CHIANG RAI
Chiang Rai, ismi genellikle 180 km. uzaklıktaki Chiang Mai kenti ile anılan, çok turistik olmasına rağmen çok da bilinmeyen bir şehir. Bunun en büyük sebebi ise turistlerin çoğunun buraya Chiang Mai’den günübirlik tur alarak gelmesi. Hatta Laos ve Myanmar'a sınır kapısı olmasına rağmen, uluslararası turistler tarafından, en önemlisi kitle turizmi tarafından hala keşfedilmiş değiller. Biz de Chiang Mai’den Chiang Rai'ye günübirlik tur alarak geldik. Chiang Rai turu bittiğinde ise başladığımız yere geri dönmek yerine, Chiang Rai’de konaklayarak ertesi gün ucuz bir uçakla Phuket’e uçtuk. Hem 4,5 saat geriye dönüş yolculuğundan kurtulduk, hem de küçük de olsa biraz ekonomi yapmış olduk.
Diğer Chiang Rai turlarına buradan ulaşabilirsiniz.
CHIANG RAI'DE GEZİLECEK YERLER
KAREN UZUN BOYUNLU KADINLAR KÖYÜ
Karen Köyü, Zürafa Kadınlar ya da Zürafa Boyunlu Kadınlar olarak da anılan kadınların yaşadığı köylerden biri. National Geographic'te yayınlandıktan sonra ünlü olan Uzun Boyunlu Kadınlar Köyü, Kuzey Tayland'da görülmesi gereken yerler arasında en ilgi çekici olanı.
80'li yıllarda Myanmar'daki cuntadan kaçıp Tayland'a sığınan Padaung kabilesinin üyeleri, onlar için hazırlanmış köylerde ve bir de mülteci kampında yaşıyorlar. Rehberimizin anlattığına göre son senelerde mültecilik durumlarıyla ilgili iyileştirmeler yapılmış ve kabile üyeleri okullara gidebilmeye ve bazı vatandaşlık haklarından yararlanabilmeye başlamışlar. Tabii bunlar (buraları ziyaret etmelerine rağmen) tepki verebilen bazı turistleri yumuşatmak için söylenen şeyler de olabilir ama bu köylere "İnsan Bahçesi" olarak çevirebileceğimiz "Human Zoo" dendiği de bir gerçek.
Halkaları daha 5 yaşındayken takmaya başlıyorlarmış. Yıllar geçtikçe, eski halkalar daha genişleriyle değiştiriliyor ve yenileri ekleniyormuş. Biz de giderken bu halkaları çıkardıkları zaman boyunları kırılıp ölüyorlar zannediyorduk fakat bu sadece bir şehir efsanesiymiş. Dini bir zorunluluk olmadığı için de kadınlar bu halkaları istedikleri zaman takıp istedikleri zaman çıkarabiliyorlarmış. Başka yanlış bilinen bir şey ise bu kadınların boynunun uzadığı; taktıkları bu halkalar o kadar ağır ki, aslında omuzları aşağı itiyormuş, omuzlar aşağı inince de boyun uzamış gibi görünüyormuş. Bir de bu halkaları sadece boyunlarına takmıyorlar, kollarına ve alt bacaklarına da takan kadınlar gördük köyde.
Kadınların bu halkaları neden taktıkları ise bir muamma. Rehberimiz, kas gücü olarak erkeklerden daha zayıf olan kadınları kaplan saldırılarından korumak için taktıklarını söylese de internetteki kaynaklarda değişik teoriler var; bunlardan biri köle tüccarlarına çirkin görünsünler diye takıyorlar derken, bir diğeri tam tersini, yani erkeklerine cinsel açıdan çekici olmak için taktıklarını söylüyor. (bkz. Wiki) Hatta Kayen Halk foklöründe ciddi yer tutan ejderhalara benzemek için takmaya başladıklarına dair söylentiler de var. Kendilerine niçin takıyorsunuz diye sorulduğunda ise çoğunlukla güzel olmak için diyorlarmış.
Bizim gittiğimiz köye giriş ücreti olarak 300 THB ödesek de, internette 500 - 600 Baht arasında ücret ödeyenlerin olduğunu da okudum. Demek ki aldığınız turun götürdüğü köye göre fiyatlar değişiyor. Ödenen bu ücretin yarısı bu insanlara yarısı da devlete gidiyormuş. Turistlere sattıkları hediyeliklerin paraları ve bu giriş ücretleriyle yaşayıp gidiyorlarmış.
