Her sene Aralık zamanlarında yapılan Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı'na iki senedir biz de katılımcı olarak gidiyoruz. Seyahatle ilgilenen insanlar, bloggerlar, acentalar ve firmaları buluşturan bir platform olarak aslında büyük bir organizasyon. Bu sene 10.'su yapılan etkinlik, İzmir Fuar Merkezi'nde, 8-11 Aralık tarihleri arasında gerçekleşiyor. Eğer kartvizitiniz varsa içeri ücretsiz girebiliyorsunuz, yoksa da 5-15 TL aralığında değişen giriş ücretleri mevcut. Travel Turkey Online kayıt için buraya tıklayabilirsiniz. Bu fuarda, Türkiye'den neredeyse her şehirden oteller, kalkınma ajansları, belediyeler ve valiliklerle bire bir görüsme şansı elde edebilirsiniz. Her ne kadar fuara katılanlar henüz seyahat blogger'ı fikrine alışamamış olsa da iletişim bilgilerimizi veriyoruz, belki gelecekte birlikte yapabileceğimiz projelerden bahsediyoruz ve birbirinden güzel ikramlar tadıyoruz =). 2015 senesine göre, yurt dışından katılan destinasyon sayısının çok azaldığını fark etsek de yurt içi destinasyonlarla görüşme şansımız oldu. Travel Turkey İzmir ile eş zamanlı olarak bir de Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi gerçekleşiyor. Fuar İzmir'in D Holünde gerçekleşen kongre, İZFAŞ, TÜRSAB ve İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından dünaynın önde gelen eğitimcileri ile gastronomi ve turizm uzmanlarını bir araya getiriyor. Konuya ilginiz varsa, hem bildirileri dinleyebilir, hem de İzmir'in yerel tatlarını deneyebilirsiniz. Belirtmekte fayda var, Gastronomi Turizmi Kongresi girişi ücretli, programa ise buradan ulaşabilirsiniz. Hafta sonu günlerinde Travel Turkey Fuarı'na gelen ziyaretçi sayısında çok artış olduğundan biz genelde hafta içi günleri tercih ediyoruz ama bu sefer de, İzmir'de çekilmez bir hal alan iş çıkışı trafiğine kalabilirsiniz. Bir de hafta sonları daha canlı aktiviteler oluyor tabii. Mesela biz Cumartesi günü saat 17:00'de Gürcistan Standı'ndaki Batum Happy Hour etkinliğine katılacağız. Hem Gürcü kültürünü daha yakından tanıyacağız, hem de nefis şarap ve peynir ikramlarını tadacağız. Programınız uyuyorsa siz de kaçırmayın deriz. Fuar İzmir'e nasıl gidilir derseniz, İzban'ın Semt Garajı durağında inip 610 No'lu otobüsü kullanabilirsiniz. Metro duraklarından ise Fahrettin Altay durağından 650 No'lu otobüs, Üçyol durağından 92 No'lu otobüs İzmir Fuar Merkezi'ne ulaşıyor. Eğer kendi aracınızla gelecekseniz Yeşildere Caddesi'nden Gaziemir'e doğru ilerlerken Fuar İzmir tabelalarını izlemeniz yeterli. Fuar İzmir otopark konusunda da oldukça iyi, hem ücretsiz hem de çok büyük bir otopark alanı var ama fuarın çıkış saatinde ciddi trafik oluyor, aklınızda bulunsun. Ayrıca Travel Turkey İzmir Fuarı için şehrin belirli yerlerinden gün boyu ücretsiz shuttle'lar kalkıyor. Saatlerini ve kalkış yerlerini yukarıda görebilirsiniz.
