Ljubljana, Slovenya
Ljubljana, Slovenya'nın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehri. Bu sene Ekim ayında, çok sevdiğimiz dostlarımızla Ljubljana merkezli, kapsamlı bir Slovenya gezisi yaptık. Son derece yeşil bir ülke olan Slovenya, sonbahar renkleriyle ve berrak gölleriyle bu mevsim için harika bir rota. Slovenyalılar çok sportif insanlar, sürekli olarak doğayla iç içe trekking, bisiklet ve kano yaparken gözlemledik kendilerini. Ayrıca, Slovenya'da, kış mevsiminde kayak opsiyonları da mevcut.
Ljubljana'nın şehir merkezi, kalesi, içinden geçen Ljubljanica Nehri, bayraklarından köprülerine kadar her yerde göreceğiniz ejderhalarıyla bir masal kent. Son derece aktif sosyal hayatı, Avrupa'da az bulabileceğiniz iyi hizmet veren kafeleri, sokaklardan taşan müzik ezgileri ve bu denli tarihi bir şehirden hiç beklemeyeceğiniz modern grafitileri burayı çok keyifli bir hale getiriyor.
Ljubljana'nın şehir merkezi, kalesi, içinden geçen Ljubljanica Nehri, bayraklarından köprülerine kadar her yerde göreceğiniz ejderhalarıyla bir masal kent. Son derece aktif sosyal hayatı, Avrupa'da az bulabileceğiniz iyi hizmet veren kafeleri, sokaklardan taşan müzik ezgileri ve bu denli tarihi bir şehirden hiç beklemeyeceğiniz modern grafitileri burayı çok keyifli bir hale getiriyor.
LÜBYANA'DA GEZİLECEK YERLER
Ljubljana, uygun fiyata çok güzel vakit geçirebileceğiniz küçük ve sanat dolu bir üniversite şehri. Şehirdeki önemli noktaların çoğu Joze Plecnik isimli mimar tarafından inşa edilmiş. Tarihi merkezi bir günde rahatlıkla gezebilirsiniz, fakat şehirdeki üniversite öğrencilerine ayak uydurabilmek ve yakınlardaki doğa harikası göllere vakit ayırabilmek için bu destinasyona 3 gün ayırmanızı öneririz.
Presernov Meydanı, tarihi merkezin kalbini oluşturuyor. Gençler genellikle burada buluşuyor ve resimde gördüğünüz Franciscan Kilisesi'nin basamaklarında sıklıkla bir kemancı oluyor. Aynı zamanda bu meydanda Slovenya'nın milli marşını yazan şair France Preseren'in bir heykeli var.
Tromostovje yani üç köprü, hemen Presernov Meydanı'nın yanı başında ve şehrin en önemli noktalarından biri. Geceleri ışıklandırılan bu köprüler, nehir boyunca dizilen kafelerin ve barların da başlangıcı sayılabilir.
Vodnikov Meydanı'nda Joze Plecnik'in tasarladığı belediye binasını ve her gün önünde kurulan pazar yerini görebilirsiniz. Meyve sebzenin yanısıra Slovenyalıların satışa çıkardıkları el işi ürünlerden alabilirsiniz. Aynı zamanda belediye binasının altı da kapalı bir pazar yeri olarak kullanılıyor. Bu kapalı pazar yerinde her çeşit peynir ve ekmek bulabilir, minik büfelerde yerellerle beraber bir kadeh şarap içebilirsiniz.
Ljubljanica Nehri, Ljubljana'nın içinden geçen harika bir nehir. Kenarında birçok kafe ve bar var, aynı zamanda bot turu da yapılabiliyor.
Stari Trg, Ljubljanica Nehri'nin bir paralelinde bulunan ve dükkanlarla kafelerin işlek olduğu bir sokak. Biz oradayken bir orta çağ festivali vardı ve geçit töreni yapıyorlardı.
Dragon yani Ejderha Köprüsü şehrin en ünlü köprüsü. Efsaneye göre, köprünün dört köşesinde bulunan ejderhalar, oldukça düşük bir olasılık ama eğer köprüden yaşlı bir bakire geçerse kuyruklarını sallarmış.