WAT RONG KHUN - BEYAZ TAPINAK - WHITE TEMPLE
Chiang Rai’de görülecek yerlerin en önemlisi, hatta burayı haritaya koyan yer White Temple, yani Beyaz Tapınak. Orijinal ismi Wat Rong Khun olsa da, hem renginden dolayı hem de turistlerin aklında daha kolay kalsın diye Beyaz Tapınak ismini de kullanıyorlar. Bu turu almaya karar verene kadar burayı da ülkenin diğer yerlerinde bulunan ve birbirine çok benzeyen alelade bir Budist tapınağı zannetmiştik fakat öyle değilmiş. Chalermchai Kositpipat isminde, biraz da sivri bir sanatçı tarafından tasarlanmış ve 1997 yılında hem ziyarete hem de ibadete açılmış. İçerisinde Budizm inancına ait sürreal canlandırmalar, süslemeler ve heykeller bulunmakta.
Genel olarak instagram'da ana binanın önünde çekilmiş o epik resimlerden bilinse de, tapınağın her santimi görmeye değer ince işlerle süslenmiş. Hatta birçoğuna provakatif bile diyebiliriz. Mesela bir ağacın dallarında Marvel evreninden tanıdığımız Wolverine'in, Kaptan Amerika'nın kelleleri sarkarken, tapınağın duvarlarını Michael Jackson, petrol pompasından oluşan iki başlı bir yılanın sarıldığı İkiz Kuleler, Terminatör, Matrix'in Neo'su ve hatta Transformers'ın Optimus Prime'ı süslüyor. Tabii hepsinin cehennem gibi bir yerde yanmasına süs diyebilirsek.
Tur rehberimizin dediğine göre sanatçı burada günümüz toplumunun içinde bulunduğu sıkıntı ve endişeleri resmetmiş. Kullandığı tüm bu süper kahramanlar, modern zaman insanının içinde bulunduğu kafa karışıklığını temsil ediyormuş. Bir gün gelecek ve kendisi de bir ölümlü olan Buda herkesi kurtaracakmış (Burada kurtarmak "aydınlanmak" olarak kabul edilebilir).
Görülecek şeyler çok, içerisi çok kalabalık, turumuz çok yoğun ve hava çok sıcak olduğu için tapınağın içinde hakettiği kadar zaman geçiremedik. Burada o kadar çok detay var ki; hepsini gör, acaba ne demek istemiş anla, bir iki fotoğraf çek, hatta fotoğraf çekmek için sırada bekle falan burası turun en zor durağı diyebiliriz. Bu arada içeride resim çekmek kesinlikle yasak. Çaktırmadan resim çekmeye çalışanlara da oradaki görevliler çok kızıyor. Ama tapınağın hemen yanındaki binada, tapınağın duvarındaki alengirli resmin orijinali sergileniyor ve giriş ücretsiz. Ya da müzenin dükkanında yine bu resmin reprodüksiyonu mevcut.
Daha arabadayken tur rehberimiz tapınağın tuvaletini anlata anlata bitirememişti, ben de mimarisinin bir tapınağa benzemesinden başka bir numarası olmadığını düşünmüştüm. Sonradan okuduk ki, altın dünyevi hırsları ve maddiyatı temsil ettiği için, tapınakta sadece tuvalet altın renginde ve çok lüks yapılmış. Tartışmalı bir konu tabii, o zaman adama sormazlar mı Bangkok'taki 5,5 ton altın Buda ne yapar? :D (Sanat bu, amacı bunları tartıştırmak bile olabilir.)
Bahçede büfe gibi bir yerde 30 THB karşılığında orada satılan metal plakalardan alıp, üzerine dileğinizi ya da isminizi yazıp, oradaki ağaçlara asabilirsiniz. Bu 30 bahtın tamamı sanat öğrencilerine burs olarak veriliyormuş. Bu uygulama Budist tapınaklarında çok sık yapılan bir şey. Mesela Penang'daki tapınaklarda da bağış amacıyla kiremit satılıyor. Tapınak bu kiremitlerle örtüldüğü zaman, isminiz hep tapınakta kalıyor ve bu da iyi şans, bereket getiriyor.