1 Comment
Daha önceki yazımızda da bahsettiğimiz üzere Gezimanya'nın ve kardeş kuruluşu BloggerCasting'in nazik daveti ile 4- 6 Şubat tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen World Tourism Forum Global Meeting 2016 etkinliğine katıldık. Tez yazıyorduk, İzmir'de çok işlerimiz vardı, zamanımız yoktu gibi dertlerimiz olsa da bu fırsatı kaçıracak değildik tabii ki. Her şey bir yana, yaşaması zor gezmesi güzel İstanbul çağırıyordu; gitmemek olmazdı. EMITT ile bu teklifi birleştirdik ve vurduk kendimizi yollara. İstanbul'da sevgili ev sahibemiz Yasemin'in evinde bir kaç gün kaldıktan sonra organizasyonun sponsorlarından Starwood Hotels bünyesindeki W Hotel'e yerleştik. Akaretler yokuşunda bulunan otel gece klübü konseptiyle bir şehir otelinden ziyade daha çok bir çift otelini andırıyor. Daha girişinde size kendinizi bir "Rock Star" gibi hissettiren işletme, asansörlerinden koridorlarına kadar erotik bile diyebileceğimiz bir ışıklandırma ve dekorasyona sahip. Forum'un kendisine gelirsek; açıkçası bu yıl ikincisi düzenlenen bir etkinliğin "Dünya turizmine yön veren" veya "Turizmin Davos'u" gibi kelimelerle lanse edilmesi garibime gitmişti fakat organizasyonun başkanı Bulut Bağcı konuşmasında forum'u kurgularken Davos'tan ilham aldıklarını söylemesi bu konuda içim rahatlattı. Dünya turizmine yön veren kısmı için ise hala şüphelerim var çünkü maalesef organizasyon tek kutuplu kurgulanmış. En basiti zaten sponsor olan medya ve otel grubunun aynı organizasyondan ödül alması biraz manidar geldi. Bir de o kadar çok ödül verdiler ki yabancı bloggerlar hala ödül veriyorlar facebookta. En son ödülü en yüksek köprü ayağı olarak Boğaziçi Köprüsü'nün Avrupa ayağına verdiler :) Word Tourism Forum konuşmacıları gerçekten sektör liderleri arasından özenle seçilmişti. Özellikle Dolby Digital Bölgesel Direktörü Arkın Kol'un sinemanın turizm üzerindeki etkisi ile ilgili konuşması, TAV'ın CEO'su Sani Şener ve Mama Shelter ile Club Med otellerinin sahibi Serge Trigano'nun konuşmaları gerçekten ilham vericiydi. Oturumlar halinde devam eden etkinlikte en fazla katılım alan oturumlardan biri ise Blogger Casting ve Gezimanya'dan tanıdığımız Murat Özbilgi'nin moderatörlüğünde gerçekleşen blogger oturumuydu. Blog, instagram ve facebook gibi mecraların turizmde nasıl bir itici güç olduğunu o kadar güzel anlattılar ki turizmin otelcilikle sınırlı olduğunu zanneden memleketimizin güzide işadamları da orada olsaydı dedik. Neyse artık seneye inşallah... Organizasyonun en güzel anları tabii ki yerli ve yabancı bloggerlar şerefine Bomontiada bünyesinde bulunan işletmelerden The Populist'te verilen partiydi. Önceleri aç kalacağımızı zannettiğimiz partide sonradan o kadar lezzetli şeyler yedik ki tatları hala damağımızda. Özellikle kokoreçli pide ve soslu mini hamburgerler harikaydı. Mekanın kendi ürettiği biralar ve çalan -benim zamanımın- şarkıları ise gece boyunca su gibi gitti. Görevli personelin cana yakınlığı ve terbiyesi ise ayrı bir konu. Açıkçası kendilerine bir teşekkür maili atmak için internetten e-posta adreslerini aradım ama bulamadım. Teşekkürlerimi buradan ileteyim; harika bir geceydi. Sonuç olarak; Forumu beğendik çünkü
