burada bulabilirsiniz. Gece hayatı içinse şık barların sıralandığı hip sokak Ann Siang buraya oldukça yakın.
ARAB STREET / KAMPONG GLAM
Singapur Nehri’ne dik inen Victoria Street’i dümdüz yukarı doğru takip ettiğinizde Bugis Junction’ı geçer geçmez bu ufak meydanı bulabilirsiniz. Zamanında Singapur’un ilk kolonileştirildiği yıllarda, Arap tüccarlar buraya yerleştiği içni ismi Arab Street olan bölge bugün sadece turistik olduğu için Arap kültürü ile ilgili öğeler bulunduruyor. Otantik ama oldukça kazık restoranlarla dizili bir sokağın sonunda altın kubbeli bir cami ve palmiyelerle taçlanan minik mahalle Instagram’da çok popüler. Açıkçası biz de Instagram’dan görmesek buradan pek haberimiz olmayabilirdi. Birkaç resim çekmek ve duvar resimlerini görmek için gitmeye değer.
SENTOSA ISLAND
Sentosa Adası Singapur’un güneyinde bulunuyor ve Singapurlular için küçük bir ada kaçamağı da olsa, turistler için Universal Studios’u ziyaret edebilecekleri bir eğlence parkı anlamına geliyor. Bize sorarsanız, biz de Singapurlular gibi Sentosa’nın plajlarında zaman geçirmekten hoşlanıyoruz ve doğrusunu söylemek gerekirse park biletleri de biraz cep yakıyor. Tabii çocuklu aileler bazen iki üç günlük paket programlarla buradaki eğlence parklarını gezmek ve otelde kalmak için gelebiliyorlar.
Sentosa Adası’na nasıl gidilir diye bir araştırma yaparsanız birçok seçenekle karşılaşacaksınız fakat bize göre Sentosa’ya ulaşmanın en güzel yolu, Harbourfront metro istasyonunda bulunan Vivocity Alışveriş Merkezi’nden atıştırmalık birkaç şey alıp Sentosa Boardwalk isimli 700 metre uzunluğundaki köprüden yürüyerek karşıya geçmek. Hem gölge, hem de bazı bölümleri yürüyen bant ile geçebilirsiniz. Fotoğraf çekerek ve etrafınıza bakınarak 15 dakikada çok da keyifli bir yürüyüş oluyor.
Karşıya geçince varacağınız meydanda Merlion Heykeli’nin ufak bir versiyonunu göreceksiniz. Oradan da Sentosa Express isimli monorail’a binerek (bu noktadan binince ücret almıyorlar şimdilik) son durakta inerseniz plajların olduğu kısma gelmiş oluyorsunuz. İster yürüyerek ister ücretsiz shuttle ile Palawan, Tanjong veya Siloso Plajlarına gidebilirsiniz.
Biz şahsen Palawan Beach'e gidip, avm’den aldığımız şeyleri atıştırarak plajda takılmayı çok seviyoruz. Üstelik burada ufak bir asma köprü var ve burası Güneydoğu Asya’nın en güney ucu. Suyun kalitesi çok iyi olmamakla beraber yüzmenizde hiçbir sakınca yok, yüzülen kısmı denizden çelik ağlarla ayırdıkları için size zarar verebilecek hiçbir yaratık bu sularda bulunmuyor. Eh tropik kumlarla örtülü bir de plaj olunca aslında bayağı keyifli oluyor. Günbatımına doğru da toparlanıp Siloso Beach’e geçiyoruz ve bir akşam üstü kokteyli ile günü sonlandırıyoruz.
İlginçtir ki geriye dönüşte, indiğiniz duraktan Sentosa Express’e ücretsiz binip Vivocity’ye kadar gidebilrisiniz. Böylece Sentosa’ya gidiş dönüş ücretsiz olmuş oluyor. Tabii, özel bir ilginiz varsa Sentosa teleferiği ile de adaya havadan gidip gelebilirsiniz, bunun ücreti de 29 Singapur doları.
SİNGAPUR'DA NE YENİR?
Singapur restoranları gerçekten dünyanın her yerinden çok çeşitli kültürleri barındırıyor fakat tahmin edersiniz ki en baskını Çin mutfağı. Bir de Çin ve Malezya mutfağının bir füzyonu olan Nyonya mutfağı. Eğer siz de bizim sevdiğimiz gibi Çin yemeklerini seviyorsanız envai çeşidini bulabiliyorsunuz ama bu konuda tutucuysanız batı mutfağından hemen her şeyi de rahatlıkla bulabilirsiniz. Zaten adım başı restoran ve avm olduğu için her mutfaktan yemek bulabilirsiniz. Tabii Singapur’da güzel bir restoranda yemek yemek biraz pahalı ama uygun seçenekler de var. Örneğin avm’lerin yemek katlarında farklı lezzetleri çok uygun fiyatlara temiz bir ortamda deneyebilirsiniz veya happy hour fırsatlarını takip ederek çok hoş barlarda bir şeyler içebilirsiniz. Aşağıda kendi denediğimiz yerlerden bazı örnekleri sıraladık.