MAVİ TAPINAK - BLUE TEMPLE
Burası Beyaz Tapınak'a 15 km. uzaklıkta, bu sefer başka bir sanatçı tarafından tasarlanmış, bu özelliğiyle de diğerlerinden ayrılan bir tapınak. Burasının tasarımcısı olan Phuttha Kabkaew, Beyaz Tapınak'ın tasarımcısının öğrencisi. Bu yüzden de, anlayan gözler, bir takım etkilenmelerden bahsediyorlar ama bizim Tay sanatına karşı bir ilgimiz olmadığı için burası dimağlarımızda hoş bir tapınak olarak kaldı.
Bu tapınakta içeride resim çekilmenize hiçbir şey demiyorlar. Ama diğer tapınaklarda olduğu gibi ayakkabılarınızı çıkarmanızı ve kapalı giyinmenizi şart koşuyorlar.
Bu tapınağın da hem içi, hem dışı çok güzel işler ve heykellerle dolu. (İlginçtir duvardaki resimler bize Avrupa'daki sarayları hatırlattı.) En garibi ise giriş-çıkış yapılan kapının cehenneme açılan bir kapı şeklinde tasvir edilmesi oldu.
KARA EV - BAAN DAM MÜZESİ - BLACK HOUSE
Burası bir tapınak değil, yine Tay sanatına yön vermiş ve dünyaca tanınmış Thawan Duchanee isimli bir sanatçının evi ve işliği. Buraya Black House diyorlar, ben Kara Ev diye çevirmeyi tercih ettim ama mesela Amerika'daki White House'un Türkçe çevirisini örnek alarak çevirseydim Kara Saray derdim :D İçerisi ismiyle müsemma bir şekilde inanılmaz iç karartıcı öğelerle dolu bir yer, sanki cehennemin bekleme salonu gibi :D Ama bahçedeki binalar ve bahçenin kendisi çok hoş ve çok güzel, tam da instagramlık kareler veriyor.
Bkz. şekil 1A ↓
Bkz. şekil 1A ↓
Açıkçası tur götürmeseydi emek verip buraya gelir miydik bilmiyoruz. Turunuza dahilse veya buralarda günler geçiriyorsanız gelinebilir ama gelemezseniz çok da üzülmeyin :) Baandam'ın giriş ücreti 80 THB.
ALTIN ÜÇGEN - GOLDEN TRIANGLE
Golden Triangle ya da Altın Üçgen olarak adlandırılan yer, kıvrıla kıvrıla akan Mekong Nehri'nin tam 3 ülkeyi birbirinden ayırdığı bölgeye verilen isim. Tayland, Laos ve Myanmar'ın (Burma) ortasındaki bir adacıktan bahsediyoruz. Yine tur rehberimizin anlattığına göre efendim burada uyuşturucu ticareti yapılıyormuş da, e 3 ülkenin hangisinin parasını kullanacakmışsın? Bu zorluğu atlatmak için tüm ticaret altınla yapılıyormuş, o yüzden de adı Altın Üçgen'miş. Bize pek inandırıcı gelmedi ama wikipedi'den kontrol ettiğimizde bu ismi, burada yoğun bir afyon trafiği olduğu için CIA'in takmış olduğunu gördük.
Sonuçta buraya her üç ülkeden de gelindiği için diğer ikisinde yapılabilecek şeyler muhtemelen farklıdır (mesela Laos tarafında kocaman bir kumarhane var) ama Tayland tarafında yapılabilecek tek etkinlik bot turu. Biz bu seyahatimizi annem ve babamla beraber yapmıştık ve nasılsa önümüzdeki ay ikimiz beraber Vietnam'a gideceğimiz ve orada bir Mekong Nehri bot turu yapacağımız için buradaki tura katılmadık. Ama Koronavirüsü sebebiyle çok kısa sonra çıkan seyahat kısıtlamalarından dolayı, hem de Vietnam vizemizi uçak biletlerimizi falan almış olmamıza rağmen, tüm Vietnam seyahatimizi (2. defa) iptal etmek zorunda kaldık. Şimdi keşke bu tura katılmış olsaydık diyoruz. Yani coronavirus bize asla hiçbir şeyi ertelememeyi öğretmiş oldu.