Gerçekten alanında uzman konuşmacılar geldi Oturumlar güzel planlanmıştı Çok katmanlı bir organizasyon olmasına rağmen, küçük aksaklıklar dışında çok büyük organizasyonel hatalar olmadı. Hem biz hem yabancı bloggerlar çok güzel ağırlandı. Beğenmedik çünkü; Tabii ki bakanlar gecikti ve açılış oturumu bir saatten fazla geç başladı Tabii ki Turizm Forumu yapıyorlar ama organizasyon sahiplerinin İngilizceler orta 1 Tabii ki ödüller bol keseden amcaoğluna, kahveden ahmet'e ve halamın kızına verildi (yorumlar teşbih içerir:) Not: Bu kadar eleştiriden sonra bizi bir daha çağırırlar mı bilmiyorum ama biz davetlere açığız :) Son öneri: Önyargılarınızı bir yana bırakın ve eğer turizm paydaşlarından biriyseniz bu büyük organizasyonun bir tarafından da siz tutun. Sevgiler 2016 yılı ne kadar da hızlı başladı. İzmir'de seyahat ve yemek bloggerları olarak etkinliklerimiz almış başını giderken araya dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri olan EMITT ve World Tourism Forum girdi, biz de aynı zamanda turizm alanında akademik çalışmalar da yapan bir ekip olarak bu etkinlikleri heyecanla bekliyorduk. Tam fuar sonrası programımızı nasıl uzatır da World Tourism Forum'a da katılırız derken Gezimanya'nın ve kardeş kuruluşu BloggerCasting'in nazik daveti ile programımızı uzattık ve 4- 6 Şubat tarihleri arasında dünyanın bu konudaki en büyük organizasyonlardan biri olmaya aday bu etkinliğe katılmak için İstanbul'da kaldık. World Tourısm forum nedİR?"Turizmin Davos’u" olarak da bilinen World Tourism Forum, global bir etkinlik olarak tüm dünyada turizm markalarına ve kurumlarına değer katmak amacıyla düzenleniyor. Senede 4 kez dünyanın değişik noktalarında gerçekleştirilen bir organizasyon olan bu etkinlik geçen sene de Antalya'da düzenlenmiş ve dünya çapında ses getirmişti. İçinde bir çok farklı üllkeden turizm ve kültür bakanları, ülkelerin başbakanları,konu ile ilgili akademisyenler, basın ve turizm dünyasının önde gelen isimlerinin de bulunduğu seçkin bir davetli listesinin katılımıyla gerçekleşecek olan etkinlikte tabii ki yeni dünyanın yeni oyuncularından bloggerlar da bulunuyor. Yurtdışında tanınmış 40 blogger'ın yanı sıra Türkiye'den de aralarında bizim de bulunduğumuz 80 farklı blog bir araya gelecek. Bu bloggerlar ile tanışıp kaynaşmak için sabırsızlanıyoruz. Blogger Castıng nedİR?Bu büyük organizasyonun blogger ayağı Gezimanya ve Blogger Casting firması işbirliğiyle düzenleniyor. Blogger Casting adında da anlaşılacağı gibi bu tip organizasyonlarda veya bölgesel tanıtım kampanyalarında yani biraz önce de söylediğim gibi interneti gelişmesiyle beraber değişen dünya düzeninin olmazsa olmaz aktörleri blogger'ların bir araya toplanması işini organize eden bir işletme. 2015 yılında kurulmasına rağmen şimdiden birçok önemli etkinliğe imza atmış olan işletme hem New York hem İstanbul ofisinden hızla dünyaya yayılıyor. Eğer bloggersanız ve siz de sponsor veya proje ortağı arıyorsanız bir iki tık ile Blogger Casting'e üye olabilirsiniz. Bu arada Blogger Casting etkinliğin sponsorlarından Türk Hava Yolları'nın desteği ile twitter hesaplarından bir de küçük yarışma yapıyor. Türkiye'yi neden sevdiğinizi emojiler ile en güzel anlatan bir kişiye çift kişilik Avrupa gidiş - dönüş uçak bileti kazanmak için verdiğizmiz linklerden yarışmaya katılabilirsiniz. Katılım için buraya: https://twitter.com/TurkishAirlin…/status/691898817575305216 Kuralları merak ediyorsanız buraya: http://whyiloveturkey.com/yarismaya-katilim/ Forum ile ilgili izlenimlerimiz ise etkinlik bitikten sonra bu sayfalarda olacak.