MAKANSUTRA GLUTTONS BAY
Malezya ve Çin kültüründe sokak yemeklerinin yeri çok ayrıdır. Karides ızgaradan tutun da noodle’a, istiridyeli omletten çöp şişe her şeyi bulabilirsiniz. Bu sokak yemeği satıcılarına Asya’da genelde hawker deniyor ve tek tek olabileceği gibi bazen de toplu halde bulunabiliyorlar. İşte Makansutra Gluttons Bay de tam böyle bir hawker center. Marina Bay manzarasına karşı açık havada plastik masalarda oturup, istediğiniz hawker’dan yemeklerinizi ve içeceklerinizi alıp harika bir yemek yiyebiliyorsunuz. Şehrin en elit bölgesinde böylesi geleneksel sokak yemeklerini yiyebilmek her şehirde bulunabilen bir nimet değil.
SUPPLY & DEMAND RESTAURANT
Yukarıda bahsettiğimiz sokak yemekçilerine gelmeden hemen önce Esplanade Mall isimli yuvarlak meydanlı bir avm’nin Marina Bay’e bakan restoranlarından biri Supply & Demand. İkinci katında bir terası var ve manzarası şahane. Burası bir İtalyan restoranı ve fiyatları yüksekçe ama biz Singapur’a ilk gittiğimizde buranın terasında çok keyifli bir mojito içmiştik. Vaktiniz olursa çok hoş zaman geçirebileceğiniz bir mekan.
ROSSO VINO
Singapur Nehri kıyısında, Robertson Quay Hotel’in hemen önünde bulunan bu cici İtalyan restoranı, mum ışıklı kare masalarıyla su kenarında harika bir ambiyansa sahip. Fiyatlar yine yüksek ama pizzaları oldukça doyurucu, servisleri de çok iyiydi.
CHIJMES
Victoria Street’te bulunan bembeyaz bir 19. yüzyıl gotik kilisesinin yemyeşil bahçesini restoranlarla doldurup harika bir atmosfer yaratmışlar. Chijmes Kilisesi’nde bazen peri masallarını kıskandıracak düğünler de yapılıyor. Mesela en son Crazy Rich Asians filmindeki düğün sahnesi burada geçiyordu. Kilisenin arka bahçesindeki çimenlere bakan restoranlar ise Pinterest’ten fırlama ışıklandırmaları, çimlere attıkları minderleri ve güzel yemek kokularıyla sizi kendine çekiyor zaten.
Biz bu bahçedeki Prive isimli restoranda bir sefer kahve, bir sefer de mojito içmiştik. Her ikisinde de çok memnun kaldık. Prive’ın ayrıca Clarke Quay’de de bir yeri var.
ALBERT HAWKER CENTER
İşte Singapur’un gerçek yerel sakinlerinin yemek yediği Çin usulü esnaf lokantaları. Hemen Bugis Street alışveriş merkezinin karşısında, Queen Street’te bulunan Albert Center’ın yemek katı burası. Her ufak lokantanın kendine göre menüsü var, genel olarak bizdeki gibi iki çeşit ana yemek, 3-4 çeşit sebze ve yanına pilav seçebildiğiniz hem sağlıklı hem de doyurucu bu tabaklar için 5-6 Singapur doları ödüyorsunuz. Oradaki plastik masalara oturup yiyorsunuz. İlk başta pis görünebilir ama emin olun Asya’nın kalanına göre oldukça steril, hem de sağlıklı sebze-ot yiyebileceğiniz lokantalar bunlar. Üstelik de çeşit çok. Bu tip hawker center’lar Singapur’un birçok yerinde var.
SINAR PAGI NASI PADANG
Burası da çok merkezi bir Singapur usulü esnaf lokantası. Yine Albert Center'daki gibi etli ve sebzeli çeşitleri seçip, seçiminize göre para ödüyorsunuz. Bize kalırsa seçenekler göz dolduruyor ve fiyatlar da çok çok uygun. Singapur'da ucuz yemek bulmak zaten bir marifet, böylesi sağlıklı çeşitleri bir arada bulmaksa tam bir hazine. Circular Road 13 numaradaki lokantaya Boat Quay'in hemen arkasından ulaşabilirsiniz.