CHIANG RAI ŞEHİR MERKEZİ
Biraz önce de anlattığımız gibi, aslında buraya gelen insanlar Chiang Mai günlük turlarıyla gelip, yukarıda saydığımız yerleri gezip geri dönüyorlar. Çok azı da buradan Laos'a veya Myanmar'a geçiyor ve bu azınlık konaklamak için şehir merkezini tercih ediyor. Biz ise turumuzu bitirdikten sonra kendimizi burada bir otele bıraktırdık (Bavullarımız için tura ekstra bedel ödedik). Akşam biraz etrafı dolaştık, saat kulesindeki ışık şovunu izledik ve akşam pazarına gittik. Sabah ise erkenden havalimanına gittik. O yüzden sizinle şirin mi şirin, temiz mi temiz otel sahibimizin bizimle paylaştığı Chiang Rai'de ne yapılır temalı kaynaktan öğrendiklerimizi paylaşacağız :) Elleriyle hazırladığı döküman o kadar şirindi ki, paylaşmadan edemedik.
Yukarıdaki metinden de anlaşılacağı üzere Chiang Mai'de yapılacaklar çok fazla değil.
*Her gün 19 - 20 ve 21'de, şehrin meydanındaki saat kulesinde ışık ve ses gösterisi oluyor. Bir Singapur değil ama olsun :D
*Yapamadığımız için aklımızda kalan tek şey, şehrin etrafında dolaşan bedava tramvay oldu. Sabah 09:30 ve 13:30'da kalktığı için yetişemedik.
*Akşam pazarından başka bir de akşam üstü meyve pazarı varmış ama buraya Bangkok gibi daha büyük bir şehirden geldiyseniz bunlar sizi kesmeyecektir :)
*Kağıtta yazan Super Rich, en iyi kuru veren Tayland döviz bürosu (tecrübeyle sabittir) Yalnız sahtesi çok, kontrol etmeden bozdurmayın paranızı.
*Her gün 19 - 20 ve 21'de, şehrin meydanındaki saat kulesinde ışık ve ses gösterisi oluyor. Bir Singapur değil ama olsun :D
*Yapamadığımız için aklımızda kalan tek şey, şehrin etrafında dolaşan bedava tramvay oldu. Sabah 09:30 ve 13:30'da kalktığı için yetişemedik.
*Akşam pazarından başka bir de akşam üstü meyve pazarı varmış ama buraya Bangkok gibi daha büyük bir şehirden geldiyseniz bunlar sizi kesmeyecektir :)
*Kağıtta yazan Super Rich, en iyi kuru veren Tayland döviz bürosu (tecrübeyle sabittir) Yalnız sahtesi çok, kontrol etmeden bozdurmayın paranızı.
CHIANG RAI'YE NASIL GİDİLİR?
Bu sorunun cevabı Chiang Rai'ye nereden gideceğinize göre değişir.
*Chiang Mai ve Chiang Rai arasında düzenli otobüsler var.
*Biz Chiang Mai turuyla geri dönmedik ve küçük bir farkla kendimizi otelimize bıraktırdık.
*Bangkok - Chiang Rai arasında düzenli uçuşlar mevcut.
*Ters tarafta kullanabilirseniz araba kiralayabilirsiniz.
*Chiang Mai ve Chiang Rai arasında düzenli otobüsler var.
*Biz Chiang Mai turuyla geri dönmedik ve küçük bir farkla kendimizi otelimize bıraktırdık.
*Bangkok - Chiang Rai arasında düzenli uçuşlar mevcut.
*Ters tarafta kullanabilirseniz araba kiralayabilirsiniz.
CHIANG RAI'DE NEREDE KALINIR?
Biz bir gece kalacağımız için çok lüks bir yer aramadık. En önemli kriterimiz temizlik olduğu için Booking yorumlarında en çok ona dikkat ediyoruz. Kaldığımız Baansilp Hotel'in yorumlarında otel için çok temiz yazıyordu, meğerse otel sahibi temizlik hastasıymış :) Chiang Rai'de kaldığımız zamanlarda coronavirus hayatımıza girmişti ama uluslararası seyahat kısıtlamaları ya da toplu karantinalar başlamamıştı, ona rağmen odaları dip temel temizlemeyi bırak, check-out yapanların bıraktığı oda anahtarlarını bile deterjanla yıkarken yakaladık. Siz de gönül rahatlığıyla burada kalabilirsiniz.
Diğer Chiang Rai otelleri bu linkte.
Diğer Chiang Rai otelleri bu linkte.