Hepinize bol güneşli, gezmeli, mutlu günler :) Bu aralar bütün internette ilham verici gezginler, işini bırakıp dünyayı dolaşanlar, efendime söyleyeyim tek başına dünya turuna çıkanların listelendiği yazılar görüyoruz. Kimse de çıkıp en sevilen çift gezginlerden bahsetmiyor. Biz de bir çift gezgin olarak kendimizce en sevdiğimiz ve takip edilesi bulduğumuz çift gezginlerden bahsedelim istedik =). 1. Bİ gezİp gelelİm bİz
2. GEZMEK GÜZEL
3. PABUCUMUN GEZGİNİ
4. SEVDA YOLLARDA
5. LÖPLÖPÇÜLER
6. BİZ EVDE YOKUZ"Evde oturan erken ölür" atasözünden yola çıkarak hiç evde oturmayan bu çiftle de ileride tanışmayı çok isteriz ama şimdilik internetten keyifle takip ediyoruz. Duygu ve Bilgehan 2014 Nisan'dan beri yeni çizdikleri hayatlarıyla, oldukça aktif seyahat ediyorlar. Rutin işlerini bırakıp bir etkinlik ajansı kuran çift, projeleri biter bitmez kendilerini yollara vuruyorlar. Bu arada aktif demişken, hakikaten aktifler, yani ralli, kayak, bisiklet, çamur koşusu... Ne ararsanız var =). 7. İKİ KADIN BİR DÜNYA
8. GEZGİN ÇİFT
9. GEZİYORUM ÖYLEYSE VARIM
10. KOKLA DÜNYAYI
İzmir'de, Mövenpick Hotel her ay harika lezzetleri tadabileceğiniz bir festival düzenleniyor. Daha önce Hint Yemekleri Festivali, Kayseri Lezzetleri ve Gaziantep Yemekleri Festivali'ni gerçekleştiren otelde 11-23 Ocak tarihleri arasında otel bünyesindeki Margaux Restaurant'da Karadeniz Lezzetleri Festivali var, kaçırmayın deriz. Biz de 11 Ocak akşamı İzmirli seyahat ve yemek bloggerları ile birlikte, Mövenpick Hotel İzmir'in halkla ilişkiler müdürü Merih Hasaltun Yumlu'nun davetlileri olarak bu lezzet şölenini tattık ve çok güzel bir akşam geçirdik. Zaten bir gezgin için yöresel lezzetleri tatmak en büyük zevklerden biridir. Kendilerine bu hoş etkinlik için çok teşekkür ediyoruz. Biraz da tattıklarımızdan bahsedelim. Trabzonlu aşçıların ve Mövenpick İzmir'den Murat Yıldız ile ekibinin hazırladığı bu güzel menü kara lahana çorbası ile başlayıp turşu kavurma ile devam etti. Kara lahana çorbasının yanında gelen yöresel keçi peyniri çorbayı ayrı bir boyuta taşıyordu, turşu kavurmanın da ekşi lezzeti hala damağımızda. Devamında güzel bir sunum ile gelen hamsili kaygana hem yoğun, hem de iç baymayan bir hamsi tadıyla ağızları şenlendirdi. Yanındaki süzme yoğurt da bizi çok mutlu etti. Ve tabii ki, Karadeniz diyince akla ilk gelen; hamsili pilav. Son derece hoş bir sunumla yapılmış hamsili pilavı, biz normalde kızarmış hamsi ile yapılır diye bilirdik fakat bu, buğulama hamsi ile yapılmıştı ve oldukça hafifti. Peki kuymaksız bir Karadeniz sofrası düşünülebilir mi? Bizim gibi tereyağına düşkünler için asla! Burada da, bizce gecenin en başarılı lezzeti kuymaktı. Kolot peyniri ve mısır unuyla yapılan lezzet sıcak sıcak, ekmek bana bana muhteşem oldu. Ardından tattığımız hamsi çıtlama ise yine on numaraydı. Peki kara lahana sarması sevenler kimler? Evet biz de bayılırız. Peki ya Akçaabat köfteye ne demeli? Bize göre