BK EATING HOUSE
Boat Quay’in hemen arkasında South Bridge Road’da sokağın girişinde bulunan BK Eating House nispeten uygun fiyatlı bir Hint restoranı. Her türlü Hint yemeğini bulabilirsiniz ama biz gece geç saatte gittiğimiz için hafif olması adına çok sevdiğimiz roti canai yedik. Bir çeşit yufkanın kat kat yapılıp gözleme gibi sacda pişirilmesiyle oluşan bu yumuşacık ve sıcak ekmek, yanında köri sosuyla geliyor, bandıra bandıra yiyorsunuz.
NANYANG OLD COFFEE
Çin Mahallesi’nde South Bridge Road 268 numarada bulunan bu kafe, geleneksel Çin kahve dükkanlarının günümüze uyarlanmış bir versiyonu. Bir seferinde hemen bu kafenin akrşısındaki hostelde kaldığımız için burada kahvaltı yapmıştık. Asya’da genelde kahvaltı denen şey noodle, balık veya tavuk pilav oluyor ama eğer etrafta eski tarz bir Çin kahve dükkanı bulabilirseniz, bizim damak zevkimize yakın bir kahvaltı edebilirsiniz. İki yumurtanın neredeyse çiğ denecek kadar az haşlanıp bir kasede yanında kızarmış ekmek ve kahveyle servis edilmesine Asya’da süper bir kahvaltı diyoruz çünkü bulabileceğinizin en iyisi. Hem de o kızarmış ekmek genelde bol tereyağlı ve hindistan cevizi reçelli (kaya butter) oluyor. Biz artık içtikleri kahvenin pek güzel olmadığını bildiğimizden buz gibi bir sütlü çayı tercih ediyoruz, ki sıcak tropik havada çok iyi gidiyor. İşte Nanyang Old Coffee 5 Singapur dolarına böyle besleyici bir menüyü bulabileceğiniz hem de gelen geçeni izleyebileceğiniz cici bir dükkan.
COASTES
Sentosa Island’a her gittiğimizde günbatımında kendimizi bu restoranda buluyoruz. Siloso Beach’in hemen monorail durağına yakın kısmında bulunan bu restoranın atmosferi çok tatlı. Kumların üzerinde mavi beyaz ahşap masalar, palmiyeler ve sarı-beyaz göz yormayan ışıklarıyla çok dinlendirici bir günbatımı sunuyor. Üstelik mojitoları da lezzetli ve fiyatlar uygun denebilir.
ANN SIANG
Yine Chinatown’da minik bir restoran ve bar merkezi olan Ann siang, aynı zamanda buradaki sokağın da adı. Gerçekten çok hoş restoranların toplandığı bu birkaç ufak sokak Singapur gece hayatı için de hip bir yer.
ATLAS BAR
İşte burası Singapur’da keşfettiğimize en çok sevindiğimiz ve son zamanlarda belki de en çok beğendiğimiz yerlerden biri olabilir. Arab Street’e gitmek için North Bridge Road’u avare avare yürürken kafamızı kaldırıp, ne kadar da New York’tan çıkma bir bina diye düşündüğümüz Parkview Square’in bahçesine girdiğimizde zemin katın bir müze olduğunu fark ettik. Bahçedeki heykellerin resimlerini çekerken, herhalde artık müze kapanmıştır ama girişine bir bakalım bari diyip kapıdan içeri adım atar atmaz, giriş katının muhteşem bir bara ayrıldığını gördük ve adeta büyülendik.
Harika yüksek tavanlara, koca koca perdelerin eşlik ettiği, 1920’lerin New York mekanlarını andıran barların, iki katlı olarak restoranın iki tarafına yerleştirildiği, kadife ve şık koltuklarda çok zarif müşterilerin oturduğu bara adım atmamızla bir kapıdaki kadının girmemize izin vermemesi bir oldu. Sebebi de şort ve terlik giyiyor olmamızdı ama hızlıca içeri göz gezdirdiğimizde içeride başkalarının da şortla oturduğunu gördüğümüzü söyledik. Meğerse saat 5’te kıyafet kuralı değişiyormuş ama daha 20 dakika olduğu için izin verdiler, biz de hızlı bir kahve için hemen bu fırsatı değerlendirdik. Gerisini biz değil fotoğraflar anlatsın. Bize göre o kadar güzel bir mekandı ki, hala tekrar gittiğimizde Atlas Bar’a uğramanın hayalini ara ara kuruyoruz.
KAMPONG GLAM CAFE
Arab Street’te Bussorah Sokağı 17 numarada, köşede bulunan bu geleneksel Malay Restoranı belki de bu kadar turistik bir mahallede uygun fiyata yemek yiyebileceğiniz tek yer. Malay yemekleri Türkler için pek iç açıcı olmasa da bizim için neredeyse ev yemeği kıvamına geldiği için canım Malay yemekleri kalp biz.
SİNGAPUR'DA NEREDE KALINIR?