Bize kalırsa şehrin en güzel ve dikkat çekici kısmı Metelkova bölgesiydi. Ejderha Köprüsü'nden geçtikten sonra Vidov Danska Sokağı'nı takip ederek Metelkova Sokağı'na ulaşabilirsiniz. Biz bu mahalleye girdiğimizde, gizli bir film setini bulmuş kadar şaşırdık ve devasa grafitilerle ahşaptan yapılmış ürkütücü heykellerin fotoğraflarını çekerek birkaç saat geçirdik. Modern sanatlar müzesi ve etnografya müzesi de hemen yakınlarda. İkinci el kıyafet dükkanlarından bahsetmeme gerek yok sanırım. Metelkova bölgesi, bohem kafeler ve hosteller bölgesi olmasının yanısıra, cumartesi geceleri marketten içkinizi alıp üniversite gençleriyle vakit geçirebileceğiniz bir nokta.
Ljubljana Kalesi, şehrin hemen içinde bulunuyor ve biraz tepede olması açısından şehrin güzel manzaralarına sahip. Girişi ücretsiz. Biz yine Stari Trg'den kalkan petite trene (3 Euro) atladık ve kaleye çıktık. Bu arada, Slovenyalılar tarihi eser korumasında mimari açıdan oldukça iyiler.
Ljubljana'nın yakınında bulunan Bled Gölü, Slovenya'nın en meşhur gölü. Mutlaka görmenizi tavsiye ettiğimiz bu göl sanki bir tablo gibi boyanmış. Ortasında bulunan minik adaya, teknelerle kişi başı 12 Euro'ya gidebilirsiniz. Söylentiye göre, bu tekneleri sadece bir aile işletiyormuş ve bu işi başka kimseye vermiyorlarmış. Eğer daha uygun bir seçenek düşünürseniz, kendi kayığınızı kiralayıp kürek de çekebilirsiniz.
Tivoli Milli Parkı yakınlarındaki Bohinj Gölü resmen kartpostallardan fırlamış gibi muhteşem bir göl. Minik kilisenin kattığı Heidi havası, etraftaki ahşap, yüksek kırma çatılı, tek katlı kafelerle tamamlanıyor. Resimde görülen köprünün üzerinde manzarayı izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bile.
Ljubljana'ya 40 dakika mesafedeki Plansarsko Gölü ise diğer göllere göre çok daha küçüktü fakat çok etkileyiciydi. Suyun yeşil rengi ve karşı tepedeki ağaçların kızıllığı, biz oradayken yağan yağmurla tamamlandı. Suyun kenarındaki restaurandan sıcak çikolatanızı alıp göle bakan ahşap banklarda yeşile doyabilirsiniz.
LÜBYANA'DA NE YENİR?
Ljubljana'da yemeniz gereken şeylerin başında sosis/sucuk geliyor. Hemen her sokakta bulabileceğiniz haşlanmış veya ızgara sosisi, tam veya yarım porsiyon olarak yiyebilirsiniz. Biz Klobasarna (Ciril Metodov trg, 15) adlı minik büfede bu sosisi denedik ve çok memnun kaldık.
Nehrin kenarında sıralanmış her kafede oturmak ayrı bir keyif ama biz TOZD (Gallusovo Nabrezje, 27) isimli kafe/barı çok sevdik. Hem dekoru, hem de kahveleri çok güzeldi.
Şehrin biraz dışında bulunan Gostilna Ancka (Delavska C., 18) isimli restaurant, fiyatları biraz yüksek olmasına rağmen harika lezzetlere sahip. Özellikle et suyu çorbası ve şnitzeli harikaydı. Bu restaurantın spesyalitesi şekerli veya peynirli olarak alabileceğiniz hamurlu tatlısı. Eğer daha uygun fiyatlı bir şey isterseniz, Harambasa (Vrtna Ul., 8) son derece lokal bir restaurant ve harika cevapileri, yani köfteleri var.
LÜBYANA'DA NEREDE KALINIR?

Biz bu seyahatimizde, birlikte gittiğimiz arkadaşlarımızın tanıdıklarının evinde kaldık. Çok merkezi bir konumdaydı ve evin kedisi Yorki harikaydı. Fakat Lübyana otelleri arasında uygun fiyatlı seçenekler de mevcut.
LÜBYANA'DAN NE ALINIR?
Ljubljana balları ile meşhur. Biz de çayın yanına çok yakışan vanilyalı tarçınlı bir bal aldık, dilerseniz daha farklı aromaları da var. Bunun yanısıra, Slovenyalılar'ın arı kovanlarını koruduğuna inandıkları bir takım görselleri var, bunların magnetleri satılıyor. Oldukça sevimli ve otantik bu objelerden de almadan dönmedik.