gecenin yıldızlarından biri de oydu. Tabii ki böyle güzel bir yemeği tatlı ile taçlandırmak gerekiyordu ve laz böreği, yanında bir top vanilyalı Mövenpick dondurması ile hak ettiği üzere sofrada büyük ilgi gördü. Bu güzel davette diğer blogger arkadaşlarımızla çok da eğlendik. Beğendik: Turşu kavurma, Akçaabat köfte, hamsi çıtlama, kuymak, laz böreği, hamsili kaygana, Margaux Restaurant'ın ambiyansı. Daha iyi olabilir: Kara lahana çorbası ve kara lahana sarması Şehirde böyle güzel bir etkinlik varken, ve de yöresel Karadeniz lezzetlerini tatmak ayağınıza kadar gelmişken, bizce 23 Ocak'a kadar mutlaka deneyin. İster akşam yemeği, ister öğlen açık büfe olarak katılabilirsiniz. Rezervasyon için 0 (232) 4881424 numaralı telefonu arayabilirsiniz. Tabii ki lezzet şöleni bu hafta ile sınırlı kalmıyor, sırada 15-27 Şubat tarihlerinde Hatay Lezzetleri Festivali olacak, bizden söylemesi.
Herkese mutlu bir 2016 diliyoruz. Yeni yıla küçük bir hediye ile başlamak istedik. Resimde gördüğünüz İstanbul desenli kalemkutusu ve defter yapacağımız çekiliş ile sahibini bulacak. Çekilişin kurallarını aşağıda bulabilirsiniz. Ne demişler söz uçar yazı kalır :) Hepinize bol gezmeli ve çok sevmeli yıllar diliyoruz.
Kampanyaya katılım mekanizması şu şekilde işler;
Kullanıcı; 1) @kokladunyayi instagram hesabını takip eder. 2) Çekiliş Post'unu beğenir. 3) @kokladunyayi instagram hesabında bulunan herhangi bir resmi, bir repost aplikasyonu kullanarak repost eder. Repost nasıl yapılır diyorsanız, öncelikle bu işe yarayan bir aplikasyon indirmelisiniz ve repost edeceğiniz resmi bu aplikasyon üzerinden seçerek repost etmelisiniz. ** Çekiliş herhangi bir repost aplikasyonu kullanılarak yapılan repost'ları kapsayacaktır. Paylaşılan resim üzerinde aplikasyonun eklediği "kokladunyayi" ibaresi olmayan ve yazdığımız resim yazısını silen kullanıcılar çekilişe dahil edilmeyeceklerdir.(Yukarıdaki resim çok güzel bir repost örneğidir :) Her repost'ta kesinlikle #kokladunyayi hashtag'i bulunmalıdır. Kampanyaya katılan kişiler arasından kazananlar, çekiliş ile belirlenecektir. Kazanan kişiler kampanya bitiminde Instagram sayfamızdan açıklanacaktır. Uygulamaya katılım ücretsizdir, isteyen herkes katılabilir. Kargolama sadece Türkiye sınırlarında yapılacaktır. Yarışmaya katılan ve kazandığı duyurulan kişilerle Kokla Dünyayı web sitesi Instagram hesabı iletişime geçecek ve kazanan kişilerden ad soyad, telefon ve adres bilgilerini Kokla Dünyayı web sitesi Instagram sayfasına mesaj olarak iletmelerini isteyecektir. Yanlış iletişim bilgileri ve sair teknik sebeplerle ve/veya Kokla Dünyayı web sitesinin kusurundan kaynaklanmayan sair herhangi bir nedenle ödül kazananlara ulaşılamaması ve/veya ödül kazananların bu haklarını kısmen veya tamamen kullanamamalarından Kokla Dünyayı web sitesinin herhangi bir sorumluğu ve yükümlülüğü olmayacaktır. Uygulamada öngörülmemiş açıklar yoluyla haksız avantaj sağlamaya çalışanların