Singapur otelleri çok ünlü otel zincirlerinden, gençlik hostellerine kadar çok geniş bir skalada yer alıyor ama hepsinin ortak bir özelliği var, hepsi pahalı! Bu durumda, ya çok önceden fırsatları kovalamaya başlamanız lazım, ya Singapur otel fiyatları ile barışıp optimum noktada optimum fiyatlı bir seçenek bulmanız lazım. Bizim daha önce Singapur’a gittiğimizde kaldığımız beş yeri aşağıda bulabilirsiniz.
ROBERTSON QUAY HOTEL
Singapur’a ilk gittiğimizde Nisan 2015’te çok iyi bir fırsat yakalayıp bu eski ama klasik otelde kalmıştık. Robertson Quay Hotel köklü ama artık eskimiş bir otel, yine de yeri çok güzel, hizmette bir standart var ve ufak da olsa bir havuzları var. Singapur Nehri’nin kıyısında bulunan otelin üst katlarındaki odalar daha eski osla da bazılarının manzaraları harika. Bize de ilk seferinde böyle bir oda denk gelmişti, manzara keyfimiz harikaydı ama banyo tekne banyosu kadar minicikti. Yine de uygun fiyata Singapur’da merkezi otel bulmak paha biçilemez. Ayrıca isterseniz kahvaltı dahil rezervasyon da yapabiliyorsunuz, ki bu, Asya ülkelerinde çok değerli bir seçenek. Omlet, sosis, kızarmış ekmek ve reçelden oluşan kahvaltı yanında çay ve kahve de veriyorlar.
|
5FOOTWAYINN PROJECT
Bu hostel zincirinin Singapur’un çok kilit noktalarında sade ama zevkle döşenmiş hostelleri bulunuyor. Fiyat olarak ucuz olmasa bile diğer seçeneklerle karşılaştırıldığında temiz ve güvenilir olduğunu bilerek kalabilirsiniz. İlk önce Singapur Nehri’ne bakan 5FootwayInn Project Boat Quay şubelerinde minicik, iki kişilik bir odalarında kalmıştık ama otelin ortak balkonlarının manzarası muhteşemdi. Hatta başka yerde kahve içmek yerine hostelimize gelip nehre karşı oturmayı tercih ediyorduk.
Daha sonra 5FootwayInn Project Ann Siang ve 5FootwayInn Project Chinatown’da da kaldık. Tahmin edersiniz ki bu şubeler Çin Mahallesi’nde. İçlerinden favorimiz Project Ann Siang oldu. Bu hostellerle ilgili detaylı incelememize buradan gidebilirsiniz.
QUARTERS HOSTEL
Singapur Nehri’ne çok yakın, Circular Road 12 numarada bulunan bu merkezi Singapur hosteli, Singapur’da kaldığımız ilk hosteldi. Odamız sadece bir ranzadan oluşuyordu diyebiliriz ama yeri çok güzeldi ve en önemlisi yataklar ve oda temizdi. Ayrıca resepsiyondaki çalışanlar çok arkadaş canlısıydılar ve bize çok yardımcı oldular.
SİNGAPUR'A NASIL GİDİLİR?
Singapur vize istemeyen ülkelerden biri ve Türk vatandaşlarına girişte ücretsiz olarak 30 gün kalma hakkı veriyor. Singapur uçakları Changi Havaalanı’na iniyor ve bu havaalanı her sene dünyanın en güzel havaalanı seçiliyor. İçinde rahatlıkla 2-3 saat geçirebilirsiniz, biz Singapur’a ilk gittiğimizde Changi havaalanından çıkamamıştık. Singapur turu satın aldıysanız zaten mutlaka havaalanında ekstra zaman vereceklerdir.
Changi Havaalanı’ndan şehre gitmek için en uygun yöntem metroya binmek. Terminalden binip Tanah Merah durağında aktarma yaparsanız yaklaşık 2.50 Singapur doları ödeyerek şehre varabiliyorsunuz. Bunun dışında 11 Singapur Doları ödeyerek Singapur havaalanı shuttle'ını kullanabilirsiniz.
SİNGAPUR'DA NASIL GİYİNİLİR?
Singapur’da nasıl giyinmeli diye birçok soru alıyoruz, bu konuya kısaca değinelim. Singapur şu ana kadar gördüğümüz en modern ülkelerden biri ve nasıl istiyorsanız öyle giyinebilirsiniz. Tabii hava genelde 30 derece olduğu için ve rutubet had safhada olduğu için terletmeyecek ince kıyafetler tercih etmenizi ve şapka takmanızı öneririz. Ayrıca tropik iklimlerin yağmurları aniden bir kova su gibi tepeden tırnağa sizi ıslatabileceğinden, yağmurlu günlerde bir şemsiye taşımakta da fayda var.