belirlenmesi durumunda bu katılımcılar Ödül'e hak kazanamayacaktır. İşbu Şartname, “Kokla Dünyayı web sitesi Instagram Kampanyası” için geçerli olup başka bir yarışma, çekiliş, promosyon, ikramiye ya da kampanya için kullanılamaz. Yarışmaya, 18 yaşında küçükler katılamaz. Katılsalar dahi, ödül kazanamazlar. Repost sayısına bakılmaksızın takipçi sayısı 1500'e geldiğinde çekiliş yapılacaktır. Kokla Dünyayı web sitesi, yarışmada verilecek ödülleri değiştirme, kazanan kişi sayısını değiştirme, yarışmayı durdurma veya süresini uzatma hakkına sahiptir. Kampanya'ya katılanlar Kokla Dünyayı web sitesinin, Kampanya Şartnamesi'nde tesis ve ilan ettiği kuralları kampanyaya katıldıkları anda kabul etmiş sayılacaklardır. Katılımcıların Kampanya şartlarına uyup uymadıklarının denetim ve değerlendirilmesi münhasıran Kokla Dünyayı web sitesi tarafından yapılacaktır. İş bu yarışma Milli Piyango iznine tabi değildir. Yarışmaya katılan herkes, yukarıda geçen şartları kabul etmiş sayılır. Malum bugün 1 Kasım 2015. Yani günlerden 2015 2. Türkiye Genel Seçimi. Seçim sonuçları yavaş yavaş açıklanmaya başladı. Bazılarımız sevinirken, bazılarımız başka ülkelere mi göçsek gibi düşüncelere daldı.
Genel seçim sonuçlarına ve açılan sandık sayılarına derin bir kırgınlıkla bakıyor ve acaba başka ülkelere mi yelken açsam diye düşünüyorsanız tam size göre bir site bulduk: https://www.walkscore.com/ Bu siteye girip, yaşamayı düşündüğünüz yerlerin ne derece yürünebilir, güvenli ve donanımlı olduğuna bakabilir, bir seçim yaparken çıkış noktası olarak alabilirsiniz. Madem seçim sonuçları hoşunuza gitmedi, kendi seçiminizi yapın ve sevdiğiniz bir yerde yaşayın. Kadim bir dostumun da dediği gibi, aslında neresi olursa olsun 3 ay sonra eviniz oluveriyor. Hadi, en azından siteye bir bakmaya değer. Günaydın, Dün teyzemle ofiste otururken, durduğumuz yerde yeni bir şey öğrendik. İçinin sıkılması sonucu, nasıl mutlu olurum adlı anahtar kelimeleri Google'a giren teyzem mutluluğun ne kadar kolay olduğunu keşfetti, bana da öğretti. Şimdi, insan vücudunda timus bezi diye bir bez var, tam boynunuzla vücudunuzun birleştiği noktada boğazınızın altında bulunuyor. Bu bez, uyarıldığı zaman, insanı mutlu eden, rahatlatan endorfin hormonu salgılıyor, böyle bir gevşeme, bir kahkaha hali geliyor. Timus bezi, küçükken bir ceviz büyüklüğünde olmasına rağmen, yaş ilerledikçe küçülüp küçülüp oluyor mu sana bir bezelye, işte bu yüzden çocuklar daha mutlu oluyorlarmış teoriye göre. Fakat, timus bezi bazı yetişkinlerde de hala büyük kalabiliyormuş. Timusu uyarmanın en kolay yolu da, dilimizle damağımızı gıdıklamakmış, bir yaşıma daha girdim. Eğer, dilinizi damağınızın üstüne sürtmek suretiyle kendi içinizi gıdıklayabiliyorsanız timus beziniz hala hayatta demekmiş. Buyrun size bir boş iş daha, oturun bütün gün damağınızı gıdıklayın, haydi. Sevgiliniz mi terketti? İşten mi atıldınız? Vergi borcunuz mu var? Kolay, damağa yapılan iki dil darbesiyle hemen mutlu olabilirsiniz, ne gerek var xanax'a, pasiflora'ya? Böyle dalga geçiyorum ama, biz ofiste bunu uyguladıktan sonra bir gülme geldi hakikaten, durumun saçmalığından mı, timus bezinin azizliğinden mi bilemiyorum artık. Görüşmek üzere. Geçenlerde bir yerde gördüm, gerçi iki sene önce çıkmış ama, Katadyn isimli bir şirket konserve yiyecekler piyasaya sunmuş. Şimdi biz alışığız marketlerde yaprak sarması olsun, barbunya pilaki olsun, hatta tas kebabı filan konserve olarak satılıyor fakat bunlar, gitmişler konserve hamburger yapmışlar. Bu hizmeti de outdoor sporlar için, dağcılar, kampçılar için diye piyasaya sürmüşler. Konserve hamburger, çikolatalı mus, efendime söyleyeyim toz şarap filan gibi bir sürü lüzumsuz ürün. Madem, dağın tepesinde, çadırlarda vahşi doğa, böcek, kaplan derken, agaç kabuklarından çakı yardımıyla su içerken, bir kadeh kırmızı şarabın, hamburgerin de eksik olsun. Hayır, yapıcaksan şöyle bi steak yap, ne bileyim karnıyarık yap, hamburger neden? Konserve böyle daha çok öğrenci evlerinde filan tüketilen bir şey ya, fena mı olurdu şimdi bi konserve iskender, üzerine de şöyle bir konserve künefe? Belki arkasından sıcak suya çay tozu atardik ve her sey dört dörtlük olurdu, bi saniye onu zaten yapmışlardı.. Star Wars'u bilmeyen yoktur herhalde. Ben daha buralarda yokken çekilmiş, fenomen olmuş, George Lucas'ın kendisini geçtim muhtemelen 7 sülalesine hiç çalışmasalar bile hayatlarının sonuna kadar yetecek parayı kazandıran bacasız bir endüstri olmuş durumda. Küçükken -ki yaklaşık 5 yaşıma denk gelen bir küçüklükten bahsediyorum- büyüyünce ne olucan çocum? dediklerinde Jedi derdim. Yanda bu hayalimin temsili resmi bulunmakta:) Konuyu dağıtmadan asıl konuya gelmek istiyorum. Bu yazıda Sahrap Soysal'a rakip olabilecek bir cupcake tarifim var. Tabii ki Star Wars'a bağlıyorum bunu da. İşte tarif:
STEP ONE Place the mini-cupcake paper shells in the mini-cupcake baking pan. Fill the shells 2/3 full with the cake batter. STEP TWO Bake according to the directions on the box. Remove from the oven and let cool completely. STEP THREE Scoop one heaping tablespoon of vanilla icing onto the top of a cupcake. Place the knife in the hot water. Remove the knife, wipe off any excess water, and use the knife to spread the icing into a dome shape. Repeat for all the cupcakes. STEP FOUR Put the round pastry tip on the tube of the chocolate icing and draw clone trooper helmet features, as pictured, onto each cupcake. Makes 48 cupcakes! (tarif maalesef İngilizce. Bu seferlik tarif alıştırması olduğu için böyle idare edin.) Aşağıda Star Wars'lu diğer yemeklikleri de listeliyorum. Sevgilisine şirinlik yapmak isteyen kızların işine yarayabilir. Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer, hele bi de star Wars'lu bir şey yerse değmeyin keyfine. Öptüm, Kalın sağlıcakla. |
BIOBoş iş var dediler, geldik. Archives
December 2016
Categories
All
|